Karaman merkeze bağlı köy.

Köy, Türklerin Anadolu’yu fethetmelerinden sonra ovalık alanda kurulmuştur.

37° 25′ 49.1982” kuzey ve 33° 18′ 7.689” doğu koordinatlarında yer alan köy, Karaman’a 35 km uzaklıktadır.

Köyün rakımı (deniz seviyesinden yüksekliği) 1.032 m’dir.

Karadağ’ın doğusunda yer alan köy, Konya-Karapınar-Çiğil, Burunoba, Akçaşehir, Ekinözü (Aşıran), Osmaniye, Dinek, Madenşehri, Karacaören ve Kameni (Boyalıtepe) köyleriyle komşudur.

Köy merkezine 8 km mesafeden daha yakın 6 köy bulunmaktadır. Burunoba 4,27 km, Osmaniye 5,35 km, Çiğil 5,63 km, Dinek 6,88 km, Kameni 6,97 km ve Karacaören 7,9 km’dir.

Köyün “Kumoba” ve “Nurkadın” adlarında bağlıları bulunmaktadır.

Köy, tarihî olarak Ikonion (Konya)-Barata (Binbirkilise)-Herakleia’dan (Ereğli) Kilikya geçitlerine ulaşan güzergâh üzerinde önemli bir konumdadır.

Çoğlu köyü Karaman’ı Karapınar ve Aksaray taraflarına bağlayan eski ana yol üzerinde bulunmaktadır. Yine Konya’dan Ereğli’ye giden tarihî askeri ve sivil yol da buradan geçmektedir. Anadolu’nun orta kısmını teşkil eden ana yolun en önemli kısmı Şam-Halep-Mısır ve diğer memleketlerden gelip geçen kervânların, özellikle hac kafilelerinin ve seyyar grupların geçtiği yerdir.

Kanunî, Irak seferine giderken ve dönerken Eğilmez, Karacaören köylerini aşıp, Çoğlu’dan Akçaşehir’e ve oradan Ereğli’ye gitmiştir.

1045 (1635) yılında IV. Murad Han Revan seferine giderken  aşağı yukarı aynı güzergâhı takip etmiştir.

Tarihî vesikalarda köyün önemli yol üstünde olduğu, “İçil, Bor, Niğde, Ereğli, Adana ve sair mahallerin makarrında bulunmaktadır” şeklinde ifâde edilmiştir.

Binbirkilise ve Derbe bağlantısını sağlayan konumda olduğu için seyyâhlar tarafından adı sıklıkla zikredilmiştir.

Fransız Arkeolog ve Siyaset Adamı Simon Joseph Léon Emmanuel Marquis de LABORDE (1807-1869), 1826 yılında Madenşehir’den Karaman’a gelirken Çoğlu’ya uğramıştır.

LABORDE, buranın su ve bitki örtüsü bakımından fakir olduğunu ve yoksul halkın yarısının yer altında yapmış oldukları barınaklarda yaşadığı bilgisini vermiştir.

İngiliz Arkeoloji Enstitüsü Sekreteri William John HAMİLTON (1805-1867), 1835 yılında Çoğlu’dan “Chorla” olarak bahsetmiştir.

HAMİLTON, Çoğlu’yu Karadağ’ın eteklerinde küçük bir köy ve Binbirkilise’ye en yakın yerleşim yeri olarak tanımlamıştır.

Köy meydanında antik yapılara ait çok sayıda bezemesiz mimarî blok ve hemen yakınındaki parkta dibek taşı sergilenmektedir.

Köyün 1,5 km kuzeyinde yer alan “İldire” ve tepesinde büyük bir şehir kalıntılarına rastlanmıştır. 1955-1960 yıllarında İldire mezarlığı tahrip edilmiş, istisnasız bütün mezarlar defineciler tarafından yağma edilmiştir.

Ayrıca köyün 3 km batısındaki “Mandurup” mevkiinde mezar yerleri ve eski kuyular bulunmaktadır. Yakın zamana kadar kuyular herkes tarafından biliniyordu. Buradaki mezarların yerleri kaybolmaya yüz tutmuştur.

Köyde bulunan İbrahim Höyüğü, 200 m çapında olup, kuzeybatı-güneydoğu yönündedir. Kalkolitik, İlk Tunç Çağı, Hellenistik ve Roma malzemesi vermiştir.

XVI. asrın başlarında Çoğlû; Lârende kazâsı, Kâş nâhiyesi Karye-i Acıgöl tabi-i Mâdânşehir’in mezraası idi.

Sulu tarıma imkân verdiğinden oldukça verimli olan suğlalar kanunnâmelerde ayrı ayrı belirtilmiştir. Karaman Vilâyeti Kanunnâmeleri’nde Suğla-i Çoğlu’dan bahsedilmektedir.

Der beyan-ı Suğla-i Beydili der tabi-i kaza-i Lârende ve Suğla-i Çoğlu tabii mezkûr

Bulgardağı’ndan su gelüp Beydili’nde olıgelen adet üzere kurbünde olan karye halkı bend tutarlar suğla olur. Ve andan Çoğlu’ya gelir ol dahi suğla olur ana dahi reaya muaveneti ile bend dutulagelmiştir. Bu cümle suğlalar ve bunun gibi nice yerlerde suğla kabil yerler vardır ki ihtimam olunup kargir bina ile bendler tutarlar. Nil-i Mısır’dan hasıl olan gallat gibi bunda dahi vafir mahsulat husuli mukarrerdir. Amma sahib-i vukuf ve müstakim-i emin kalilü’l-vücuddur. Bulunsa dahi iltifat ve itibar ve riayet olunmamağla kimesne suğlalar tamirine rağbet göstermezler. Bu suğla olan yerlerin mahsulatı adetinin tariki miri ve reaya beyninde münasafadır. Bundan gayrı toprak sahibi öşr almak olıgelmiş değildir.

Çoğlu köyünde XVI. asırda konar- göçerlerden Yüzdeci Kabilesi’ne bağlı bir grup bulunmaktadır. 924 (1518) ve 928 (1522) yıllarında olan bu grubun hane sayısı 7, nefer sayısı 8’dir (BOA,. TD., nr. 1061, s. 241, 372-373; 387 Numaralı Muhasebe Defteri, s. 115, 160).

Çoğlû mezraasının 924 (1518) ve 935 (1529) yıllarında 100’er akçe vergi hâsılı (geliri) bulunuyordu. 992 (1584) yılında ise vergi hâsılı 220 akçeye çıkmıştır.

XVI. asırda Lârende kazâsında yerleşim ve nüfusunu araştıran Osman GÜMÜŞÇÜ ise “Çoğlı”yı karye (köy) olarak değerlendirmiştir [BAO., TD., nr. 40, s. 954, sene 906 (1500)].

948 (1541) yılı tahririnde hayvân vergisinin toplam vergiler içinde oranı Çoğlu’da %22’dir (TD., nr. 415, s. 150).

XVI. asrın sonlarına doğru Tımar Ruznamçe Defteri’ne göre Karye-i Çoğlu; Karaman eyâleti, Konya sancağının, Lârende nâhiyesine tâbi’ idi.

5 Receb 983 (10 Ekim 1575) tarihinde Karye-i Boğazvirân, Kürekörfiye, Çoğlu hâsılı 2.100 akçe olup, tımarı Abdî-oğlu Mehmed’in elindedir (RD., nr. 48, s. 34/2).

992 (1584) yılı  Mufassal Tahrir (Hariç-ez) Defteri’nin (TD., nr. 615), 26. sayfasında köyün Vâkf-ı İmâret-i Sultâniye’ye (Karapınar) gelir olarak kaydedildiği belirtilmektedir.

Lârende şehrinin Odun (ve) Toprak defterinin beyanında; Karye-i Çoğlu’nun yol yapımı için kullanılmak üzere 8 kantar toprak ve 8 kantar odun tahsis olunmuştur [KŞS., nr. 280, 1a, sene 1054 (1644)].

Evâsıt-ı Şa’bân 1055 (15 Ekim 1645) tarihinde Çoğlû sakinlerinden Mûsâ; subaşıya , küçük oğlu Mustafâ’nın yaylak için gittiklerinde sırtını ateş yakıp, öldüğünü fakat olası bir cinayetten şüphe ettiğini belirterek, keşif ve tahrîr yapılmasını talep etmiştir. Subaşı tarafından Mevlânâ Mustafâ ve Osmân Bey tayin olunup, bölgeye gönderilmiştir. Yapılan keşif sonucunda çocuğun öldürülmediği, gerçekten yanarak öldüğü kanaâtına varılmıştır (KŞS., nr. 279, 35/7).

Çoğlu Köyü’nde ikâmet eden Raziye ibnet-i Mehmed’in kocası Abdülkerîm Halife ibn-i el Hâc (?)’den boşandığını şahitleriyle mahkeme karara bağlamıştır [KŞS., nr. 280, 15a/2, sene 1057 (1647)].

XVIII. asır Hurufȃt Defterleri kayıtlarında Sultaniye (Karapınar) Vâkfı olarak da geçen vakıf için vakfedilen köyler arasında Çoğlu köyü de zikredilmiştir (VAD., nr. 1059, 73a).

Gurre-i Cemaziyelahir 1123 (17 Temmuz 1711) tarihinde Çoğlu köyü câmiine Müezzin Osmân, ilk kez atanmıştır (VAD., nr. 1069, vr. 33b).

Muharrem 1141 (Ağustos-Eylül 1728) tarihinde Mehmed’in ölümü üzerine Seyyid İbrâhim, Çoğlu köyü câmiine 1 akçe ücretle imâm-hatîb olarak atanmıştır (VAD., nr. 1144, vr. 36b).

1161 (1748) yılında Levendân urgununda (Levend eşkiyası) nüfusu azalan ve tenhalaşan köye Bozulus Türkmenleri’nden Firuz oymağından 29 kişi buraya derbentçi olmak için müracaat etmiş ve müracaatları yerinde görülerek yerleştirilmişlerdir.

Şa’bân 1168 (Mayıs- Haziran 1755) tarihinde İmâm-Hatîb Mustafâ’nın, vazifesi 1 akçe ücretle yenilenmiştir (VAD., nr. 1062, vr. 76a).

Mustafâ Halife, Gurre-i Cemaziyelahir 1172 (1 Ocak 1759) tarihinde Mustafâ’nın çocuğu olmadan ölmesi üzerine, Çoğlu köyü câmii hatîbliğine yarım akçe ücretle atanmıştır (VAD., nr. 1062, vr. 76a).

Seyyid İbrâhim, 13 Şevval 1187 (28 Aralık 1773) tarihinde Çoğlu köyü câmiine imâm-hatîb berâtı alarak 1 akçe ücretle atanmıştır (VAD., nr. 1059, vr. 73a).

Seyyid İbrâhim, 24 Safer 1188 (6 Mayıs 1774) tarihinde Mustafâ’nın evlâdı olmadan vefâtı üzerine Çoğlu köyü câmiine imâm-hatîb olarak atanmıştır (VAD., nr. 1059, vr. 73a).

Seyyid İbrâhim, Cemaziyelahir 1189 (Temmuz-Ağustos 1775) tarihinde Çoğlu köyü câmii imâm-hatîbliğine yarım akçe ücretle atanmıştır (VAD., nr. 1065,vr. 59a)

1209 (1795) yılında yine Melikli Bayadı boyundan 5 hâne olmak üzere Acurlu, Aydınlı ve Emîr Şeyhli cemaatlerinden de bir miktar aile köyde iskân olunmuştur.

1246 (1830) yılı Sultaniye-i Karapınar Kazası’nda yaşayan ve askerlik mükellefi olan erkek nüfusu gösteren defterde “Çuğlu Köyü”nün adı geçmektedir. Sözkonusu köyün erkek nüfusu 73’dür (BOA., NFS., nr. 3479, s. 31-32).

“Osmanlı Arşiv Belgelerinde Sultaniye-i Karapınar” isimli kitapda “Çuğlu” köyü bugün mahalle olan Çığıl (Çiğil) Köyü ile eşleştirilmiştir. Ancak önceleri Hotamış’ın bir obası durumunda olan Çiğil köyü, 1290 (1873) yılında yörede yaşanan “Doksan kıtlığı” sonrasında müstakil bir köy hâlini almıştır.

1249 (1833) yılı defterine göre Çuğlu köyünün hâne sayısı 36 ve erkek nüfusu 92 olarak kaydedilmiştir (BOA., NFS., nr. 3481, s. 26-27).

1257 (1841) tarihli Karapınar kazâsına ait deftere göre; Çuğlu köyünde yıl içerisinde istihsâl edilen  22,5 kile ızgın (ışgın), 19 kile burçak, 178 kile arpa, 91 kile çavdarlı buğday ve 109 kile buğdayın tespiti yapılarak, vergilendirilmiştir (BOA., ML., VRD., nr. 584, s. 3-16).

Köy, XX. asrın başlarında Karapınar kazâsından ayrılarak, Karaman kazâsına bağlanmıştır.

Sapancalı Muallim H. Hüsnü Bey [SAVAŞÇIN, 1309 (1893), Sapancalı, Sakarya-1958, ?]; 1338 (1922) yılında kaleme aldığı “Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi” isimli kitabında, İbrala nâhiyesine bağlı Çoğlu köyünün merkez kazâya mesafesinin 7 saat olduğunu kaydetmiştir.

1928 yılında eski Türkçe alfabe ile yayınlanan “Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları” isimli kitapta Çoğlu köyü; Konya vilâyeti, Karaman kazâsı, merkez nâhiyesi köyleri arasında zikredilmiş ve eski Türkçe harfler ile “چوغلى”, Lâtin harfleriyle “Tchoglou” şeklinde ifade edilmiştir.

Köy, idarî bakımdan Konya ili, Karaman ilçesi, Kılbasan bucağına bağlı iken 15 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen 3578 sayılı 4 il ve 5 ilçe Kurulması Hakkında Kanun gereğince 19 köyle birlikte Karaman ili, Merkez ilçe, Kılbasan bucağına bağlanmıştır (21 Haziran 1989 tarihli ve 20202 sayılı Resmî Gazete).

Ankara Sincan ilçe merkezinde bir mahallenin adı “Çoğlu”dur.

Bolu-Gerede’de bir köyün adı ise “Çoğullu”dur.

Afyonkarahisar Bolvadin ilçe merkezi ile Afyonkarahisar Çay-Kadıköy’e bağlıların adı ise “Çoğullubayram”dır.

Karaman’ın mahalle, kasaba ve köylerinin tarihçesini araştıran ve bunu kitabında yayınlayan Durmuş Ali GÜLCAN [1319 (1904), Karaman-1996 Karaman], köyün isminin Türkçe’de “çok” sözünün “çoğ” olarak söylendiğini, çoğulunun da çoğuldaşmak, kalabalık duruma gelmek anlamına geldiğini ileri sürmüştür.

Sıfat olarak miktârı, derecesi ve niteliği belli bir ölçünün üstünde bulunan, az olmayan, fazla, ziyâde anlamına gelen “çok” kelimesi, Eski Türkçe’de geçmemektedir, ilk defa Hârezm Türkçesi’nde ortaya çıkmıştır.

Celâleddin Harzemşâh ile birlikte Anadolu’ya 628 (1231) yılları civârında 12 Türk boyu gelmiştir. Cevdet TÜRKAY “Osmanlı İmparatorluğu’nda Oymak, Aşiret ve Cemaatlar” adlı eserinin 2. bölümünde; Konya sancağı’na bağlı Turgud kazâsında “Çoğlu” adında bir aşiretten bahsetmektedir. Yine cemaatlerden bahsettiği 3. bölümünde ise Konya sancağı’na bağlı Turgud kazâsında “Çoğalı (Çoğalu)”, Bolu sancağına bağlı Gerede kazâsında “Çoğullu” ve Badili aşiretinden “Çoğumlu (Çoğunlu)” cemaatlerinin isimleri geçmektedir.

GÜLCAN, köyün ismi ile ilgili; “En kuvvetli ihtimâl, Oğuzların Salur boyuna mensup “Çoğullu” oymağından olan Türkmenlerin, yerleştikleri yere bu adı vermiş olmalarıdır. “Çoğullu” ismi zamanla telaffuzu daha kolay olduğu için “Çoğlu”ya dönüşmüştür.” demektedir.

Köyün nüfusu 1311 (1894) Konya Vilâyeti Salnâmesi’nde (İl Yıllığı) 304 kişi olarak kayıtlıdır.

Sapancalı Muallim H. Hüsnü Bey, 1338 (1922) yılında köyün nüfusunu 80 hâne ve 246 kişi olarak kaydetmiştir.

1341’de (1925) mebus (milletvekilliği) için yapılan sayımda 374 kişi tespit edilmiştir.

Köy; 1935’de 328, 1940’da 429, 1945’de 454, 1950’de 532, 1955’de 625, 1960’da 682, 1965’de , 1970’de 1.019, 1975’de 979, 1980’de 1.105, 1985’de 1.073, 1990’da 1.540 ve 2000’de 1.299 kişi olarak sayılmıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2007 yılında geçilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne (ADNKS) göre köyün nüfusu 825 kişidir.

2008’de 807, 2009’da 798, 2010’da 755, 2011’de 754, 2012’de 736, 2013’de 721, 2014’de 710, 2015’de 686, 2016’da 672, 2017’de 671, 2018’de 716, 2019’da 686, 2020’de 668 ve 2021’de 669 kişi olarak tespit edilmiştir.

Köydeki sülâleler ve aldıkları soyadları; Adanalılar (Nevşehir’den gelmişler, Kızmazcan), Ağamemedler (Andaç), Atçekenler (Şimşirler de denilmektedir, Canşimşir, Erşimşir, Özşimşir, Saçarşimşek, Salarşimşek, Şimşek, Şimşir, Yakarşimşek,  Yanarşimşek), Bekdikler (Ereğli Hortu’dan gelmişler Küçükgöz), Bozoklular (Boğazlıyan’dan gelmişler, Aydın), Bıyıklar (Bıyık), Ciciler (Durmazer), Cinlioğlu (Cezayirli de denilmektedir, Çelikdemir, Demir), Çormanlar (Süleymanhacı’dan gelmişler, Çorman), Çuldurlar (Çuldur, Koçak), Dağlar (Dağlı), Delenler (Ayrancı Kale’den gelmişler Delen), Eğriler (Çelebi, Erşahin, Şahin, Şankılıçoğlu), Eseoğulları (Yiğitkılıçoğlu), Gökgülerler (Sağlamoğlu), Hacımezanlar (Özkılıçoğlu), Hacımusalar (Kılıçoğlu, Kılıçvur), Gazlı (Kameni’den gelmişler, Canel), Hacıabdullalar (Keser), Hacıabdioğulları (Koçak), Hacıdedeler (Özcanlı), Hacımusalar (Erkılıçoğlu, Güngör, Özkılıçoğlu, Kılıçoğlu, Kılıçvur), Haliloğulları (Alırkılıçaslan), Hatıpoğlu (Gödetağını’ndan gelmişler, Erginbay), Ilgınlar (Süleymanhacı’dan gelmişler, Olgun), Kabaklar (Çumra’nın Karahöyük’ten gelmişler, Cırtınlar da denilmektedir, Cankabaktepe, Erkabaktepe, Kabaktepe), Kakçılar (Salur’dan gelmişler, Özkaya), Karaaliler (Kocaoğlu), Karalar (Tatlı, Topcu, Türkmen), Karaşabanlar (Yaralı), Kerimler (Ayrancı Böğecik’ten gelmişler, Çöldemli), Kırbıyıklar (Hadim Mernek’ten gelmişler Yıldızlı), Kokular (Karakışla’dan gelmişler, Elma, Koku), Körhüseyinler (Cinlivirân’dan gelmişler Küçük), Lazoğlu (Artvin’den gelmişler, Çelebi), Nemkeşler (Ayrancı Ambar’dan gelmişler, Özdemir), Omarlar (Alırkılıçaslan, Erbek, Erkılıçaslan, Kılıçaslan, Özkılıçaslan, Şenkılıçaslan), Omaroğulları (Dudular da denilmektedir, Canuylasi, Eruylasi, Özuylasi, Uylasi), Osmanpaşaoğulları (Yıldırım), Solaklar (Saraçoğlu), Tombaklar (Ortaoba’dan gelmişler, Öztürk), Uzunoğlu (Cinlivirân’dan gelmişler, Uzunoğlu), Vakvaklar (Özçelik) ve Zaimler’dir (Turhan, Şenuysal, Uysal).

1969 yılında köyden 30-40 kişi İş ve İşçi Bulma Kurumu (İŞKUR) vasıtasıyla Almanya’ya gitti. Bunların haricinde turist olarak gidenlerle gurbetçi sayısı çoğaldı.

1986 yılında iş bulma umuduyla 5 genç (Hübayit ŞENUYSAL, Hacı UYLASİ, Saadet YAKARŞİMŞEK, Lütfi YAKARŞİMŞEK, Dede CANŞİMŞİR) Kanada’nın yolunu tuttu.

Köyün yetiştirdiği değerlerden birisi Karaman müftülüğü yapan Çoğlulu Şimşir-zâde Durmuş Efendi’dir [1302 (1886)- 1927]. Konya âlimlerinden Yalvaçlı Ömer Vehbî Efendi’den icâzet almıştır. Çok zeki ve ateşin karekterli bir din âlimiydi. 1336-1340 (1920-1924) yılları arasında Karaman’da bulunan Medrese-i ilmiye’de Arapça gramer dersleri okutmuştur.

Köyün medâr-ı iftiharı şehitleridir. Astsubat Kıdemli Üst Çavuş İlhami KIZMAZCAN (1964-1 Eylül 1988), Gölcük’te görevi başında şehit düşmüştür.

Piyade Komanda Er İsak SAĞLAMOĞLU (1977- 27 Kasım 1998),  tarihinde Kuzey Irak’ta hainlerin helikopteri düşürmesi sonucu 16 arkadaşıyla birlikte şehitlik mertebesine ermiştir. Şehidin adı köyde bulunan okulda yaşatılmaktadır.

473 seçmeni olan Çoğlu Köyü’nde 1 Kasım 2015 günü yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde 446 seçmen 1342 ve 1343 numaralı sandıklarda oy kullanmıştır. 444 oy geçerli sayılırken, 2 oy geçersiz sayılmıştır.

Çoğlulular, 360 oyla en fazla AK Parti’yi tercih etmişlerdir. MHP 43 oy alırken, CHP 10 oy almıştır. HDP’ye ise oy çıkmamıştır.

16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi öngören halkoylaması (referandum) sonuçlarına göre; Çoğlu Köyü’nde %85,54 “evet” çıkarken, %14,46 oranında “hayır” çıkmıştır.

Köyün Muhtarı, Selvet SAĞLAMOĞLU’dur [irtibat numarası: 0 (544) 573 99 03].

Köyün azaları; Muhammet ÇULDUR,  Eftal ÖZKILIÇOĞLU, Ali Beke ANDAÇ ve Nezat ŞİMŞİR’dir.

Köyün eski muhtarları; Hulusi ANDAÇ (2014-2019), Mehmet YAKARŞİMŞEK (2004-2014), Duran ÇÖLDEMLİ (1999-2004), Nevzat ERŞAHİN (1989-1999), Mehmet TATLI (1984-1989), Alibeke YILDIRIM (1973-1984), İdris ŞENKILIÇ (1972-1973), Mehmet ANDAÇ (1968-1972), Mustafa SAĞLAMOĞLU (1966), İbrahim ŞENUYSAL (1963-1966), Abdullah ÖZÇELİK (1956-1959), Salih UZUN (1954-1955), Mehmet YAKARŞİMŞEK (1952-1954), Musa ÖZUYLASİ (1950-1951), Ali ŞAHİN (1949), Ahmet KILINÇASLAN (1948-1949), Ali UYLASİ (1947-1948), Enver ŞENUYSAL, Mehmet ÖZKILIÇASLAN (Deli Mevlid’in Mehmet), Müdür, Mehmet ÇELEBİ (1937), Mehmet ÖZKILIÇOĞLU (Ağabeyin Mehmet), İbrahim KESER, Memiş ALIRKILIÇASLAN, Mazan Onbaşı (1929) ve Çolak’ın Hüseyin’dir (ŞİMŞİR).

Çoğlu bir ova köyüdür. Kuzey batıda tepeler, güney doğuda Çakır dağları ve Karadağ vardır. Köyde karasal iklim hüküm sürmektedir. Kışları soğuk, yazları ise sıcak geçer. En fazla nisan ve mayıs aylarında yağış artmaktadır. Arazinin açık ve toprağın kuru olması nedeniyle rüzgârlı zamanlarda tozlar adeta kum fırtınasını andırır. Köyde akarsu mevcut değildir.

Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Köyde buğday başta olmak üzere dane mısır, arpa, ayçiçeği, şekerpancarı, kuru fasulye, nohut, yonca, elma, Macar fiği, silajlık mısır, patates, aspir, yem bezelyesi ve üzüm yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Köyde 280,352 dekar nadasa bırakılmaktadır.

Köyde 146 adet büyükbaş hayvan ile 5.419 adet koyun ve 1.835 adet keçi olmak üzere toplam 7.254 adet küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır.

Köyün 2.123,5735 hektar mera varlığı bulunmaktadır.

Eskiden baharla birlikte köylüler koyunlarını alıp, obalara giderler, harman zamanı köye dönerlerdi. Köydeki belli başlı obalar; Akoba (harap), Eskioba (harap), Gülali (harap), Hacımezan, Kumoba, Nurkadın ve Uzunkuyu’dur (harap).

Köyde ilk traktör Hasan CANLI ile Çuldurlar’ın 1952 yılında ortaklaşa satın aldığı gazlı Massey Fergusan idi.

1963 yılı yağışlarını iyi alan köyde harman bereketli geçtiği için köylüler tarafından hiç unutulmadı (63 harmanı).

Köyün sulama kooperatifi 1974 yılında kurulmuştur. 1983 yılında 12, 1990 yılında 9 ve 1997’de 7 kuyu açılmıştır. Şu an 198 ortağı bulunan kooperatif sahasında 14,430 hektar alan sulanmaktadır.

Köydeki tarımsal kalkınma kooperatifi büyükbaş hayvancılık projesi uygulamıştır.

Köy 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu gereği 31 Mayıs 2005 tarihinde “uygulama alanı” ilân edilmiş olup, 55.010 dekar alanda arazi toplulaştırması başarılı bir şekilde tamamlanmıştır. Ayrıca az topraklı ve topraksız çiftçilere hazine arazilerinin dağıtımı gerçekleştirilmiştir.

Köyün kadastrosu 15 Nisan 1966 tarihinde kesinleşmiştir. Köyün 283,6920 hektar orman varlığı bulunmaktadır.

Köye ilkokul 1949’da köylülerin katkısı ile yapılmıştır. Pek çok defa tamirat geçirmiştir. 1992 yılında ise yeni binasına taşınmıştır. 1998 yılında ise ikinci kat çıkılmıştır.

Okulun kuzeyine 7,5 hektarlık alana yalancı akasya ağaçları 1952 yılında köylüler tarafından dikilmiştir. Köy okuluna ait lojman yoktur. Köydeki okuma yazma oranı % 90’dır. Okuldan mezun olanların yaklaşık % 30’u orta öğretim, % 5’i de yüksek öğrenim yapmaktadır.

Köydeki misâfir ağırlanan odalar; Duduların odası, Efendi’nin odası, Hacı Mezan’ın odası, Hacı Musalar’ın odası, Ganemler’in odası, Kabaklar’ın odası, Kıle Mehmed’in odası, Memiş ALIRKILIÇASLAN’ın odası ve Müdürlerin odasıdır.

Sonradan yapılan odalar ise, Hacı Aptilerin odası, Hacı Vela TÜRKMEN’in odası, İbrahim ŞENUYSAL’ın odası ve Kel Durmuş’un odasıdır.

Köyde oynanan çocuk oyunları; Aradan adam çıkarmak, Aşşık, Atlambaç, Benim gibi ol, Beştaş, Billi, Bilye, Birdirbir, Çatalım beşik, Çavdar çavdar, Çelik çomak, Çıngırak (Tahtıravelli), Elim sende, Kokar, Köllü, Meliz,  Nalbir, Saklambaç,  Salıngaç, Silme kaçma, Uzun eşek, Yakalama, Yalaklama ve Yüzük’tür.

Yalaklama oyunu şu şekilde oynanır: Birbirlerine paralel beşer çukur (yalak) açılır. İçine beşer taş konur. Taşlar avuç içine alınarak diğer çukurlara taksim edilir. Bu işlem sıra ile tekrar edilir. Boş yalağa bir taş gelince karşısındaki taşları alarak oyun devam eder.

Köyün yemekleri; Ağız, Arabaşı, Baklava, Bamya, Batırık, Calla, Canavar aşı, Cilbir, Çörek, Dolma, Ekmek aşı, Firekli, Gıcı, Haşlama, Helemez, Helva, Heyre, Kaygana, Kaysılı, Kebap, Kısır, Kuru Fasulye, Kuymak, Mantı, Mayalı, Mıkla, Mülüklü, Nohut, Palize, Papara, Pilav, Saç böreği, Sakalasünen, Sıkma, Su böreği, Sulu pilav, Sütlü, Tirit, Topak, Topalak, Toyga çorbası, Yapıştırma kebap, Yoğurtlu çorba, Yufka, Yumurta sıdırması ve Zerde, Zülbeye Hanım’dır (Karpuzun hamından yapılmaktadır).

Köyde önceleri kuyulardan temin edilen su kullanılıyordu. Umuma ait 15 civarında kuyu bulunuyordu. Bunlar; Duduların kuyusu, Salih UZUN ve Tosyalının evinin yanındaki kuyu, Küçük mezarlık ile Memiş ALIRKILIÇASLAN’ın evinin yanındaki kuyu, Remzi ÇÖLDEMLİ ve Kara Ali’nin evinin önündeki kuyu, Tatlı kuyu (Hacı Mezan), Hatıp ŞENUYSAL’ın evinin batısındaki kuyu, İbrahim ŞENUYSAL’ın evinin batısındaki kuyu, Ramazan ŞİMŞİR’in evinin güneyindeki kuyu, Hacı Veli TÜRKMEN’in evinin doğusundaki kuyu, Han ile Durmuş YİĞİTKILIÇOĞLU’nun evinin arasındaki kuyu, Büyük mezarlık ile Tahir UYSAL’ın evinin arasındaki kuyu, Muhammet DURMAZER ile Mevlüt KÜÇÜK’ün evi arasındaki kuyu, Merkez Câmii ile Mehmet ANDAÇ’ın evinin arasındaki kuyu, okul ile Osman KABAK avlusunun arasındaki çukurun içindeki kuyu ve İbrahim ŞENUYSAL’ın kenardaki bahçesinin dibi ile Bahri ELMA’nın evinin arasındaki kuyudur. Bunların dışında avluların içinde kişiye özel kuyular bulunuyordu.

1960’lı yıllarda köyün kenarına (Harım) Yol Su Elektrik (YSE) tarafından rüzgâr pervanesi ile çalışan kuyu açılmıştır (Bu kuyulardan Türkiye’de 5 yere kurulmuştur). Ayrıca köyün farklı yerlerine 6 adet depo inşa edilmiştir.

1972 yılında içme suyu şebekesinden her eve su verilmeye başlanmıştır. Şu an iki adet elektrikle çalışan kuyu suyu mevcut olup, su ihtiyacı bu depolardan karşılanmaktadır.

Köye 1976 yılında elektrik gelmiştir. Buna bağlı olarak televizyon ve elektrikli ev aletleri kullanmaya başladılar. 1986 yılında köye ilk telefon bağlanmıştır. Ayrıca köyde bir de santral bulunmaktadır.

Köyde iki tane câmii vardır. Köyün merkezindeki câmii 1309’de (1893) taştan inşa edilmiştir. Söz konusu taşları köylüler Karadağ’dan sırtlarında taşıyarak nakletmişlerdir. Ahşap olan minâresi daha sonra taştan yapılmıştır.

İkinci cami ise 1985 yılında hayırsever köylülerden Bekir TATLI tarafından betonarme olarak inşa ettirilmiştir. Minâresinin yapımını ise hayırsever köylülerden Mustafa ÖZKILIÇ’ın çocukları üstlenmiştir.

Köyde 1990’da ‘sağlık evi’ hizmete girmiştir. Sağlık evinde bir ebe bulunmaktadır.

Köy grup tarım merkezi ise 1988 yılında yapılmıştır.

Köyde 360 m2’lik alanda iki katlı betonarme köy konağı, muhtar odası, misafir odası, dükkân, fırın, salon düğün salonu bulunmaktadır.

Köye yol 1972 yılında yapılmıştır. Bugün tamamen asfalttır. 1996 yılında Karaman-Karapınar asfaltına %80 oranında köylülerin katkısı ile bağlantı yolu (4 km) yapılmıştır. Ulaşım vatandaşların kendi özel araçları ve özel bir otobüsle sağlanmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

Yusuf Halaçoğlu, XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 1978, s. 208-210; Şükrü Özüdoğru, Tarihî, Sosyal ve Kültürel Yönleriyle Hotamış, Konya 2013, s. 93; İbrahim Gündüz, Bütün Yönleriyle Karapınar, Konya 1980, s. 498, 560; Faruk Sümer, Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri- Boy Teşkilatı-Destanları, İstanbul 1999, s. 341; Alâaddin Aköz, “XVI. Asırda Lârende Kazâsı Hakkında”, Osmânlı Araştırmaları XIII, İstanbul 1993, s. 128, 131; Fethi Özçelik, Çoğlu ve Çoğlulular, Konya 1998, s. 7-76; Mehmet Âkif Erdoğru, “Karaman Vilâyeti Kanunnâmeleri”, Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, S. 4, Ankara 1993, s. 492; Mehmet Çoraman, 280 No’lu Karaman Şeriye Sicili, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (basılmamış yüksek lisans tezi), Afyonkarahisar 2011, s. 23, 32, 37, 90; Ayşegül Hüseyniklioğlu, Karaman Beylerbeyliği’nde Konar- Göçer Nüfus (1500-1522) Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Doktora Tezi), Elazığ 2008, s. 81, 324, 441; Osman Gümüşçü, XVI. Larende (Karaman) Kazasında Yerleşme ve Nüfus, Ankara 2001, s. 58, 106-107, 141, 207; Derya Karakaya, Hurufat Defterleri Işığında Eski-İl Kazası (Selçuk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2011, s. 22, 59, 60; Ahmet Gökhan Kaynakçı, XVII. Yüzyılın İlk Yarısında Larende, (Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2007, s. 50; Suat Yıldız, (H.984) 1576-1577 Tarihli Timar Ruznamçe Defterine Göre Karaman Eyaleti (Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2010, s. 156, 249; Cengiz Eroğlu, Murat Babuçoğlu, Fuat Tigin, Osmanlı Arşiv Belgelerinde Sultaniye-i Karapınar, Ankara 2013, s. 127, 131, 149; Durmuş Ali Gülcan, Karaman Mahalle, Kasaba ve Köyleri Tarihçesi, Karaman 1989, s. 158-159; Mehmet Kurt, Antik Çağda Karaman (Laranda) ve Yakın Çevresi, Konya 2011, s. 70-71; Karaman 1989, s. 158-159; Durmuş Ali Gülcan, Geçmiş Yılların Karaman Müftüleri ve Belediye Başkanları, Konya 1996, s. 60;  Mehmet Ali Kırboğa, Karaman ve Konya Civarı Hocaları Silinmeyen Simalar, İstanbul 2012, s. 194; Sapancalı Muallim H. Hüseyin Bey, Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi (1338 R./ 1341 H.), Yayınlayan: İbrahim Güler, Ankara 1993, s. 34; Abdullah Uysal, Necati Alodalı, Musa Demirci, Dünü, Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya, Konya 1992, s. 134; Karaman Şehitleri Albümü, Karaman Şehit Aileleri Derneği, Karaman 2006, s. 74, 106; Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları, Dahiliye Vekaleti, İstanbul 1928, s. 854; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Köylerimiz (1 Mart 1968 gününe kadar), Ankara 1968, s. 154; Mehmet Kurt, Eskiçağda Karaman, Ankara 2007, s. 59, 77; Musa Şaşmaz, Türkiye’nin İdari Taksimatı (1920-2013), Ankara 2014, c.8, 322; biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr erişim tarihi: 05.02.2016; karaman.gov.tr/il-mahalli-idareler-mudurlugu erişim tarihi: 09.05.2016; sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf erişim tarihi: 07.02.2016; haritatr.com/coglu-koyu-haritasi-mba8e erişim tarihi: 09.05.2016;
kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?pId=2&km=ÇOK&mi=0 erişim tarihi: 02.05.2016; coglukoyu.tr.gg erişim tarihi: 02.05.2016.

Uğur ERKÂN.