YALÇIN, Muhammed

Karaman’ın 15 Temmuz şehidi

(1994-2016)

13 Haziran 1994 tarihinde Düzce’nin Akçakoca ilçesinde doğdu. Babası Kâzımkarabekirli Tarım Kredi Kooperatif Müdürü (Emekli) Selahattin Bey’dir. Annesi Ev Hanımı Safa Hanım’dır. Âilenin 3’üncü çocuğu idi. Kader ve Ayşe adında iki ablası ve Yasin adında bir erkek kardeşi vardır.

Âilesi babasının memuriyeti sebebi ile; 1995 yılına kadar Akçakoca’da, 2009 yılına kadar Bolu’nun Gerede ilçesinde ve 2016 yılına kadar Ankara’nın Etimesgut ilçesinde yaşadı. Anasınıfı ve ilkokulu Gerede Esentepe İlkokulu’nda, ortaokulu Halil ve Mustafa Çevikoğlu İlköğretim Okulu’nda okudu. Okullarındaki başarılarından dolayı teşekkür, takdir ve onur belgeleri ile taltif edildi.

Ayrıca yazları gittiği Kur’ân kursunda da gösterdiği başarıdan dolayı başta Kur’ân-ı Kerîm olmak üzere, dinî çocuk hikâye kitapları ve çeşitli hediyeler kazandı.

Çocukluğundan beri hayali futbolcu olmaktı ve okurken bir taraftan sporla da ilgilenmeye devam etti. Sırasıyla; Gerede Esentepe, Gerede, Karabük Eskipazar, Karabük Ovacık, Ankara Demir, Ankara Mehmetçik Lisesi, Ankara Etimesgut Belediye, Ankara Tarım ve Ankara Kalecik spor kulüplerinde Türkiye Futbol Federasyonu lisanslı amatör futbolcu belgesi ile stoper ve sol bek olarak oynadı. Sağ ve sol ayağını kullanma yeteneğine sahip idi.

Ayrıca 2 farklı spor merkezinde Taekwan-do eğitimi aldı. Hocalarının bu spor dalında devam etmesi hususunda ısrarlarına rağmen futbol aşkından vazgeçmedi.

İlk yılını yatılı olarak okuduğu Karabük Ovacık Spor Lisesi’nden 2’nci sınıfın başında ayrıldı. Ankara Etimesgut Mehmetçik Anadolu Lisesi’ne naklini aldırarak buradan mezun oldu.

Hayalinde Gazi Üniversitesi’nde okumak vardı. Emeline bir yıl sonra kavuştu. Heyecanla ve büyük bir istekle Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’na kaydını yaptırdı.  

Burada fitness ve yüzme antrenörlüğü yaptı. Üç sene de Ankara Osmanlı Spor Kulübü’nde üç farklı yaş çocuk grubunu çalıştırdı. Aynı zamanda futbol müsabakalarında hakemlik ve kaptanlık yaptı. Futbol başta olmak üzere basketbol, badminton, tenis, yüzme, kayak, squash, bilardo ve benzeri tüm spor dallarında branş öğretmenlerinin de gözlemleri ile uğraştı.

Ayrıca Spor Genel Müdürlüğü Spor Eğitim Daire Başkanlığından spor masörü belgesi, Türkiye Herkes İçin Futbol Federasyonu Başkanlığından yardımcı antrenörlük belgesi almaya hak kazandı. 13’üncü Türkiye Koç Spor Festivali Üniversite Oyunları’na katılarak, başarı belgesi aldı.

Üniversite 2’nci sınıftayken polis akademisi sınavlarına girip mülakatlarına katıldı. Orada da kendini sevdirip ilgi odağı oldu.

Mezuniyet sonrası hedefi dershaneye gidip beden eğitimi öğretmenliğe hazırlanmak idi. Bir taraftan da askerî ve polis sınavlarında da şansını denemek istiyordu.

15 Temmuz 2016 gecesi arkadaşlarının yanındayken hain darbe teşebbüsünü öğrenmiş, olayların gidişatı ile ilgili bilgi edinmek için evine geldi.

Televizyondan olayları endişe ile takip etti. “Türkiye’min durumuna bak ya mahvedecekler, bozacaklar ülkemizi vatan hainleri” diyerek üzüldü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın çağrısı ile “Bu vatan kolay mı kazanıldı ya” diyerek arkadaşı Oğuzhan YAŞAR ile telefonda görüşerek dışarıya çıktı. 4 arkadaşı ile buluşarak, Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin önüne gittiler.

Gece boyunca evdeki ablası ve Esenboğa Havaalanı’nda olan babası ile telefon görüşmesi yaptı.

Sabaha kadar Külliye’nin önünde dua edenlerle birlikte dua etti ve bayrak altında tekbirlerle bekledi.

Babası Esenboğa Havaalanı’ndan eve geldiğinde telefonda görüştüler. Akabinde sabah saat 06.10 civarı külliyenin önünde patlayan bombayı haber vermek için babasını aradı. Babasına “Baba burada 50 metre ilerimizde bomba patladı” diyerek, oradaki F-16 savaş uçaklarının manevra yapışını ve çatışma alanını anlatırken o sırada bombanın üzerlerine geldiğini gördü. Konuştuğu son sözü “Babam” oldu ve telefonu elinden düştü. Telefondan silâh ve ayak sesleri geliyordu. Babası “Muhammed, Muhammed” diye bağırdıysa da ses kesildi. Artık telefonuna ulaşılmıyordu.

Babası, ablası ve erkek kardeşi onu külliye önünde aramaya çıktılar. Burada bulamayınca Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yöneldiler.

Yaralı listesinde görülen oğlunun durumunu öğrenmek isteyen babası, doktorun “sakin olun” demesi üzerine oğlunun şehit olduğunu anladı.

Dinine, kitabına, bayrağına ve vatanına bağlı Türkiye sevdalısı bir gençti. Kitap okumasını, gezmeyi, öğrenmeyi, araştırmayı çok seviyordu. Öğrendiklerini güzel bir dille aktarabilen, âilesine bağlı, arkadaş canlısı ve tüm çevresi tarafından takdir gören, çok sevilen, güvenilir, spor âşığı olan bir insandı. 22 yıllık ömrüne birçok başarı sığdırdı.

Sevdiği okulunun hastanesinden alınan naaşı, 17 Temmuz 2016 ikindi namazına müteakip memleketi olan Kâzımkarabekir İlçesi Aşılık Şehitlik Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Oğlunun öğretmen olarak “Vatan için millet için özel çocuklar yetiştireceğim, öyle çocuklar yetiştireceğim ki vatan millet için çalışacak, gerekirse canını verecek.” sözünü hatırlatan babası şehâdet âşkını da, “Benim oğlun vatanı, milleti, bayrağı için şehit oldu. Ben şehit olacağım derdi ve öyle de oldu.” şeklinde açıklamıştır.

Adı; 667 sayılı KHK ile Millî Eğitim Bakanlığına devredilen okullardan biri olan Özel Gevher Hatun Koleji’nin Cumhuriyet Mahallesi Ereğli Caddesi’ndeki binasına taşınan Karaman Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne verildi.

LİTERATÜR:

https://www.yenisafak.com/15temmuz/muhammed-yalcin-kisi-detay; https://15tsmykaihl.meb.k12.tr/icerikler/okulumuzun-tarihcesi_995052.html; https://15tsmykaihl.meb.k12.tr/icerikler/sehit-muhammed-yalcin_5183490.html; https://www.ahaber.com.tr/yasam/2023/07/07/kulliyenin-onunde-sehit-dusmustu-babasi-konustu-15-temmuz-bir-kurtulus-savasiydi;

Uğur ERKÂN.