Karaman merkeze bağlı bir ara bucak merkezi olan köy.

Göksu nehrinin kenarına kurulan köy, Karaman’ın güney batısında yer almaktadır.

36° 57′ 23,13” kuzey ve 33° 1′ 45,7926” doğu koordinatlarında yer alan köy, Karaman’a 43 km uzaklıktadır.

Köy düz bir alana kurulmuş olup, çevresindeki köylere göre daha geniş yayılma sahasına sahiptir.

Köyün bulunduğu yerin rakımı (deniz seviyesinden yüksekliği) 445 m’dir.

Köy, Aybastı (Kemran), Narlıdere (Avgan), Çatak, Bostanözü, Kurucabel ve Özdemir köyleriyle komşudur.

Bucakkışla’nın merkezine 8 km mesafeden daha yakın 8 köy bulunmaktadır. Bostanözü 2,63 km, Çukur 3,62 km, Narlıdere 3,98 km, Kurucabel 4,07 km, Çukurbağ 6,06 km, Özdemir 6,38 km, Aşağıakın 6,96 km ve Yukarıakın 7,3 km’dir.

Köyün geçmişi eskiye dayanmaktadır. Roma ve Bizans Dönemi’nden kalan kalıntıların bulunduğu yere köylüler binalar kurarak, yerleşmişlerdir.

Tarihte Lârende ile Ermenak’ı birbirine bağlayan en kısa yol Bucakkışla yakınındaki Bıçakçı Köprüsü’nden geçiyordu. XIV. Yüzyılda Karamanoğulları’nın yaptırdığı bu köprü zamanında oldukça işlek bir yolun varlığını haber vermektedir. Fakat Karamanoğulları’ndan sonra bu yol eski önemini kaybederek, kullanılmaz olmuştur.

Evliya Çelebi’de Seyahatnâmesi’nde bu yolun ıssızlığından bahsetmektedir.

Mut-Ermenek yoluna Bucakkışla’dan bağlanan ve Gülnar’a ulaşan yola halk arasında “Kıravga yolu” denmektedir. Bıçakcı, Kıravga ve Hocantı köprüleri bölgenin İç Anadolu bağlantısını sağlamakta idiler.

Köy, XVI. asırda Lârende (Karaman) Kazası, Kâş Nahiyesi’ne bağlı karyelerinden (köy) biri olarak geçmektedir. [906 (1500) Mufassal Tahrir Defteri s. 1000; 948 (1541) Mufassal Tahrir Defteri s. 151; 992 (1584) Mufassal Tahrir Defteri s. 213 b).

Ayrıca Kayâcık nezdinde Bucâkkışla/ Çardakkışla adında mezraaya rastlanmaktadır.

Bucâkkışla Karyesi, 924 (1518) yılında 11 hâne, 19 Müselman (Müslüman) neferden ibaretti ve vergi hâsılı (geliri) 2.434 akçe idi.

935 (1529) yılında 13 hâne, 21 Müselman neferden müteşekkildi ve vergi hâsılı 2.380 akçe idi.

992 (1584) yılında Bucâkkışla, 13 Müselman neferden ibaretti ve vergi hâsılı 3.000 akçe idi.

Bucakkışla Karyesi’nden “öşr-i penbe” adıyla vergi tahsil edilmesi, burada pamuk yetiştirildiğini göstermektedir [924 (1518) Mufassal Tahrir Defteri 63, s. 197 ve 948 (1541) Mufassal Tahrir Defteri 415, s. 149].

XVI. asrın sonlarına doğru Tımar Ruznamçe Defteri’ne göre Karye-i Bucakkışla; Karaman eyâleti, Konya sancağının, Lârende nâhiyesine tâbi’ idi.

8 Saferü’l-muzaffer 984 (7 Mayıs 1576) tarihinde Karye-i Bucakkışla’nın hâsılı 2.544 akçe olup, tımarı Gülabi-oğlu Aşık’ın elindedir (RD., nr. 48, s. 16/2).

24 şehr-i Safer 984 (23 Mayıs 1576) tarihinde Karye-i Arıkvirân ve Bucakkışla’nın ve Karadöğer tâbi’-i Eskil hâsılları 999 akçe olup, 256 akçe tımar hissesi Şeyh Alî-oğlu Velî’nin elindedir (RD., nr. 48, s. 93/1).

27 Rebi‘u’l-evvel 984 (24 Haziran 1576) tarihinde Karye-i Arıkvirân ve Bucakkışla’nın hâsılı 5.999 akçe olup, 256 akçe tımar hissesi Karaman Çavuşân’ından Mahmûd Çavuş’un elindedir (RD., nr. 48, s. 35/1).

1000 (1592) yılına ait Karaman Şeriye Sicili’nde Bıçakcı Köprüsü’nde derbendçilik yapmaları için Bucakkışla’da sakin özellikle Bozdoğan Cemaati’nden neferler görevlendirildiği kaydı bulunmaktadır (Derbendler; Osmanlı’da ıssız yolarda veya menzillerde bazı vergilerden muafiyet karşılığında yolların ve yolcuların güvenliğini sağlayıp, ihtiyaçlarını karşılan tesislerdir).

15 Rebiulahir 1188 (25 Haziran 1774) tarihinde Devlet merkezinden çeşitli sebeplerle gelen görevlilere ve ayrıca kazânın bazı hizmetleri için Karaman’dan yapılan masraflara mukabil karye halkından tahsil edilmek üzere; Karye-i Bucakkışla’nın hissesine 150 kurûş vergi düşmüştür (KŞS., nr. 290, s. 28).

5 Safer 1189 (7 Nisan 1775) tarihinde 25 Rebiülahir 1188’den 5 Safer 1189’a kadar (5 Temmuz 1774- 7 Nisan 1775) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Bucakkışla’ya 300 kurûş vergi taksim edilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 88).

3 Recep 1189 (30 Ağustos 1775) tarihinde Saferü’l Hayr’ı 5. gününden, Receb-i Şerîfinin başına gelinceye dek (7 Nisan 1775-28 Ağustos 1775) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Bucakkışla’ya 430 kurûş vergi taksim edilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 114).

19 Zilhicce 1189 (11 Şubat 1776) tarihinde  1189 senesi Saferü’l-Hayr’ı 15. gününden, Zilhicce’nin 19. gününe gelinceye kadar (17 Nisan 1775-11 Şubat 1776) Devlet merkezinden çeşitli sebeplerle gelen görevlilere ve ayrıca kazânın bazı hizmetleri için Karaman’dan yapılan masraflara mukabil karye halkından tahsil edilmek üzere; Karye-i Bucakkışla’ya 325 kurûş vergi tahakkuk ettirilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 126).

19 Receb 1190 (3 Eylül 1776) tarihinde 1189 senesi 19 Zilhiccesi’nden 19 Receb-i şerifi’ne kadar (10 Şubat 1776- 3 Eylül 1776) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Bucakkışla’dan 230 kurûş vergi ödemesi istenmiştir (KŞS., nr. 290, s. 153/1).

20 Zilhicce 1190 (30 Ocak 1777) tarihinde 19 Receb 1190’dan 20 Zilhicce 1190’a kadar (3 Eylül 1776-30 Ocak 1777) Karaman’ın biliktiza vaki olan masarifatı Karaman’da sakin ulemâ, sülehâ, âyân ve ahali meyanında hesap edilerek mahalle ve karyelere taksim edilmiştir. Buna göre Karye-i Bucakkışla’ya 325 kurûş vergi düşmüştür (KŞS., nr. 290, s. 163/2).

Karye-i Bucakkışla, senede bir def’a olmak üzere 1245 (1830) yılı için hâkim efendilere 5 kurûş ve mutâd kâtiplere 6 kurûş olmak üzere toplam 11 kurûş aidat veriyordu (KŞS., nr. 296, s. 14.1).

5 Rebîü’l-evvel 1246 (24 Ağustos 1830) yılında Medîne-i Karamânda tertîb olunan iâne-i tazmin-i ticâret akçesi defterinde; Bucakkışlalı Bekîr 300 kûruş sermaye ile kayıtlıdır (KŞS., nr. 296, s. 26.1).

12 Cemâziye’l-evvel 1246 (7 Kasım 1830) tarihli Medîne-i Lârende kazâsına bâ buyuruldı matlub olunub kazâ-i mezbûrun mahallât ve kurâsından cem’ ve tedârik birle Konya’ya irsâl olunan şairin (köy ve kazaların arpa) defterinde; Bucakkışla karyesinden şaîr 6 kile beyân olunmuştur (KŞS., nr. 296, s. 155.1).

5 Zilhicce 1246 (17 Mayıs 1831) tarihinde rûz-i hızır i’tibâriyle yani Zi’l-hiccetü’ş-Şerîfenin beşinci gününe gelinceye kadar altı mâhda Karye-i Bucakkışla’nın Der-Saâdete bildirilen masrafı 246 kurûştur (KŞS., nr. 296, s. 94.1).

1256/ 1840 yılı Temettü’ât defterinde Bucakkışla Karyesi için “Sipâhi Timârı olub Sipâhiler Kesiroğulları Mûsâ Ağa ve birâderi Ahmed Ağa ve sa’ir sipâhiyan tarafından ta’şir oluna geldiği” ifadesi kullanılmıştır.

10 hâneye sahip Bucakkışla Karyesi’nde ismi geçen hâne  reisleri ve meslekleri; İbiş Kethüda-oğlu Hamza (çiftçi), Yâhya-oğlu Ahmed (imâm), Kethüda İsmâ’îl-oğlu İsmâ’îl (çiftçi), Kethüda Ahmed-oğlu Abdî (çiftçi), Zeybek Alî -oğlu Ahmed (çiftçi), Güdük Mûsâ-oğlu Ahmed (çiftçi), Hâcı Osmân-oğlu Serçe Mehmed (çiftçi), Mûsâ-oğlu Hasan (çoban) ve Topuz’un-oğlu Alî’dir (fukara). (BOA., ML., VRD., TMT., nu: 10482).

Karyede; 3 adet bargir (beygir), 18 adet inek, 10 adet katır, 153 adet keçi, 9 adet merkeb, 3 adet merkeb sıpası, 13 adet öküz, 1 adet tana, 20 dönüm ednâ tarla, 7 dönüm hâlî tarla ve 13 dönüm mezrû tarla kayıtlıdır.

Kıymet-i emlâk 1.560 kuruş, kıymet-i hayvân kıymeti 10.176 kuruş, temettü’âtı 1.740 kuruş,  yekûnu 13.476 kuruş, hâne başı ortalama gelir 1.348 kuruş ve tekâlifi 1.120 kuruştur (BOA, ML. VRD. TMT. Defter nu: 10010, s. 226-227).

Sapancalı Muallim H. Hüsnü Bey [SAVAŞÇIN, 1309 (1893), Sapancalı, Sakarya-1958, ?]; 1338 (1922) yılında kaleme aldığı “Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi” isimli kitabında, Afgan Nâhiyesi’ne (nahiye merkezi Başkışla Köyü’ne taşınımıştır) bağlı Bucakkışla Köyü’nün merkez kazâya mesafesinin 8 saat olduğunu kaydetmiştir.

Sapancalı; Afgan Nâhiyesi’ndeki ormanlardan ahalinin (Özdemir, Dağal, Çatak, Bucakkışla) gayet güzel kömür yaparak sattığından bahsederken, bunlardan Özdemir ile Bucakkışla kömürlerinin çok meşhur ve dayanıklı olup, diğerlerinden daha rağbetli olduğunu kaydetmektedir.

1928 yılında eski Türkçe alfabe ile yayınlanan “Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları” isimli kitapta Bucakkışla Köyü; Konya Vilayeti, Karaman Kazası, Başkal’a (Başkışla) Nâhiyesi köyleri arasında zikredilmiş ve eski Türkçe harfler ile “بوجق قشله”, Lâtin harfleriyle “Boudjac kichla” şeklinde ifade edilmiştir.

Köy, idarî bakımdan Konya Vilayeti, Karaman Kazası’na bağlı Başkışla Nâhiyesi’ne bağlı 21 köyden birisi idi. 1930’lı yıllarda nâhiye merkezi hâline getirilmiştir.

Karaman ve köyleri ile ilgili araştırmalar yapan ve bunu kitabında yayınlayan Durmuş Ali GÜLCAN (R. 1319/ M. 1904, Karaman-1996 Karaman), 1930 yılına kadar ibtidai bir hayat sürdüren köylülerin bu yılda köyün nâhiye  merkezi haline getirilmesi ile büyük çapta değişime uğradığından bahsetmektedir (Köye gelen müdür ve memurlardan etkilenmiştir).

Köy için GÜLCAN, “Bucakkışla Karaman’ın 100 köyü içinde en şirinidir. Köylerin incisidir. Burası zeytin, çam ve ardıç ormanlarının ağuşunda bir dilberdir. Bucakkışla giysileri cehizleri yoğun zakkum ağacı kümelerinin pembe demetleriyle süslenmiş bir gelin odası gibidir. Bucakkışla söğüt ve ılgın ağaçlarının tüllerine bürünmüş, ulu çam ve incir ağaçlarını başına hotoz yapmış, gâh sakin sakin, gâh haşin haşin çağlayanlarıyla tüm doğal güzellikleriyle dur durak bilmeksizin Akdeniz’e selâm götüren Göksu nehrinin çarpıntılarını, afacanlıklarını hoş gören yaşlı bir anadır.” demektedir.

Köy, 15 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen 3578 sayılı 4 il ve 5 ilçe Kurulması Hakkında Kanun gereğince Karaman ili, Merkez İlçe’ye bağlı bir bucak merkezi olmuştur.

Bucakkışla Bucağı’na; Ada, Akçaalan, Aşağıakın, Aybastı, Bademli, Bayır, Bostanözü, Çatak, Çukur, Çukurbağ, Dağkonak, İhsaniye, Kalaba, Kurucabel, Narlıdere, Özdemir ve Yukarıakın köyleri bağlanmıştır (21 Haziran 1989 tarihli ve 20202 sayılı Resmî Gazete).

Göksu’nun kollarından olan Hadim Göksuyu (Gökçay) Bucakkışla’ya kadar sarp ve çetin boğazlardan geçmektedir. Kışı yumuşak geçen Bucakkışla’da kar tutmamaktadır. Akdeniz Bölgesi’nde yaygın olan vejetasyon tipi olan makiliklere Bucakkışla’da rastlanmaktadır.

Köyün ismi “bucak” ve “kışla” kelimelerinin bir araya getirilmesiyle teşkil edilmiştir. Eski Türkçe’de “buçġāk” olan “bucak” köşe, kenar anlamına gelmektedir.

Bucak ayrıca, ilçelerin bölündüğü idârî kısımlardan her biri, nâhiye olarakta terminolojide yerini almıştır. Coğrafya, ekonomi, güvenlik ve mahalli hizmet bakımlarından aralarında ilişki bulunan kasaba ve köylerden meydana gelen, ilçeden küçük bir mülkî idare bölümü idi. Günümüzde bucakların işlevselliği kalkmıştır, 1970’lerden beri bucak teşkilatlarına yeni bucak müdürleri atanmamaktadır. Buna rağmen bucaklar hâlâ hukuken tanımlıdır ve resmî istatistiklerde belirtilmektedir.

Kışla kelimesi de Eski Türkçe’de “kışlaġ < kışla-mak” askerlerin barınması için yapılan büyük binâ, kışlak (< kışla-k) ise kışın barınılan yer, kışlık yer, yayladan inen göçebelerin kışı geçirmek üzere hayvanları ile birlikte kondukları yer, eskiden orduların kışın barınmak üzere çekildikleri yer ve kışın otundan ve suyundan faydalanılmak üzere bir veya birkaç kasaba halkına kışlakiye karşılığında tahsis edilen yâhut tapulu şahıs malı olan arâzi anlamlarına gelmektedir.

GÜLCAN, bucağın, kuytu anlamında kullanıldığını, kışlanın da konaklanan yer, kışlak olarak ifade edildiğini kaydetmektedir. GÜLCAN’a göre buraya Göksu kenarında kurulmuş etrafına göre kuytu da kalan yer olduğundan dolayı “Bucakkışla” ismi verilmiştir.

GÜLCAN, köyün şimdiki yerini plânsızlığın ve başıboşluğun bir ürünü olarak değerlendirmektedir. İlk zaman nâhiye müdürü tarafından hazırlanan yerleşim plânının daha sonra gelen müdürler tarafından dikkate alınmadığını ve köylülerin gelişi güzel evler yapmasına göz yumduklarını ifade etmektedir.

Antalya İli, Akseki İlçe Merkezi’ndeki bir mahallenin adı “Bucakkışla”dır.

Köy, 924 (1518) yılında 11 hâne, 19 Müselman (Müslüman) neferden ibaretti.

935 (1529) yılında 13 hâne, 21 Müselman neferden müteşekkildi.

992 (1584) yılında Bucâkkışla, 13 Müselman neferden ibaretti.

1246 (1831) tarihli Lârende Nüfus Defteri’nde (COA, Nfs. d 3451); Bucakkışla Köyü, 12 hanede 32 kişi olarak kayıtlıdır.

1256 (1840) yılı Temettü’ât defterine göre 10 hâne ve 26 erkek kayıtlıdır. Buna göre nüfusunun 52-60 kişi arasında olduğu tahmin edilmektedir.

Köy, 1314 (1896) yılı Konya Vilâyeti Sâlnâmesi’nde (İl Yıllığı) 16 hâne ve 111 kişi olarak kayıtlıdır.

Köy, 1322 (1904) yılında 136 kişi olarak sayılmıştır.

Sapancalı Muallim H. Hüsnü Bey,  1338 (1922) yılında köyün nüfusunu 25 hâne ve 95 kişi olarak kaydetmiştir.

1341 (1925) yılında yapılacak mebus (milletvekili) seçimi için hazırlanan nüfus defterine göre nüfusu 162’dir.

Köy; 1935’de 209, 1940’da 223, 1945’de 220, 1950’de 257, 1955’de 320, 1960’da 434, 1965’de 535, 1970’de 604, 1975’de 550, 1980’de 536, 1985’de 437, 1990’da 660 ve 2000’de 292 kişi olarak sayılmıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2007 yılında geçilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne (ADNKS) göre köyün nüfusu 181 kişidir.

2008’de 193, 2009’da 173, 2010’da 165, 2011’de 154, 2012’de 172, 2013’de 175, 2014’de 166, 2015’de 162, 2016’da 162, 2017’de 161, 2018’de 144, 2019’da 139, 2020’de 143 ve 2021’de 146 kişi olarak tespit edilmiştir.

124 seçmeni olan Bucakkışla Köyü’nde 1 Kasım 2015 günü yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde 110 seçmen 1329 numaralı sandıkta oy kullanmıştır. 108 oy geçerli sayılırken, 2 oy geçersiz sayılmıştır.

Bucakkışlalılar, 102 oyla en fazla AK Parti’yi tercih etmişlerdir. MHP 3 oy alırken, CHP 2 oy almıştır. HDP’ye ise oy çıkmamıştır.

16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi öngören halkoylaması (referandum) sonuçlarına göre; Bucakkışla Köyü’nde %92,38 “evet” çıkarken, %7,62 oranında “hayır” çıkmıştır.

Köyün muhtarı, Abdullah KOCAOĞLU’dur [irtibat numarası: 0 (542) 479 14 85].

Köyün azaları; Mustafa GÜVEN, Ahmet SELVİ, Abdullah AYHAN ve Durmuş Ali KÜÇÜK’tür.

Köyün eski muhtarları; Muttalip CAN (2014-2019), Ali GÜVEN (2005-2014), Ahmet UYSAL (2004-2005), Abdullah KOCAOĞLU (1999-2004), Necati KÜÇÜK (1994-1999), Abdullah TUNÇ (1989-1994), Mehmet KOZAN (1984-1989), Durmuş Ali KAZAN (1977-1981), Ali UÇKUN (1975-1977), Mehmet Ali DOĞAN (1971-1975), Ali AYHAN (1969-1970), Mehmet SELVİ (1968-1969), Ali UÇKUN (1965), Süleyman DOĞAN (1964-1965), İbrahim KARAÇADIR (1962-1964), Ali UĞUR (1959-1960), Arif DOĞAN (1956-1958), Süleyman AKYÜREK (1954-1955 ), D. Ali KARAKOCA (1950-1954 ), Ali ÖZOĞUL (1947-1950 ), Abdullah UYSAL (1943-1947 ), Ali COŞKUN (1941-1943 ) ve Ali DOĞAN’dır (1939-1941 ).

Köydeki ailelerin soyadları; Acar, Açıkalın, Aktuğ, Akyürek, Algın, Alışkan, Aydın, Ayhan, Bulut, Can, Çetin, Çomak, Ekinci, Ercan, Fındık, Göker, Güngör, Güven, İnan, Keskin, Kocaoğlu, Kozan, Küçük, Özkan, Özoğul, Sağer, Sönmez, Tunç, Türkben, Uçkun, Uğur, Uysal, Yapar ve Yavuz.

Köy Göksu nehrinin kenarında olduğu için sulama imkânının gelişmiş olmasından kaynaklı üretim fazladır. Karaman merkeze göre ikliminde farklılık vardır. Mikroklima özelliği gösteren köyde Akdeniz iklimi görülmektedir. Kışları çok sıcak geçer ve kar yağışı neredeyse görülmez.

Temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Köyde yetiştirilen ürünlerin başında sofralık ve yağlık zeytin gelmektedir. GÜLCAN, köylülerin zeytin ağaçlarından 1950’li yıllardan itibaren yararlanma gayretine düştüklerini kaydetmektedir.

Bunu sofralık çekirdekli üzüm, nar, buğday, badem, patates, nohut, domates, biber, marul, incir, maydanoz ve hıyar izlemektedir. Köy turfanda sebzeciliğe (örtüaltı, sera) uygundur.

8,633 dekar alan nadasa bırakılmaktadır.

Köyün 2 adet büyükbaş ile 174 adet koyun ve 1.200 adet keçi olmak üzere toplam 1.374 adet küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır.

Kümes hayvanlarından (tavuk, horoz, hindi ve ördek) beslenmektedir.

Ayrıca köyde günlük işçi olarak başkasının bahçesindeki ürünleri toplayarak da geçimini sağlayanlar bulunmaktadır.

Göksu nehri görüntü bakımından her mevsim güzellikleriyle köyü süslemektedir. Ayrıca köyün yakınlarında karstik şekiller oluşturan göz mağarası bulunmaktadır. Köye başka illerden bu güzellikleri görmek için sayıca çok olmasa da turistler gelmektedir.

Köyün kadastrosu 29.01.1993 tarihinde kesinleşmiştir. Köyün 1489,701 hektar orman varlığı bulunmaktadır. 2/B orman alanı bulunmamaktadır.

Bucakkışla Orman Şefliği görev sahasında (Ada, Akçaalan, Aybastı, Bademli, Bayır, Bostanözü, Bucakkışla, Çatak, Çukurbağ, Çukur, Dağkonak, Elmadağı, Erenkavak, Göcer, İhsaniye, Kalaba, Kurucabel, Morcalı, Narlıdere, Özdemir, Yılangömü, Yukarıakın) 8 bin 103 hektarı normal, 32 bin 79 hektarı bozuk olmak üzere toplam 40 bin 182 hektar orman bulunmaktadır.

Köyün mevkiileri; Akdam, Bağlıca, Bucakkışla, Değirmencivarı, Değirmenyazı, Elmalı, Eskiköy, Garipler, Gökkuyu, İğdeli, Kızılağaç, Kızılca, Kilisegözü, Körkuyu, Köyiçi, Mezarardı, Süpürgealanı, Tepecikcivarı, Tuzla ve Yumrutepe’dir.

Köye ilkokul 1957 yılında, iki derslikli olarak açılmıştır. Bucakkışla Ortaokulu, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında açılmıştır. Bucakkışla Ortaokulu yapılmadan önce bulunduğu arsada Bucakkışla ilköğretim Okulu binası yıkılarak yerine yeni okul binası yapılmıştır. Okulda ilk ve ortaokul aynı binada eğitim öğretime devam etmektedir. Öğretmenler köyde ikamet etmektedir.

Köyün tek şehidi Topçu Er Hüseyin ÇETİN’dir (1965-1986). ÇETİN, Diyarbakır Topçu Taburu’nda vatanî vazifesini yapmakta iken Mardin Midyat’ta geçirmiş olduğu kaza sonucu şehit olmuştur.

Bıçakçı Köprüsü (Tescil ve Karar No: 04.10.1995-2381); Karaman-Bucakkışla-Ermenek yolunun 41. km’sinde Göksu üzerindedir. Köprü Göksu’nun Hadim yönünden gelen kolu üzerinde kurulmuştur. Bir ana kemer, üç küçük kemer ile ana kemerin iki yanında, iki daire kesitli taşkın gözünden oluşmaktadır. Toplam uzunluk 81,60 m, eni, 5.10 m, büyük kemer açıklığı. 20 m ölçüsündedir. Büyük kemerin basık yuvarlak kemer tipinde yapılması nedeniyle, köprünün iki yana az eğimli olarak yapımı gerçekleşmiştir. Köprünün Karaman yönündeki ana kemer ayağı ile yuvarlak taşkın gözü arasında her iki yönde, silineli çerçeve içerisinde dikdörtgen panolar bulunmakta ise de içleri boş bırakılmıştır. Köprü Karayolları Genel Müdürlüğünce, 1970’li yıllarda onarılmıştır. Yapı tümüyle kesme taştan yapılmıştır.

Köprü şu an büyük oranda baraj suları altında kalmıştır.

Köprünün “Bıçakçı” adını, bir bıçak karşılığı yapıldığı için aldığı rivâyet edilmektedir:

“Zamanın birinde zengin bir bey ölür. Beyin hanımı beyin hatırası ve hayratı yaşasın diyerek dönemin ustalarından en iyisi ile anlaşır. Usta köprü inşaatını bitirir ve hanım ağadan parasını almaya gelir. Parasını alır ve tam evden çıkacakken duvarda asılı duran yatağan bıçağa gözü takılır. Usta emeği mukabili bıçağı talep eder. Evin hanımı da eşinden kalan tek hatırayı vermeyeceğini bildirir, usta evden ayrılır.

Hanım ağa çok geçmeden ustayı adamlar göndererek geri çağırır. Bıçağı uzatır ve ustaya verir. Usta evin hanımına neden fikrini değiştirdiğini merak edip sorar. Hanım ağa da yapılan bu hayır işine hiçbir gönülsüzlük bulaşmasını istemediğini söyler.”

Kesik Köprü (Tescil ve Karar No: 04.10.1995-2381); Bıçakçı Köprüsünün yaklaşık 1000 m su akış yönü aşağısındadır. Nehrin ortasında kalan iri blok bir kayanın kuzey güney yönünde kenarlarından su akan iki bölümü birer kemerle karşı kenarlara bağlanarak köprü yapılmış olmalıdır. Ancak nehrin kuzey ve güney kenarlarına uzanan bölümleri ve kemer bölümleri günümüze ulaşamamıştır. Ortada bulunan iri blok kayanın kuzeyinde ve güneyinde kemer başlangıç bölümleri kalmıştır. Eni yaklaşık 3 m olan köprü oldukça kaliteli bir işçilikle kesme taştan yapılmıştır. Kuzeyde bulunan duvar kalıntısına sel yaran yapılmıştır. Bıçakçı köprüsünden daha önce yapılmış olmalıdır

III. Köprü (Tescil ve Karar No: 04.10.1995-2381); Bıçakçı Köprüsünün 3.000 m, Kesik Köprünün 2.000 m su akış yönü aşağısında üçüncü bir köprü ayak izi bulunmaktadır. Moloz taş ve harç ile yapılmış olan köprü ayağı diğer iki köprüye göre daha basittir. Nehrin güneyinde kalan bölümü izlenebilmektedir. Nehrin bu bölümünde kuzey kenarı çok dik bir kayalıktır. Köprü ayağı güneye yapılıp yükseltildikten sonra kuzeye geçiş ahşap kirişlerle sağlanmış olmalıdır.

Esasen burada önce bu köprünün, sonra Kesik Köprünün, daha sonra da Bıçakçı Köprüsü’nün yapılmış olduğu düşünülebilir.

Yeni Dünya Mağarası (Tescil ve Karar No: 25.7.2008-2512); köyün yaklaşık 8 km güneyinde Göksu Nehri’nin batı yamaçlarında, doğu-batı yönünde yaklaşık 1 km uzunluğunda, dip kısımlarında bir gölet bulunmaktadır. Jeolojik devirlerden itibaren oluşumunu sürdüre gelmiş ve halen oluşumunu sürdüren mağaranın içerisinde karstik oluşumlar devam etmektedir. Yoğun miktarda sarkıt ve dikit oluşumlarına rastlanmaktadır. Görsel açıdan tipik görünüme sahip olan mağara ışıklandırma v.b. teknik çalışmalar sonunda mağara turizmine de açılabilir. Geçmiş dönemlerde ne amaçla yapıldığı ve kullanıldığı bilinmeyen yoğun tahrip gören yapılaşma izlerine rastlanmaktadır. Halk arasında Yeni Dünya Mağarası olarak bilinen bu mağaranın doğal kültür varlığı olarak 2863 sayılı kanunca tescili ve kısa süreli yüzey araştırması kapsamında incelenmesi gerekmektedir.

Köyün güneydoğusunda Göksu Nehri üzerinde inşa edilen Bucakkışla Regülatörü ve Hidroelektrik Santralı (HES) Projesi kapsamındaki regülatör; 406.50 m kret kotunda ve 403 m işletme kotunda hardfill olarak inşa edilmiştir. Feyzan anında regülatör maksimum kotu 405.30 m olarak gerçekleşmektedir. Su alma yapısının devamında iç çapı 5.5 m olan 4.980 m uzunluğundaki enerji tüneli ile su santrale ulaşmaktadır. Toplam 33,5 MW kurulu gücündeki santralde yılda 190 milyon kWh enerji üretilmesi planlanmaktadır. İnşaat çalışmalarına 2011 yılı içerisinde başlanmış olup, tesisin tümünün 2013 yılında işletmeye alınmıştır.

Karaman merkezden ulaşım minibüsle sağlanmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, İstanbul 1993, c.9, s. 31-32; Alâaddin Aköz, “XVI. Asırda Lârende Kazâsı Hakkında”, Osmânlı Araştırmaları XIII, İstanbul 1993, s. 115, 125, 128, 131; Sevda Gürbüz, 296 Numaralı Karaman Şer’iye Sicili Çerçevesinde 1829-1832 Yılları Arasında Karaman’da Sosyal, İdarî ve Hukukî Hayat, (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2009, s. 75, 102, 272, 440, 441; Suat Yıldız, (H.984) 1576-1577 Tarihli Timar Ruznamçe Defterine Göre Karaman Eyaleti (Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2010, s. 156, 231, 250, 301; Sapancalı Muallim H. Hüseyin Bey, Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi (1338 R./ 1341 H.), Yayınlayan: İbrahim Güler, Ankara 1993, s. 35, 36;  Hatem Aka, H. 1186-1190 (M. 1772-1776) Tarihli 290 Numaralı Karaman Şer’iye Sicil Defterinin İncelenmesi (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 1994, s. 78, 81, 85, 89, 92, 94; Şeyda Taşdemir, 1831 Tarihli Lârende (Karaman) Nüfus Defteri’nin Değerlendirilmesi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2019, s. 14; Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları, Dahiliye Vekaleti, İstanbul 1928, s. 854; Mehmet Kurt, Eskiçağda Göksu (Kalykadnos) Havzası, Konya 2006, s. 30, 33, 37, 46; Osman Gümüşçü, XVI. Larende (Karaman) Kazasında Yerleşme ve Nüfus, Ankara 2001, s. 20-21, 40, 53, 58, 101-102, 114; Doğan Koçer, Karaman Temettü’ât Defterleri (H. 1256-1261/ M. 1840-1844), Karaman 2007, c. I, s. 72, 231, 237, 242; C. II, s. 14-16; Durmuş Ali Gülcan, Karaman Mahalle, Kasaba ve Köyleri Tarihçesi, Karaman 1989, s. 124-130; Cengiz Topal, Karaman Kültür Envanteri, Karaman 2007, s. 219, 221, 227; Abdullah Uysal, Necati Alodalı, Musa Demirci, Dünü, Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya, Konya 1992, s. 124; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Köylerimiz (1 Mart 1968 gününe kadar), Ankara 1968, s. 104; Musa Şaşmaz, Türkiye’nin İdari Taksimatı (1920-2013), Ankara 2014, c. 8, s.322-c.10, s. 229;
biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr erişim tarihi: 05.02.2016; karaman.gov.tr/il-mahalli-idareler-mudurlugu erişim tarihi: 09.05.2016; sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf erişim tarihi: 07.02.2016;
bucakkislaortaokulu.meb.k12.tr erişim tarihi: 11.05.2016; bilgin.com.tr/bucakkisla.asp?ide=bucakkisla erişim tarihi: 11.05.2016; kubbealtilugati.com erişim tarihi: 11.05.2016; http://www.haritatr.com/bucakkisla-koyu-haritasi-mba65 erişim tarihi: 11.05.2016; http://konyaobm.ogm.gov.tr/Sayfalar/Kurulusumuz/isletme-Mudurlukleri/KaramanOrmanislMud.aspx erişim tarihi: 11.05.2016.

Uğur ERKÂN.