Karaman merkeze bağlı köy.
Köy, sarp bir yamaç üzerinde kurulmuştur.
Karaman’ın güneybatısında yer alan köy, Karaman’a 26,8 km uzaklıktadır.
Köyün bulunduğu yerin rakımı (deniz seviyesinden yüksekliği) 1.221 m’dir.
Köyün “Pelitli” adında bağlısı bulunmaktadır.
36° 57′ 34,7682” kuzey, 33° 6′ 3,9342” doğu koordinatlarında yer alan köyün komşuları, Aybastı (Kemran), Ağaçyurdu, Cerit, Bademli ve Kurucabel, Bucakkışla köyleridir.
Köye, 8 km daha yakın 6 köy bulunmaktadır. Bademli 4,33 km, Aybastı (Kemran) 4,82 km, Kurucabel 5,48 km, Bucakkışla 6,38 km, Elmadağı 7,23 km ve Cerit 7,26 km’dir.
Köyün ismi, Özdemür/ Öztemur/ Öztimur şeklinde telâffuz edilmiştir.
XVI. asırda Lârende Kazası’nda yerleşme ve nüfusunu araştıran Osman GÜMÜŞÇÜ, Lârende Kâzası’nın sınırının Özdemir Köyü güneydoğusunda Dökük Tepe’ye (1.618 m) ulaştığını kaydetmektedir.
Bu asrın başlarında karye-i Öztemür, Lârende nâhiyesine tabi’ idi [BOA., TD., nr. 40, s. 1002, sene 906 (1500)].
924 (1518) yılında 4 hânede 8 Müslüman neferden ibaretti. Vergi hâsılı (geliri) 738 akçe idi.
935 (1529) yılında 5 hânede 9 Müslüman neferden müteşekkildi. Vergi hâsılı 751 akçe idi.
962 (1554) yılında Yıva boyundan Hoca Yûnuslu Cemaati’nin karye-i Öztemür’ü yurd edindiği kayıtlıdır. Sözkonusu cemaatin 2’si mücerred olmak üzere toplam 14 Müslüman nefer nüfusu vardı (BOA., TD., nr. 272, s. 146).
Karye, 992 (1584) yılında Kâş nâhiyesine bağlanmıştır. Hoca Yunuslu Cemaati’nin karye-i Öztemür’de, 25’i mücerred olmak üzere toplam 36 nefer kaydı bulunmaktadır. Karyenin vergi hâsılı 2.000 akçe idi (TKA., TK., nr. 113, vr. 202a).
1000 (1592) yılı Karaman Şer’iyye Sicili’nde Lârende Kâzası’nda Kilendi (Dilendi), Yellübel mevkiileri ve Bıçakçı Köprüsü’nde derbendçilik yapmaları için bu çevreden Bucakkışla, Özdemir ve Alifakihler’de sakin olan özellikle Bozdoğan cemaatinden olmak üzere 150 nefer görevlendirildiği kaydı bulunmaktadır (s. 135-139). Derbendler, ıssız yollarda veya menzil yerlerinde bulunan bazı vergilerden muafiyet karşılığında yolların ve yolcuların güvenliğini sağlayıp ihtiyaçlarını karşılayan tesislerdir.
Lârende şehrinin Odun (ve) Toprak defterinin beyanında; Karye-i Öztemür’ün yol yapımı için kullanılmak üzere 3 kantar toprak ve 3 kantar odun tahsis olunmuştur [KŞS., nr. 280, 1a, sene 1054 (1644)].
Köy XVIII. yüzyılın ilk yarısında Karaman Livası’nın Aladağ Kâzası’na tabi idi.
Köyde; 17 Ramazan 1134 (1 Temmuz 1722) tarihinde Bozdoğan Aşireti teşekküllerinden olan Kürekçi (diğer adı Cabir), Sipahlı ve Yerebakanlu cemaatlerinin kayıtlarına rastlanmaktadır.
Köyde 1 bennâk neferin Kürekçi (diğer adı Cabir) cemaatine bağlı olduğu belirtilmiştir. Sipahlı Cemaati’ne bağlı olan 1 nefer seyyid köyde imâmlık yapmaktaydı (BOA., TKA., TD., nr. 130, vr. 37a).
Yerebakanlu Cemaati’nden 2 bennâk nefer bulunuyordu (TD., nr. 130, vr. 22b).
Türkler tarafından şahıs adı olarak da kullanılan Bozdoğan kelimesi, “gürz” anlamında olup yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Bozdoğan cemaatinin bu ismi alması muhtemelen cemaatin başında “Bozdoğan” isimli bir aile ya da boy beyinin bulunmasından kaynaklanmıştır. Zira, Şikarî tarihinde; Bozdoğan, Hoca Yûnus, Turgud vs. isimler aynı adları taşıyan cemaatlerin boy beyleri olarak zikredilmektedir.
Karamanoğulları döneminde sadece Bozdoğan-oğulları diye geçen bu cemaat hakkında, bölgenin Osmanlı tarafından fethedilip, tahrirlerinin yapılması ile birlikte daha kapsamlı bilgilere ulaşılabilmektedir. XVI. yüzyılda Bozdoğan teşekkülleri, İçel Sancağı’nın Silifke ve Gülnar kâzaları başta olmak üzere Mud, Ermenâk ve Anamur’da kışlayıp, daha çok göller yöresine kadar uzanan Batı Toroslarda yaylamaktaydılar.
XVII. yüzyıldan itibaren Doğu Toroslara yönelen Bozdoğan teşekküllerinin büyük bir bölümünün kışlakları Karataş, Tarsus ve Adana’ya doğru kaymış ve adı geçen yerler XVIII. yüzyılda Bozdoğan teşekküllerinin ağırlık merkezi hâline gelmiştir.
992 (1584) tarihli deftere göre tespit edilen Bozdağan’a bağlı cemaat sayısı 22’dir. 17 Ramazan 1134 (1 Temmuz 1722) tarihli Bozdoğan Tahrir defterinde ise 58 cemaate ulaştıkları tespit olunmaktadır.
Cemaat sayısındaki artış Osmanlı Devleti’nin uyguladığı iskân ve sürgün siyasetinin bir sonucudur. Bir ölçüde bunların bölünüp dağılmaları cemaatlerin isimlerine de yansımıştır. XVI. yüzyıldaki mevcut teşekküllerin içinden çıkmalarına rağmen bulundukları yeni bölgede yaptıkları iş veya kethüda ya da boy beylerinin isimleri ile anılmaya başlamışlardır.
29 Rebiyülahir 1177 (6 Kasım 1763) tarihinde Lârende Kâzasına bağlı 29 köy arasında ismi geçmektedir (KKS., nr. 288, s. 89/2).
15 Rebiulahir 1188 (25 Haziran 1774) tarihinde Devlet merkezinden çeşitli sebeplerle gelen görevlilere ve ayrıca kazânın bazı hizmetleri için Karaman’dan yapılan masraflara mukabil karye halkından tahsil edilmek üzere; Karye-i Özdemir’in hissesine 160 kurûş düşmüştür (KŞS., nr. 290, s. 28).
5 Safer 1189 (7 Nisan 1775) tarihinde 25 Rebiülahir 1188’den 5 Safer 1189’a kadar (5 Temmuz 1774- 7 Nisan 1775) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Özdemir’e 350 kurûş vergi taksim edilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 88).
3 Recep 1189 (30 Ağustos 1775) tarihinde Saferü’l Hayr’ı 5. gününden, Receb-i Şerîfinin başına gelinceye dek (7 Nisan 1775-28 Ağustos 1775 arası) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Özdemir’e 500 kurûş vergi taksim edilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 114).
19 Zilhicce 1189 (11 Şubat 1776) tarihinde H. 1189 senesi Saferü’l-Hayr’ı 15. gününden, Zilhicce’nin 19. gününe gelinceye kadar (17 Nisan 1775-11 Şubat 1776) Devlet merkezinden çeşitli sebeplerle gelen görevlilere ve ayrıca kazânın bazı hizmetleri için Karaman’dan yapılan masraflara mukabil karye halkından tahsil edilmek üzere; Karye-i Özdemir’e 375 kurûş vergi tahakkuk ettirilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 126).
19 Receb 1190 (3 Eylül 1776) tarihinde 1189 senesi 19 Zilhiccesi’nden 19 Receb-i şerifi’ne kadar (10 Şubat 1776- 3 Eylül 1776) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Özdemir’den 250 kurûş vergi ödemesi istenmiştir (KŞS., nr. 290, s. 153/1).
20 Zilhicce 1190 (30 Ocak 1777) tarihinde 19 Receb 1190’dan 20 Zilhicce 1190’a kadar (3 Eylül 1776-30 Ocak 1777) Karaman’ın biliktiza vaki olan masarifatı Karaman’da sakin ulemâ, sülehâ, âyân ve ahali meyanında hesap edilerek mahalle ve karyelere taksim edilmiştir. Buna göre Karye-i Özdemir’e 375 kurûş vergi düşmüştür (KŞS., nr. 290, s. 163/2).
Sarıkavak Subaşısı Osmân-oğlu Koca Abdülkadir, yanında bulunan Mut Subaşısı Hâcı Bey-oğlu Ahmed, Karataş Subaşısı Abdülhalim-oğlu Hâcı Halîl, Bolacalı Yörük Cemaati Kethüdası Abdülkerim ve kendilerine bağlı 1.000’den fazla adamla, “Lârende kazâsını istila dâiyesiyle” 18 Ramazan 1197 (17 Ağustos 1783) tarihinde saldırmıştır.
Lârende Âyanı Çavuş-zâde Hacı Abdurrahmân Ağa’nın ve diğer birkaç kişinin hânelerini basarak mal ve eşyalarını yağmalamışlar; onun adamlarından ve Lârende ahâlisinden 15 kişiyi, ayrıca müderrislerden Abdülhalim Efendi ve Ahmed Efendi’yi öldürmüşlerdi. Bunun üzerine Mikdad Ahmed Paşa’nın, maiyetindeki 200 kadar askerle harekete geçtiğini haber alan âsiler, Lârende’nin güneyindeki sarp ve dağlık yerlerden geçerek şehre 1,5 saat mesafede olan Berun (Mesirun?) köyüne gelerek burada kuvvetlerini takviye edip, bazı savunma tedbiri de almışlardı. Fakat Ahmed Paşa’nın askerleri yetişmiş ve iki taraf arasında 3 saat süren çatışmada tutunamayan isyancılar, Lârende-Mut yoluna yakın ve engebeli arazide kurulu bulunan Balama ve Seyidhasan köylerinden de birkaç kişiyi öldürdükten sonra Öztemur köyüne varıp, burayı kendilerine karargâh ittihaz etmişlerdi. Bu durumda Mikdad Ahmed Paşa, İçel sınırına yakın ve dağlık bir alana tutunan isyancıların üzerine, sahip olduğu az sayıdaki kuvvetle varmanın muhtemel risklerini bildiğinden, geri çekilerek durumu Hükûmete rapor etmiştir.
İsyanın bastırılmasının zaman alması ve bu arada durumunu daha da sağlamlaştıran Abdülkadir Ağa ve adamları, Karaman-İçel arasındaki yolun kontrolünü ele geçirip, İçel tarafına giden tüccârın mal ve eşyalarına el koymaya başlamışlardı. Bu şekilde hadisenin günden güne büyüyerek, bölgedeki halkın günlük hayatını etkileyici boyutlara ulaştığına dair şikâyetler çoğalıyordu (BOA., AAD., nr. 4, s. 343).
Karye-i Öztemür, senede bir def’a olmak üzere 1245 (1830) yılı için hâkim efendilere 6 kurûş ve mutâd kâtiplere 4 kurûş olmak üzere toplam 10 kurûş aidat veriyordu (KŞS., nr. 296, s. 14.1).
12 Cemâziye’l-evvel 1246 (7 Kasım 1830) tarihli Medîne-i Lârende kazâsına bâ buyuruldı matlub olunub kazâ-i mezbûrun mahallât ve kurâsından cem’ ve tedârik birle Konya’ya irsâl olunan şairin (köy ve kazaların arpa) defterinde; Öztemür karyesinden şaîr 6 kile beyân olunmuştur (KŞS., nr. 296, s. 155.1).
5 Zilhicce 1246 (17 Mayıs 1831) tarihinde rûz-i hızır i’tibâriyle yani Zi’l-hiccetü’ş-Şerîfenin beşinci gününe gelinceye kadar altı mâhda [ayda] Karye-i Öztemür’ün Der-Saâdete bildirilen masrafı 418 kurûştur (KŞS., nr. 296, s. 94.1).
15 Safer 1247 (26 Temmuz 1831) tarihinde Karye-i Öztemür’dan Nasuh-oğlu Mehmed’in-oğlu Süleymân, askere alınmıştır (KŞS., nr. 296, s. 86.2).
1256 (1840) yılı Temettü’ât defterinde Özdemir Karyesi için; “Sipâhi tîmârı olub sipâhiler Musa Ağazâdeler Durmuş ve birâderi Osmân Ağa ve birâderi iltizâm olunub Konya tarafından ta’şîr olunduğu” ifadeleri kullanılmıştır.
29 hâneye sahip Özdemir Karyesi’ndeki hâne reisleri ve meslekleri; Kara Kethüda Ahmed-oğlu Memiş (çiftçi), Hüseyin Kethüda-oğlu İsmâ’îl (çiftçi), Kethüda Kara Mustafâ-oğlu Mehmed (çiftçi), Sarı Hasan-oğlu Memiş (çiftçi), Deli Abdurrahmân-oğlu Mûsâ (çiftçi), Ahmed-oğlu Hasan (çiftçi), İlyas-oğlu Alî (çiftçi), Karaoğlan’ın Mustafâ-oğlu Durmuş (çiftçi), İmâm Mehmed-oğlu Abdullâh (çiftçi), Mustafâ-oğlu Çelebî Mustafâ (çiftçi), Yazlı Mustafâ-oğlu Osmân (çiftçi), Memiş-oğlu Mustafâ (ırgat), Göküş Alî-oğlu İbiş (çiftçi), İmâm Alî-oğlu Halîl (çiftçi), Deli Abdülkadîr-oğlu Mehmed (çiftçi), Çoban Alî-oğlu Mehmed (çoban), Abdî-oğlu Cebir Hüseyin (çoban), Memiş Fakı-oğlu Mehmed (çiftçi), Kara Ahmed-oğlu İbrâhim (çiftçi), Koyuncu Mehmed-oğlu Mehmed (çoban), Hâvî Mustafâ-oğlu İbrâhim (ırgat), Nasuh-oğlu Osmân (ırgat), Afatçı Alî-oğlu Mustafâ (ırgat) ve Mehmed-oğlu Nasuh’tur (çiftçi) (BOA., ML., VRD., TMT., nr. 10471).
Karyede; 6 adet bargir (beygir), 23 adet inek, 4 adet katır, 478 adet keçi, 23 adet merkeb, 5 merkep sıpası, 37 adet öküz, 4 adet tana, 6 adet zenbûr (arı) kovanı, 11,5 dönüm bağ, 110 dönüm ednâ tarla, 42 dönüm hâlî tarla ve 68 dönüm mezru tarla kayıtlıdır.
Karyenin emlâk kıymeti 1.555 kuruş, hayvân kıymeti 13.941 kuruş, temettü’âtı 4.080 kuruş, genel yekûnu 19.576 kuruş, hâne başı ortalama gelir 675 kuruş, tekâlifi 2.970 kuruştur (BOA., ML., VRD., TMT., nr. 10442, s. 170-175).
1312-1317 (1897-1901) yılları 323 Numaralı Karaman Şer’iyye Sicili’nde Öztimur Karyesi’nden ismi geçenler şunlardır: “Âyşe bint-i Deli Ahmed, Hüseyin bin Mustafâ, Âyşe bint-i İbrâhim, Alî bin Mustafâ, Âyşe bint-i İbrâhim, Hüseyin bin Hasan, Rukiye bint-i ibrâhim, Mahmûd bin Hüseyin, Seyyide bint-i Hasan, Hâcı Hüseyin bin Abdullâh, Emine bint-i Alî, Osmân bin Sâlih, Âyşe bint-i İsmâ’îl, İbrâhim oğlu Mehmed, Fâtıma bint-i Hüseyin, Hüseyin bin Hasan, Âyşe bint-i Alî, Hüseyin bin Mustafâ, Fâtıma bint-i Hasan, Durmuş bin Mehmed, Ümmühân bint-i Osmân, Mehmed bin Durmuş.”
21 Rabiulevvel 1323 (26 Mayıs 1905) tarihli vefat eden askerin veraseti davasında Öztimur Karyesi’nden Kara Durmuş-oğlu Âyşe ibnet-i Muslu, çocukları Hüseyin ve Emişe, karye ahalisinden Osmân ibn Bekir Usta ve Mustafâ ibn Hüseyin’in isimleri geçmektedir (KŞS., nr. 319, 18, s. 12/2).
14 Rabiulahir 1324 (7 Haziran 1906) tarihli evlatlık ve nafaka talebi konulu davada Öztimur Karyesi ahâlisinden Yörük Alî kerimesi Medîne’yi evlatlık olarak verdiği kaydı bulunmaktadır (KŞS., nr. 319, 194, s. 136/2).
Köy, Konya ili, Karaman İlçesi, Bucakkışla Bucağı’na bağlı iken, 15 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen “3578 sayılı 4 il ve 5 ilçe Kurulması Hakkında Kanun” ile Karaman İli, Merkez İlçesi, Bucakkışla Bucağı’na bağlanmıştır (21 Haziran 1989 tarihli ve 20202 sayılı Resmî Gazete).
Karaman’ın mahalle, kasaba ve köylerinin tarihçesini araştıran ve bunu kitabında yayınlayan Durmuş Ali GÜLCAN [1319 (1904), Karaman-1996 Karaman], köyün adının kökeni ile ilgili köyün yaşlılarından dinlediği öyküyü aktarmıştır.
“Birisi safça ve deli olan 3 kardeş varmış. Bunlardan birisi Buyuntu (Ağaçyurdu) köyünün bulunduğu yeri beğenip, burayı kendi obası için yurt edinmiş. Diğeri de şimdiki Özdemir Köyü’nün olduğu yöreyi beğenip yurt edinmiş. Biraz safça ve deli olan üçüncü kardeş de Cerit Köyü merkezli “Gördeli” yöresini beğenip, burayı kendi obası için yurt edinmiş.
Aradan epey bir zaman geçtikten sonra babaları, oğullarının yurtlarını ve oba horantalarını görmeye gelmiş. Önce Özdemir yöresine gelmiş, oğlunun horantalarıyla görüşüp, koklaşmış ve obanın kurulduğu yörelere bir göz gezdirdikten sonra oğluna dönüp; “Behey oğul! Burada yurt mu tutulur, senin özün demir mi?” diyerek, bu oğlunun yurdunu beğenmediğini anlatmış.
Birkaç gün sonra Buyuntu yöresine yurt tutan oğlunun obasına varmış. Oba halkıyla görüşüp, koklaştıktan sonra dışarıya çıkıp şöyle bir etrafı gözden geçirmiş, bu oğluna da; “Behey oğul! Yurt tutacak bir yöre hiç bulamadın da burayı mı buldun. Burada adam buyar.” der.
Daha sonra safça ve deli olan oğlunun yurtlağına varmış, etrafa bir göz gezdirmiş sonra kendi kendine: “Gördün mü deliyi” diyerek mırıldanmış.
“Senin özün demir mi?” dediği yerin adı “Özdemir”, “Burada adam buyar” dediği yöreye “Buyuntu” ve “Gördün mü deliyi” demesi nedeniyle “Gördeli” olmuş.”
Köyün kuruluşu hakkında diğer söylenti de; bu köyü ilk kuranların Morcalı Köyü yörelerine oba tutan aşiretlerden olduğu, obalar çoğalınca birkaç obanın buradan ayrılarak yaylalardan Göksu Vadisi’ne inen bir yerde olan ve köyün biraz aşağısında yer alan Medreselik yöresine yerleştikleri şeklindedir.
Köyün Göksu Vadisi’ndeki yumru tepenin güney eteklerinde kuytuca bir yerde “Devli” denilen mevkide Bizans döneminden kalma pek çok çakıl yığınları bulunmaktadır.
Köy, 1338 (1922) yılında Konya Vilâyeti Sıhhiye Müdürü Dr. Nazmi Azmi Bey [SELCEN, 1303 (1887), Arapgir, Malatya-1945, İstanbul] tarafından kaleme alınan “Türkiye’nin Sıhhi-i İçtimai Coğrafyası-Konya Vilâyeti” kitabında, Konya Vilâyeti, Karaman Kazâsı, Afgan Nâhiyesi’ne bağlı köy olarak geçmektedir.
Sapancalı Muallim H. Hüsnü Bey [SAVAŞÇIN, 1309 (1893), Sapanca, Sakarya-1958, ?], 1338 (1922) yılında kaleme aldığı “Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi” isimli kitabında, Afgan Nâhiyesi’ne tabi Özdemir Köyü’nün merkez kazâya 6 saat mesafede olduğunu kaydetmiştir.
Sapancalı; Afgan Nâhiyesi’ndeki ormanlardan ahalinin (Özdemir, Dağal, Çatak, Bucakkışla) gayet güzel kömür yaparak sattığından bahsederken, bunlardan Özdemir ile Bucakkışla kömürlerinin çok meşhur ve dayanıklı olup, diğerlerinden daha rağbetli olduğunu kaydetmektedir.
1928 yılında eski Türkçe alfabe ile yayınlanan “Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları” isimli kitapta Özdemir Köyü; Konya Vilâyeti, Karaman Kazâsı, Başkal’a Nâhiyesi köyleri arasında zikredilmiş ve eski Türkçe harfler ile “اوز دمير”, Lâtin harfleriyle “Euz démir” şeklinde ifade edilmiştir.
1246 (1831) tarihli Lârende Nüfus Defteri’nde (COA, Nfs. d 3451); Öztemür Köyü, 17 hanede 61 kişi olarak kayıtlıdır.
1256 (1840) yılı Temettü’ât Defteri’nde Lârende Kâzası’na bağlı Özdemir Karyesi’nde; 29 hânede 72 erkek olarak kayıtlıdır. Buna göre nüfusunun 144-174 kişi olduğu tahmin edilmektedir.
1314 (1896) yılı Konya Vilâyeti Salnâmesi’ne (İl Yıllığı) göre 37 hânede 213 kişidir.
Köy, 1320 (1904) yılında 234 kişi olarak sayılmıştır.
Sapancalı Muallim H. Hüsnü Bey, 1338 (1922) yılında köyün nüfusunu 42 hâne ve 230 kişi olarak kaydetmiştir.
1341 (1925) yılında yapılacak mebus (milletvekili) seçimi için hazırlanan nüfus defterine göre nüfusu 242’dir.
Köy; 1935’de 282, 1940’da 313, 1945’de 281, 1950’de 350, 1955’de 410, 1960’da 446, 1965’de 553, 1970’de 621, 1975’de 631, 1980’de 632, 1985’de 665, 1990’da 468 ve 2000’de 386 kişi olarak sayılmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2007 yılında geçilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne (ADNKS) göre köyün nüfusu 338 kişidir.
2008’de 296, 2009’da 294, 2010’da 287, 2011’de 290, 2012’de 277, 2013’de 270, 2014’de 263, 2015’de 244, 2016’da 241, 2017’de 216, 2018’de 227 ve 2019’da 223, 2020’de 220 ve 2021’de 214 kişi olarak tespit edilmiştir.
Köy nüfusuna kayıtlı ailelerin soyadları; Göküşoğulları (Alanya’dan gelmişler, Aydın, Ceylan, Güneş), Kametçiler (Doğan), Esmenler (Esmen), Yörükler (Gündüz), Ecirliler (Bulduk, Kanar, Özdemir, Özel), Lazlar (Trabzon’dan gelmişler, Kaya, Taşer), Sarıhasanlı (Küçükkeskin, Büyükkeskin), Yılmazlar (Yılmaz), İmamhasanlar (Tel) ve Dekkeşliler’dir (Karataş).
189 seçmeni olan Özdemir Köyü’nde 1 Kasım 2015 günü yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde 184 seçmen 1397 numaralı sandıkta oy kullanmıştır. 180 oy geçerli sayılırken, 4 oy geçersiz sayılmıştır.
Özdemirliler, 167 oyla en fazla AK Parti’yi tercih etmişlerdir. MHP 6 oy ve CHP 3 oy almıştır. HDP’ye ise hiç oy çıkmamıştır.
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi öngören halk oylaması (referandum) sonuçlarına göre; Özdemir Köyü’nde %96,53 oranında “evet” çıkarken, %3,47 oranında “hayır” çıkmıştır.
Köyün muhtarı, İsa GÜNDÜZ’dür [irtibat numarası: 0 (537) 205 01 65].
Köyün azaları; Yusuf UYAR, Muharrem KÜÇÜKKESKİN, Mustafa CEYLAN ve Ali KAYA’dır.
Köyün eski muhtarları; Hayati CEYLAN (2014-2019), Recep ÖZDEMİR (2009-2014), H. Hüseyin ÖZDEMİR (2007-2009), Mustafa KÜÇÜKKESKİN (2004-2007), Sami TAŞER (2002-2004), Servet KAYA (1999-2002), Nadir ÖZDEMİR (1997-1999), Mehmet TAŞER (1995-1996), Ali TAŞER (1994-1995), İbrahim YILMAZ (1989-1994), Mustafa DOĞAN (1986-1989), Memiş TAŞER (1984-1986), İbrahim ÖZDEMİR (1977-1981), Mustafa GÜNEŞ (1973-1976), İbrahim TAŞER (1970-1973), Memiş ÖZEL (1968-1969), Mehmet CEYLAN (1963), Mustafa ÖZDEMİR (1950-1961), Musa AYDI (1947) ve Ahmet TAŞER’dir (1943).
Köyün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Köyde nohut başta olmak buğday, zeytin, üzüm, arpa, ceviz ve Antepfıstığı yetiştiriciliği yapılmaktadır.
8,479 dekar alan nadasa bırakılmaktadır.
Köyde 171 adet büyükbaş hayvan ile 33 adet koyun ve 2.669 adet keçi olmak üzere toplam 2.702 adet küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır.
Köyde 2,8781 hektar harmanyeri bulunmaktadır. Köyün mera varlığı bulunmamaktadır.
Köyün arazi kadastrosu 30 Eylül 1994 tarihinde kesinleşmiştir. Orman kadastrosu da aynı tarihte ilân edilmiştir. Köy, “ormaniçi köy” kapsamında olup, 5.541,6238 hektar orman varlığı bulunmamaktadır. Köyde avlulu orman binası ve lojmanı bulunmaktadır.
Köyün mevkileri; Akbağ, Araplar, Bebek, Çal, Dazbel (Güvlek), Dönme, Gökbel, Gövlek, Gümüşgümü, Gümüşkuyu, Güvlek, İskender, Kırtıllık, Kızılçubuk, Köpeköldüğü, Köycivarı, Köyiçi, Pamukluk, Pelitli, Tahtalı ve Ulukuyu’dur.
Köyün kargir câmii, Kur’ân kursu ve lojmanı bulunmaktadır.
Köyün öğrencileri Bucakkışla Köyü’nde bulunan ilk ve ortaokula taşınmaktadır.
Köyün silinmeyen simalarından birisi Özdemirli Hâcı Mustafâ Efendi’dir [?-1259 (1843)].
Alim ve fazıl bir zât olan Hâcı Mustafâ Efendi’nin kabri, Konya Mevlânâ Külliyesi’nin bahçesindedir.
Bir yörük çocuğu olan Mustafâ, ilk delikânlılık çağlarında köylerinin davar çobanı imiş ve “kızıl çoban” adıyla anılırmış. Bir gün Göksu Vadisi’ndeki Pamukluk mevkiinde davarlarını otlatıp, akşam karanlığında köye girdiğinde birkaç ailenin davarlarında eksiklik varmış. Davarları eksik olan kişiler Mustafâ’ya epeyce sıkıntı çektirmişler. Bu duruma çok üzülen Mustafâ okumak için köyden kaçmıştır.
Hâcı Mustafâ Efendi ilk tahsiline Karaman’da başlamış, Hadim’de Şehit Ahmed Efendi’den icazet almıştır.
Konya’da İstanbul Caddesi üzerinde yıkılmış fennî fırın arkasındaki medrese “Özdemirî Medresesi” olarak anılmaktadır. Bu medresenin banisi Hâcı Mustafâ Efendi’dir. Burada pek çok talebe ve alim yetiştirmiştir. Bunlardan birisi de Müsevvid-zâde Müfti Abdullâh Vahdî Efendi’dir.
Kabir taşındaki kitâbesi, Özdemirli Hâcı Mustafâ Efendi’nin ilim ve faziletini ve Konya’daki itibarının hücceti hükmündedir:
“İlim ve fazlı ile dersi-i ifazaya mihriban
Bahr-i ilm içre muhakkak fazıl-ı devri zaman
Neşr-i ilimde mücahid, kalmadı etti hiç
Emir Hak’tan geldi derya-yı muhalif nâgâhan
Sarsılup belde-i Konya düştü firkat yasına
Ah hasret-i nilden fazılı düştü firkat yasına
Çeşm-i havf ile düşe, tarihi rihlet vehbiya
Dediler hep “ve’ahserta” yani ehl-i asuman
Özdemirî Hâcı Mustafâ Efendi ruhuna
Fatihâ ihsân idelim, ruhu olsun şadümân”
Köyün medar-ı iftiharı Çanakale’de Seddülbahir’de şehadet şerbetini içen Mustafâ-oğlu Ömer Alî’dir (R. 1300/ M. 1884- R. 9 Haziran 1331/ M. 22 Haziran 1915).
Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köy içi yolları parke taşı ile kaplanmıştır.
BİBLİYOGRAFYA:
Yusuf Halaçoğlu, Anadolu’da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650), Ankara 2009, c. III, s. 1060, 1063; Osman Gümüşçü, XVI. Yüzyıl Lârende (Karaman) Kazası’nda Yerleşme ve Nüfus, Ankara 2001, s. 18, 64, 102, 114; Sevda Gürbüz, 296 Numaralı Karaman Şer’iye Sicili Çerçevesinde 1829-1832 Yılları Arasında Karaman’da Sosyal, İdarî ve Hukukî Hayat, (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2009, s. 75, 245, 272, 440, 441; Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1993, c. I, s. 241; Şemseddin Sami, Kamus-ı Türki, İstanbul 1989, s. 311; Mesut Koman, Şikarî’nin Karaman Oğulları Tarihi, Konya 1946, s. 98, 154; Faruk Sümer, Oğuzlar (Türkmenler), İstanbul 1980, s. ı80, 367; Mehmet Çoraman, 280 No’lu Karaman Şeriye Sicili, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (basılmamış yüksek lisans tezi), Afyonkarahisar 2011, s. 23, 36; Ensar Köse, Âyanlar Çağında İçel Sancağında Sosyal Hareketlilik, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 2013, s. 386; Alpaslan Demir, XVIII. Yüzyılın İlk Yarısında Bozdoğan Cemaatlerinin Demografik ve Ekonomik Durumu Üzerine Bir Araştırma (1722 tarihli TK.KKA.TD 130’a Göre), s. 120, 127, 130; Alâaddin Aköz, XVI. Asırda Lârende Kazâsı Hakkında, Osmanlı Araştırmaları XIII, İstanbul 1993, s. 113, 117, 123, 127; Ahmet Cengiz, Karaman tarihi (XVIII. Yüzyıl), Konya 2014, s. 128; Doğan Koçer, Karaman Temettü’ât Defterleri (H. 1256-1261/ M. 1840-1844), Karaman 2007, c. I, s. 72, 73, 231, 237, 242; c. II, s. 17-24; Alaattin Aköz, 323 Numaralı Karaman Şer’iyye Sicili 1897-1901 (R. 1312-1317), Konya 2012, s. 60, 69, 72, 75, 80, 92, 111, 119, 142, 145, 156; 319 Numaralı Karaman Şer’iyye Sicili 1905-1906 (R. 1320-1322), Konya 2012, s. 60, 250; Hatem Aka, H. 1186-1190 (M. 1772-1776) Tarihli 290 Numaralı Karaman Şer’iye Sicil Defterinin İncelenmesi (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 1994, s. 78, 81, 85, 89, 92, 94; Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları, Dahiliye Vekaleti, İstanbul 1928, s. 853; Mehmet Ali Kırboğa, Karaman ve Konya Civarı Hocaları Silinmeyen Simalar, İstanbul 2012, s. 225-226; Durmuş Ali Gülcan, Karaman Mahalle, Kasaba ve Köyleri Tarihçesi, Karaman 1989, s. 278-283; Şeyda Taşdemir, 1831 Tarihli Lârende (Karaman) Nüfus Defteri’nin Değerlendirilmesi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2019, s. 14; Abdullah Uysal, Necati Alodalı, Musa Demirci, Dünü, Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya, Konya 1992, s. 172; Nazmi Selcen, Türkiye’nin Sıhhi-i İctimâi Coğrafyası Konya Vilayeti, Yayına hazırlayan ve sadeleştiren: Mehmet Karayaman, Konya 2009, s. 80; Sapancalı Muallim H. Hüseyin Bey, Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi (1338 R./ 1341 H.), Yayınlayan: İbrahim Güler, Ankara 1993, s. 35, 36; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Köylerimiz (1 Mart 1968 gününe kadar), Ankara 1968, s. 441; Orman İçi ve Orman Bitişiği Köyler ve Belediyeler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Üretimi Geliştirme Genel Müdürlüğü, Ankara 2003, s. 379; https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr erişim tarihi: 05.02.2016; http://karaman.gov.tr/il-mahalli-idareler-mudurlugu erişim tarihi: 19.02.2016; http://www.resmigazete.gov.tr erişim tarihi: 19.02.2016; https://sonuc.ysk.gov.tr erişim tarihi: 07.02.2016; http://bucivar.com/karaman/merkez/ozdemir erişim tarihi: 27.01.2017. Kaynak kişiler; Mustafa CEYLAN, İbrahim ÖZDEMİR.
Uğur ERKÂN.