BİRAND, Kâmran

[1333 (1917)-1964]

Karamanlı düşünür.

1333 (1917) yılında Karaman’da doğdu. Babası Çerkes Ahmet Hilmi Bey’dir [1277 (1861)-1931]. Âilesi Büyük Çerkes Sürgünü’nde [1280 (1864)] Kuzey Kafkasya’nın Abzah yöresinden Karaman’ın Gökçe Köyü’ne göç eden/sürülen Adigeler’in Brante Âilesi’ndendir.

Babası, Avar beylerinden Emirül Ümera Çerkes-zâde Hâcı Destan’ın oğludur. Karaman’da belediye reisliği yaptı.

Annesi Rumeli doğumlu olup, Hacı Esad ve Halide kerimesi Ayşe Hanım’dır [1291 (1875)-1932].

İlkokulu Karaman’da okudu. 1928 yılında mezun oldu. 2 yıl kadar öğrenim hayatına ara verdi.

Daha sonra İstanbul’da Cağaloğlu Ortaokulu’ndan mezun oldu.

1938 yılında Erenköy Lisesi’ni “pekiyi” derece ile bitirdi.

Aynı yıl Yüksek öğretmen okuluna girdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne devam etti. Buradan 1942 yılında mezun oldu.

1943 yılında mezun olduğu bölüme asistan tayin edildi. Burada Prof. Ernst von Aster’in (1880-1948) yanında çalıştı. Ancak tez konusunda mutabık kalmadılar.

1 Temmuz 1948 tarihinde “Tanzimattan Sonraki Türk Düşüncesinde Aydınlanma Hareketi” isimli doktora tezini Ord. Prof. Hilmi Ziya ÜLKEN’in [1317 (1901)-1984] yanında verdi.

Daha sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne geçti.

15 Nisan 1953 tarihinde “Dilthey ve Rickert’de Manevi İlimler Görüşü” isimli doçentlik tezini başarıyla tamamladı.

Yedi yıl süren doçentliği içinde fakülte dergisinde makaleler yazdı. “Yunan ve Orta Çağ Felsefe Tarihi” dersini okuttu. Doçentlik tezi ile doktora tezi ve ders kitabı olan “İlk Çağ Felsefesi Tarihi”ni yayımladı.

İlmî çalışmalarını ilerletmek için iki kez Almanya’ya gitti.

Ayrıca Fakültesi tarafından XII. Milletlerarası Felsefe Kongresine de gönderildi. Burada sunduğu tebliğde; Tanzimat devrinin Batıcı zihniyetinin temel anlamına, Tanzimat ideologlarının ve başlıca Namık Kemâl’in yaydığı düşünce tarzına, bu devrin Dünya görüşüne dokundu. (Bu Tebliğ; 1957 yılındaki Fakülte dergisinde (I-IV) “Hinwendung zur Europaeisierung in der Türkisehen Weltanschauung” adı ile ve Türkçe tercümesi ile birlikte yayınlandı).

Lise tahsili sırasında Fransızcayı öğrendiği gibi, üniversitede Almanca öğrenmeye başladı ve bu ikinci lisanı doçentliği içinde kendi gayretleri ve Almanya’daki çalışmalarıyla ilerletti.

30 Kasım 1960 tarihinde ilahiyat fakültesi felsefe profesörlüğüne tayin edildi. 1 yıl sonra da “Sistematik Felsefe” ve “Felsefe Tarihi” kürsülerinin ayrılması üzerine, Felsefe Tarihi kürsüsüne geçti.

1962-1963 yılı içinde tekrar araştırmalar yapmak üzere önce Fransa sonra Avusturya ve Almanya’ya gitti.

Sömestr tatilinden biraz önce Fakülte dekanlığının kendisinden istediği “İlk Çağ Felsefesi Tarihi”nin ikinci baskısını hazırladığı sırada, beklenmedik ani bir ölümle 28 Şubat 1964 yılında hayata gözlerini kapadı.

Genç ve hazin vefatı bütün meslektaşları ve Fakülte arkadaşlarını derin bir keder içinde bıraktı.

Ağabeyi Prof. Hikmet BİRAND tarafından bütün mirası, Fakülte vakfına tahsis edildi. Bu mirasla Fakülte adına öğrenciler okutuldu.

Türkiye’nin ilk kadın felsefe profesörüdür. Türkiye’de hermenötik (yorumbilgisi) konusunda ilk çalışmaları yaptı. Yaşasaydı değerli katkılarına yenilerini ekleyeceği kesindi. Sosyal bilimlerde büyük bir eksik olan anlama ve yorumbilim metodunu, çalışmalarının mihveri haline getirdi.

Tabiata ilişkin araştırma ile insan ve değerlerini araştırma arasında temelli bir farklılık olduğunu düşünen ve bundan dolayı hermenötiğe dayalı bir analiz yöntemi ortaya koyan Wilhelm DİLTHEY’in (1833-1911) bu anlayışından etkilendi, bunları kendi düşünce sistemine dayanak yaptı. Fakat bununla yetinmeyip bu düşünce sistemini kendine has üslubuyla yeniden yorumladı.

Bu bakımdan Türk düşünce tarihinde önemli bir yer edindi. Özellikle 1908’den sonraki dönemde felsefi hareketliliğin yoğun olduğu fakat bu yoğunluğun materyalist, pozitivist ve evolüsyonist bir çizgiyi takip ettiği Türk düşüncesini o anlama, metni anlama, tarihsellik gibi kavramlarla tanıştırdı ve felsefe geleneğimize yeni bir boyut kazandırdı.

Eserleri:

İlk Çağ Felsefesi Tarihi

Aydınlanma Devri Devlet Felsefesinin Tanzimatta Tesirleri

Ayrıca 1998 yılında Akçağ Yayınevi tarafından “Manevî İlimler Metodu Olarak Anlama”, “Dilthey ve Rickert’te Manevî İlimlerin Temellendirilmesi” ve “Aydınlanma Devri Devlet Felsefesinin Tanzimatta Tesirleri” birarada “Kâmıran Birand Külliyatı” adıyla yayınlandı.

BİBLİYOGRAFYA:

Sefer Berzeg, Kafkas Diasporası’nda Edebiyatçılar ve Yazarlar Sözlüğü, Samsun: Nart Yayıncılık, s. 73, 74; Mutlu Kart Gür “Prof. Dr. Hikmet Ahmet Birand Bibliyografyası için Bir Deneme” Kebikeç, S. 30, Yıl 2010, s. 77; Hilmi Ziya Ülken, “Prof. Dr. Kâmran Birand”, İlahiyat Fakültesi Dergisi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara 1964, C. XII, S. 1-4, s. 139-141; “Prof. Dr. Hikmet Birand”, İlahiyat Fakültesi Dergisi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara 1973, C. XIX, S. 1-4, s. 219-222; Yakup Kahraman, “Kâmuran Birand’ın Hermenötik Anlayışı”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, C. 4, S. 17, V. 4, I. 17, Bahar 2011, s. 485, 502; Mustafa Günay, “Türkiye’de Hermeneutik (Yorumbilgisi)”, Kaygı, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 2003, s. 73- https://ugur-erkan.com/karamanansiklopedisi/436/

Uğur ERKÂN