POTUR, Yüksel
(1938-2023)

Karaman’ın Fransızca Öğretmeni.

12 Şubat 1938 tarihine Konya’da doğdu. Babası Mustafa İhsan Bey’dir. Annesinin adı Fatma Zehra Hanım’dır.

1956 yılında Konya Kız Öğretmen Okulu’nu bitirdi.

1958 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca Bölümü’den mezun oldu.

Burada tanıştığı Çanakkale Bigalı okul arkadaşı Muammer Bey’le hayatını birleştirdi.

1958 yılında Bitlis Lisesi’nde Fransızca öğretmeni olarak çalışmaya başladı. Eşini vatanî vazifesini yapmak üzere İstanbul’a uğurladı.

1961 yılında Karaman’a tayinleri çıktı. Karaman Lisesi bünyesinde yer alan ortaokul kısmında [Karaman (Yunus Emre) Orta Okulu] Fransızca öğretmenliği yaptı. Yüksel Bey’de lise bünyesinde çalıştı.

Mösyö ve Madame Potur’lar 11 yıl boyunca Karamanlı talebelerinin kalplerine dokundular.

1969 yılında Fransa’ya giderek, 3 ay boyunca Paris Alliance Française’de kursa katıldı.

İlk çocuğu Bülent, 1970 yılında Gazi Mustafa Kemâl İlkokulu’ndan mezun oldu. Ortaokul 1 ve 2’yi Karaman’da okudu.


Kızları Ayşe Hülya ve Emine Derya Karaman’da doğdular. Kızı Ayşe Hülya ilkokula, Gazi Mustafa Kemâl İlkokulu’nda başladı.

1972 yılında Ankara’ya tayinleri çıktı ve Karaman’dan ayrıldılar.

Ankara Yenimahalle Kız Enstitüsü’nde çalışmaya başladı. Burada 5 yıl Fransızca öğretmenliği yaptı.

1977 yılında Ankara Atatürk Lisesi Fransızca öğretmenliğine atandı.

Aynı yıl 1 ay boyunca Brüksel Université Libre de Bruxelles’de kursa katıldı. Bu okuldan 1982 yılında emekliye ayrıldı.


27 Temmuz 2012 tarihinde Yalova’da Eşi Muammer Bey’i kaybetti. Ankara Karşıyaka Mezarlığı’na defnedildi.

14 Kasım 2023 tarihinde Ankara’da vefat etti. Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda medfundur.

Muammer Bey’le izdivacından 1 erkek, 2 kız olmak üzere 3 çocuğu oldu. Üçü de tıbbiyeli oldu.

Büyük oğlu Operatör Doktor Bülent, kadın hastalıkları ve doğum mütehassıslığından emekli oldu. İşyeri hekimliği ile iştigal ediyor.

Büyük kızı Uzman Doktor Ayşe Hülya, çocuk sağlığı ve hastalıkları mütehassıslığından emekliye ayrıldı. Küçük kızı Uzman Doktor Emine Derya ise ablası gibi çocuk sağlığı ve hastalıkları mütehassıslığından emekli oldu. O da ağabeyi gibi işyeri hekimliği yapıyor.

Yüksel Öğretmen, hayat doluydu. Dersten önce bir kaç dakika hayatını anlatırdı. Talebelerinin hayatı sevmelerini sağlardı.

Talebeleri tarafından çok seviliyordu. Kendisi de talebelerini seviyordu.

Yıl sonu son dersinde “Güzellik Veren Çiçekler” adlı hikâyeyi anlatırdı. Herkes iyilik perisi tarafından yüreğine iyilik tohumu ekilen çirkin prensesin hikâyesini can kulağıyla dinlerdi. Kraliçenin çirkin oluşundan utandığı prenses, halkın sevgilisi olmuştu. Kalbinde iyilik tohumu olan insan çirkin değildi. Her zaman güzeldi. Bu hikâyeyi dinleyen talebeleri soluk alırlar ve kalplerinde iyilik taşıdıkları için şükrederlerdi.

Öyle ki talebelerine öğütlediği konuşmasıyla onlara özgüven telkin ederdi.

Fransızcayı sevdirerek öğretti. Daha önce Fransızca bir kelime öğrenemeyenler, onun sayesinde mektup yazacak vaziyete geldiler.

Rol modeldi, talebelerinden Fransızca öğretmenliğini tercih edenler oldu.

Karamanlıların Fransızcasının iyi olmasındaki katkıları unutulmadı.

Uğur ERKÂN.

(Katkılarından dolayı Bülent POTUR Beyefendiye teşekkür ederim.)