Karaman merkeze bağlı köy.
37° 17′ 12,0516” kuzey ve 33° 7′ 40,497” doğu koordinatlarında yer alan köy, Karaman’ın kuzeybatısında bulunmaktadır.
Ovada kurulan köy, Karaman’a 14,4 km. uzaklıktadır.
Köyün bulunduğu yerin rakımı (deniz seviyesinden yüksekliği) 1.019 m’dir.
Köy, Eminler, Kılbasan, Çiğdemli (Davgandos) ve Mesudiye (Muhacir Duraydası) köyleri ile komşudur.
Köye 8 km mesafeden daha yakın 5 köy bulunmaktadır. Eminler 5,11 km, Çiğdemli (Davgandos) 5,71 km, Mesudiye (Muhacir Duraydası) 6,18 km, Kılbasan 6,54 km ve Kâzımkarabekir Karalgazi 6,81 km’dir.
Davda Höyüğü (Tescil ve Karar No: 20.02.2015 – 2606); köy sınırları içerisinde Karaman-Yuvatepe yolunun solunda Karaman’a yaklaşık 15 km uzaklıktadır. Höyük üzerinde çok miktarda Bronz Çağı, Roma ve Bizans dönemlerine ait seramik parçası ile Bizans Dönemi’ne ait mimarî parçalar yer almaktadır.
Höyüğün tepe noktasında ise yerli halkın türbe diye adlandırdığı; Cumhuriyet Dönemi’ne ait çevresi tel örgü ile çevrelenmiş moloz taştan ve kerpiç malzemeden yapılmış beton sıvalı, üzeri kırma çatılı yapı ve yakınında tuvalet bulunmaktadır.
Karaman ve köylerini araştıran ve bunu kitabında yayınlayan Durmuş Ali GÜLCAN [1319 (1904), Karaman-1996 Karaman], burada “Davda Dede” denilen erişkin bir zâtın mezarının bulunduğunu kaydetmektedir.
Höyüğün kuzeybatı cephesine doğru yerleşim izleri devam etmektedir. Höyük çevresinde sulama kanalı hattı geçmektedir. Sulama hattı geçirilirken höyük ve çevresinde tahribat izleri görülmektedir.
Kızıldağ’ın doğu tarafında Tilki Kalesi denilen ve tamamen siyah kalker küçük sivri bir dağ bulunmaktadır. Burada kayalar üzerine oyulmuş mezarlara rastlanmaktadır.
Köyün eski adı “Mercik”tir. Köyün adı 1961 yılında yabancı ad taşıdığı gerekçesiyle “Yuvatepe” olarak değiştirilmiştir. Tapu belgelerinde ve Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi’nde (TAKBİS) köyün adı “Mercik (Yuvatepe)” şeklinde geçmektedir.
GÜLCAN, köyün adının “Mercik Dede” adıyla anılan ve bu havalide yaşayan halkın kurban keserek, adakta bulunduğu bir yatıra izafeten verildiğini kaydetmektedir.
GÜLCAN, yatırın adının “Mercik” değil, “Merci” olduğunu ileri sürmektedir. “Merci” adı zamanla “Mercik” olarak söylenmeye başlamıştır.
“مرجع” (Arapça rucü’ “dönmek”ten merci’) bir iş için başvurulacak, mürâcaat edilecek makam veya kimse demektir.
Halk arasında “Pamuk Dede” veya “Bambul Dede” olarak bilinen Mercik Dede’nin mezarı köyün 300 m kadar gerisindedir. Taş duvarla çevrili bir avlu içinde yer alan mezarda herhangi bir kitâbeye rastlanmamıştır. 5 m’ye yakın uzunluktaki mezarın baş ve ayak uçlarına Karadağ’dan getirilen Bizans kalıntısı taşlar dikilmiştir. Avlu dışında da birkaç yuvarlak uzun taşlar dikilidir.
Merciklü Karyesi; XVI. asrın başlarında Lârende nâhiyesine tabi idi [BOA., TD, nr 40, s. 95, sene 906 (1500)].
924 (1518) yılında 35 hâne ve 67 Müslüman neferden ibaretti. Vergi hâsılı (geliri) 8.052 akçe idi.
935 (1529) yılında 17 hâne ve 72 Müslüman neferden ibaretti. Vergi hâsılı 8.378 akçe idi.
948 (1541) yılı Mufassal Tahrir Defteri’nde adı Mercik olarak geçmektedir (BOA., TD., nr, 415, s. 134).
Köy; 992 (1584) yılı Mufassal Tahrir (Hariç-ez) Defteri’nde (TT 615) 25. sayfasında İmâret-i Sultaniye’de (Karapınar) vakıf olarak geçmektedir.
XVI. yüzyıl Lârende (Karaman) Kazası’nda yerleşme ve nüfusu araştıran ve bunu kitabında yayınlayan Osman GÜMÜŞÇÜ, köyün bir ara terk edilmiş olduğunu ve buraya iskân olunan muhacirler (Rumeli/ Bulgaristan) tarafından eski adıyla yeniden kurulduğunu kaydetmektedir.
GÜMÜŞÇÜ, burasının ne zaman ve neden terk edildiğini, köyde hiç kimse kalmayacak şekilde tamamen mi terk edildiğinin bilinmediğini ifade etmektedir.
15 Cemâziye’l-âhir 1096 (19 Mayıs 1685) tarihinde Konya’da görülen nafaka takdiri davasında; Lârende kazâsına tâbi’ Mercik nâm karyede sâkin Şeyhoğlu el-hâc Mustafâ’nın kölesi iken firâr eden Ken’ân bin Abdullâh’ın durumu karara bağlanmıştır (Konya Şer’iyye Sicili, nr. 33, s. 184/2).
1338 (1922) yılında Doktor Nazmi (SELCEN) tarafından kaleme alınan “Türkiye’nin Sıhhi-i İçtimai Coğrafyası-Konya Vilayeti” kitapta Mercik (yayına hazırlayan Mehmet KARAYAMAN “Mezçik” olarak Lâtinize etmiştir) Köyü, Merkez Nâhiyesi’ne bağlı köyler arasında geçmektedir. SELCEN, Karaman’da Rumeli ve Bulgaristan’dan göç eden muhacirlerin varlığından söz etmektedir.
Sapancalı Muallim H. Hüsnü Bey [1309 (1893), Sapancalı, Sakarya-1958, ?]; 1338 (1922) yılında kaleme aldığı “Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi” isimli kitabında, Merkez kazâya bağlı Mercik Köyü’nün Karaman’a mesafesinin 2,5 saat olduğunu kaydetmiştir.
1928 yılında eski Türkçe alfabe ile yayınlanan “Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları” isimli kitapta Mercik; Konya Vilayeti, Karaman Kazası, Merkez Nahiyesi köyleri arasında zikredilmiş ve eski Türkçe harfler ile “مر جك”, Lâtin harfleriyle “Mérdjik” şeklinde ifade edilmiştir.
1930’larda kuraklık nedeniyle başka taraflara dağılan köy halkı 1950’lerde yeniden toparlanmıştır.
Köy, Konya ili, Karaman İlçesi, Kılbasan Bucağı’na bağlı iken, 15 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen “3578 sayılı 4 il ve 5 ilçe Kurulması Hakkında Kanun” ile Karaman İli, Merkez İlçesi, Kılbasan Bucağı’na bağlanmıştır (21 Haziran 1989 tarihli ve 20202 sayılı Resmî Gazete).
Türkiye’de “Mercik” adında başka bir yerleşim birimi (mahalle, köy, bağlı) bulunmamaktadır.
“Yuvatepe” adında başka bir yerleşim birimi bulunmamaktadır.
Mahalleler (Giresun, Dereli, Yavuzkemal Bucak Merkezi; Tekirdağ, Süleymanpaşa İlçe Merkezi; Van-Gevaş İlçe Merkezi; Antalya, Elmalı İlçe Merkezi; Kırıkkale İl Merkezi; Ankara, Yenimahalle İlçe Merkezi ve Ankara, Pursaklar İlçe Merkezi); köyler (Ağrı, Diyadin; Bolu, Merkez; Bolu-Seben; Burdur-Tefenni; Çankırı, Orta; Erzincan, Kemaliye; Nevşehir, Acıgöl; Sivas, Divriği; Sivas, Gürün ve Aksaray, Merkez) ve bağlılar (Bingöl, Solhan, Gençtavus; Gümüşhane, Torul, Kalecik; Sivas, Divriği, Mursal Bucak Merkezi ve Sivas, Zara, Tuzlagözü) “Yuva” adını taşımaktadır.
Ayrıca, Yuvabaşı (Kilis, Musabeyli’de köy); Yuvaca (Aydın, Söke İlçe Merkezi’nde mahalle); Yuvacalı (Şanlıurfa, Hilvan İlçe Merkezi’nde ve Manisa, Alaşehir İlçe Merkezi’nde mahalleler); Yuvacık (Antalya, Kaş İlçe Merkezi; Diyarbakır, Kulp İlçe Merkezi; Samsun, Ladik İlçe Merkezi; Şanlıurfa, Birecik İlçe Merkezi; Van, Çaldıran İlçe Merkezi; Diyarbakır, Çınar İlçe Merkezi ve Giresun, Çamoluk İlçe Merkezi’ndeki mahalleler; Ağrı, Hamur; Amasya, Merkez; Bitlis, Merkez; Gümüşhane, Köse; Kastamonu, İnebolu; Sivas, Gölova ve Tokat, Reşadiye’deki köyler; Adıyaman, Merkez, Akdere; Adıyaman, Gerger, Açma; Bingöl, Merkez, Çiçekdere; Bitlis, Mutki, Alkoyun; Giresun, Keşap, Erköy; Hakkari, Merkez, Ördekli; Kütahya, Gediz, Gümüşlü; Siirt, Baykan, Kasımlı; Tunceli, Çemişgezek, Sakyol; Batman, Kozluk, Taşlıdere; Rize, Çayeli, Sırtköy; Rize, Güneysu, Kıbledağı; Artvin, Merkez, Dokuzoğul; Artvin, Yusufeli, Esenyaka; Erzincan, Kemah, Dereköy; Kastamonu, Çatalzeytin, Yunuslar; Çorum, İskilip, İbik ve Sinop, Ayancık, Hacılı’daki bağlılar); Yuvacıkyakacık (Kocaeli, Başiskele İlçe Merkezi’ndeki mahalle) Yuvadağ (Sinop, Dikmen İlçe Merkezi’nde bağlı); Yuvadağı (Erzincan, Refahiye’de köy); Yuvadamı (Bitlis, Ahlat’ta köy); Yuvademirciler (Çankırı, Ilgaz’da köy); Yuvaköy (Denizli, Çivril İlçe Merkezi; Diyarbakır, Silvan İlçe Merkezi ve Tokat, Almus, Kınık’ta mahalleler; Amasya, Merkez’de köy); Yuvalak (Burdur, Tefenni’de köy); Yuvalar (Çanakkale, Çan ve Batman, Sason’daki köyler ve Karabük, Ovacık, Dudaş’ta bağlı); Yuvalı (Antalya, Finike İlçe Merkezi; Hatay, Hassa İlçe Merkezi; Kayseri, Kocasinan İlçe Merkezi; Malatya, Doğanşehir İlçe Merkezi; Ordu, Mesudiye İlçe Merkezi; Tekirdağ, Saray İlçe Merkezi ve Mardin, Midyat İlçe Merkezi’ndeki mahalleler; Erzincan, Tercan; Isparta, Eğirdir; Siirt, Kurtalan; Sinop, Gerze ve Şırnak, İdil’deki köyler; Bingöl, Genç, Büyükçağ; Bitlis, Mutki, Taşboğaz; Elazığ, Baskil, Şituşağı; Hakkari, Yüksekova, Armutdüzü; Muş, Varto, Erdoğan; Siirt, Kurtalan, Ballıkaya ve Artvin, Borçka, Adagül’de bağlılar); Yuvalı (Tahtik) (Sivas, Merkez, Doğanca’da bağlı); Yuvalıca (Bolu, Merkez, Kuzörenemirler’de bağlı); Yuvalıçay (Cılkaz) (Batman, Sason, Gürgenli’de bağlı); Yuvalıçayır (Sivas, Yıldızeli’nde köy); Yuvalıdam (Bitlis, Mutki’de köy); Yuvalıdere (Sakarya, Karasu İlçe Merkezi’nde mahalle); Yuvalık (Sakarya, Akyazı İlçe Merkezi’nde mahalle); Yuvapınar (Ordu, Gölköy İlçe Merkezi’nde mahalle) ve Yuvasaray (Çankırı, Ilgaz’da köy) isimli yerleşim birimlerine rastlanmaktadır.
“Kırım Harbi” [22 Eylül 1269 (4 Ekim 1853)-18 Mart 1272 (30 Mart 1856) Osmanlı-Rus] ile hız kazanan göçler “93 Harbi”nden [12 Nisan 1293 (24 Nisan 1877) –19 Şubat 1293 (3 Mart 1878) Osmanlı-Rus] sonra daha da yoğunluk kazanmıştır. Balkanlardan baskı ve zorlamalarla on binlerce Türk nüfus Anadolu’ya akmıştır.
XIX. yüzyılda savaşlar ve diğer nedenlerden dolayı Anadolu Türk nüfusu devamlı azalma göstermekteydi. Özellikle erkek nüfusun azalması üretimi olumsuz etkilediği gibi savaşacak insan gücünü de azaltmaktaydı. Göçmenler azalan Anadolu nüfusunu takviye etmekteydi. Bu nedenle Osmanlı Devleti de gelen göçmenleri iyi karşılayıp tüm ihtiyaçlarını karşılamak sureti ile Anadolu’ya yerleştiriyordu. Bu yerleştirme politikasının altında ekonomi ve savaşacak insan gücü oluşturma isteğinin yanında artık Anadolu’nun Türk’ün son vatanı alacağının anlaşılmış olmasından dolayı Türk nüfusu çoğaltma isteği de yatmaktadır.
Gelen muhacirleri yerleştirmek için kurulmuş olan Muhacirin Komisyonu gelenlerin özellikleri ve isteklerini dikkate alarak yerleştirmeyi yapmıştır. En yoğun yerleştirmelerin yapıldığı yerlerin başında Orta Anadolu (Konya ve Karaman) gelmektedir. 1305 (1890) yılına doğru muhacirler için Konya Vilâyeti’nde 227.799 dönüm hâlî arazi olduğu tespit edilmiştir ki, bunun 136.000 dönümü (%59,7) Karaman’da bulunmaktaydı. Karaman’da 6.800 muhacirin iskânına yetecek kadar hâlî arazinin bulunduğunu tespit edilmesi üzerine sevkler başlamış, 1305-1306 (1890-1891) ve 1314 (1899) yıllarında yoğunluk kazanmıştır. Fasılalarla olsa da daha sonraki yıllarda devam etmiştir.
Devlet muhacirlerin her türlü ihtiyaçlarını karşıladığı gibi zaman zaman muhacirlere yönelik yerli halkın tepkilerine karşı da tedbirler almıştır. GÜLCAN, köye yerleşen muhacirleri benimsemeyen Kılbasanlılar’ın niza çıkardıklarını, çıkan kavgada birisi Kılbasanlı, biriside Mercikli olmak üzere kayıp verdiklerinden bahsetmektedir.
Osmanlı Devleti [698 (1299)-1339 (1923)], bunlarla ilgili kayıtları ayrıntılı bir şekilde tutmuş ve yerleştirilen muhacirler için oluşturulan yeni yerleşim yerleri olan köy ve kasabaların haritasını dahi yapmıştır.
Şehir ve kırsal kesimdeki hâlî (boş) veya hazine arazileri tahsis edilerek muhacirler yerleştirilmiştir. Muhacirler kısmen çölümsü bir manzara arz eden geniş düzlüklerde ve daha önceki yüzyıllarda terkedilmiş ören yerlerinde iskân edilerek, buraların yeniden şenlendirilmesine çalışılmıştır.
Karaman ve çevresindeki alanlarda XIX. yüzyılın başından itibaren mahalle ve köy olarak çok sayıda yerleşim yeri (İslihisar, Karalgazi, Bosala, Mecidiye, Mesudiye, Mercik, Davgandos, Göztepe, Hamidiye, Üçbaş) ortaya çıkmıştır.
1320-1322 (1905-1907) yılları arasında gelen muhacirlerden doğrudan doğruya Karaman’a sevk edilen 212 hâne, önce Karaman’da bulunan bazı medreseler ile daimî iskân mahallerine yakın köylerde, geçici olarak yerleştirildikten sonra, peyderpey daimî iskân mahallerine yerleştirilmişlerdir.
Bu gruptan olup, 1320 (1905) yılında Hacıoğlu-Pazarcık’tan Karaman’a gelerek bir müddet Zeynel Âbidin Medresesi’nde kalan muhacirlerden 32 hâne, İlisıra (Yollarbaşı) Kasabası’na geçici olarak yerleştirilmişlerdir.
Hükümetçe evler inşa edildikten sonra Kılbasan bucağında “Mercik” adlı eski bir ören yerinde iskân edilmiştir. Bunların teşkil etmiş oldukları karyeye yeni bir ad verilmemiş ve eski adı olan “Mercik” nâmıyla yâd olunmuştur.
1321 (1906) yılında 36 hânenin daha iskânı ile, Mercik’te yerleştirilen muhacirlerin sayısı 68 hâneye ulaşmıştır.
Mercik sakinlerinden ve henüz üç yaşında iken bu göç olayına şahit olan Hasan BİRCAN, bu köyde ilk iskân olunan 32 hânenin, Hacıoğlu-Pazarcık’ın Avdullah (Abdullah) ve Bozyurt, 1906 yılında gelenlerin ise, Silistre’nin Kadıköy ve Fındıklı (Pıntıklı) köylerinden geldiklerini kaydetmektedir.
Avdullah (Abdullah); Hacıoğlu-Pazarcık / Tolbuhin (Dobriç) İli, Kurtpınar (Tervel) İlçesi’ne bağlı bir köydür. Bulgaristan’ın Dobruca Ovası’nda yer alır. Bölgenin en yeşil ve güzel köylerinden birisidir. Adı “Bezmer” olarak değiştirilmiştir.
Bozyurt; Hacıoğlu-Pazarcık / Tolbuhin (Dobriç) İli, Kurtpınar (Tervel) İlçesi’ne bağlı bir köydür. Halkının çoğunluğunu Türkler oluşturmaktadır. İsmi “Jinitsa” olarak Bulgarca’ya çevrilmiştir.
Kadıköy; Silistre (Silistra) İli; Asfat Köy (Glavinitsa) İlçesi’ne bağlı bir köydür. Silistre ile Tutrakan arasında Tuna nehri yakınlarında bulunmaktadır. 1956 yılında adı “Malık-Preslavets” olarak Bulgarca’ya çevrilmiştir.
Fındıklı (Pıntıklı); Silistre (Silistra) İli; Alfatar İlçesi’ne bağlı bir köydür. Silistre’nin güneyinde Balabanlar yakınında bir Türk köyüdür. Halkının tamamını Türkler oluşturur. 1945 yılında adı değiştirilerek Osmanlı tarafından asılan ve asi bir Türk düşmanı olan “Vasil Levski”nin adı verilmiştir.
Avdullah halkı, köylerinde bulunan az sayıda Bulgar’dan hiç baskı görmedikleri hâlde, 1903 yılından itibaren mal ve mülklerini satarak göç hazırlıklarına başlamışlardır. Denk denk yataklar hazırlanmış, eşyalar sandıklara doldurulmuş. Yanlarına hiç canlı hayvan almamışlar. Denkler ve sandıklar at arabalarına yüklenmiş. Geride kalanların gözyaşları arasında, teşbih tanesi gibi Köstence yollarına dizilmişler. Bu sırada BİRCAN’ın babasının kuşağında, kendilerinin Napolyon parası dedikleri 300 levası varmış. İstanbul’a gelince bir levayı 94 kuruştan bozdurarak, 28.200 kuruşa çevirmişler. Karaman’a gelmeden önce, Konya’daki bir handa birkaç ay kalmışlar.
Sapancalı Muallim Hüsnü Bey [1310 (1893)-1958], 1338 (1922) yılında kaleme aldığı “Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi” isimli kitabında, Mercik Karyesi’nin nüfûsunu 30 hâne ve 71 olarak kaydetmiştir. Bu yıllarda hâne başına düşen nüfusun düşük oluşu dikkati çekmektedir.
Köyün nüfusu, 1341 (1925) yılında yapılacak mebus (milletvekili) seçimi için hazırlanan nüfus defterine göre 226’dır.
Köy; 11935’de 98, 1940’da 125, 1945’de 152, 1950’de 195, 1955’de 234,1960’da 269, 1965’de 293, 1970’de 266, 1975’de 228, 1980’de 222, 1985’de 183 ve 1990’da 146 kişi olarak sayılmıştır.
2000 yılı nüfus sayımında nüfus, aile plânlamasının yaygınlaşması ve köyden şehre göç nedeniyle azalarak 96’ya düşmüştür.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2007 yılında geçilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne (ADNKS) göre köyün nüfusu 104 kişidir.
2008’de 94, 2009’da 92, 2010’da 87, 2011’de 80, 2012’de 79, 2013’de 76, 2014’te 62, 2015’te 76, 2016’da 68, 2017’de 86, 2018’de 72, 2019’da 106, 2020’de 91 ve 2021’de 93 kişi olarak tespit edilmiştir.
Köydeki sülâleler ve aldıkları soyadları; Kâsımlar (Akçakaya), Davutoğulları (Bakış, Filiz, Güngören, Kara, Koçak, Yalçın), Mehmetçavuşlar (Biçer), Hasanhocalar (Bircan), ? (Çumra Balcahisar’dan gelme, Bozkurt), Kümükhacıeliler (Büyükçetinkaya), Halilhocalar (Çetin, Yaşar), Araplar (Çetinkaya), Godoşlar (Dağ), Tahirler (Tanış), ? (Kâzımkarabekir Kızılkuyu’dan gelme, Doğan, Celiloğulları (Ercan), Topalizzetler (Erkocaoğlu), Arafatlar (Ertaş), İzzetoğulları (Günaydın), Karababalar (Karababa), Mehmetçavuşlar (Kayış), Köseler (Kocaoğlu), Yörükler (Köpüklü), Haliloşlar (Kubak), Ethemoğulları (Kucur), Bekçimehmetoğulları (Kurtar), Kocamemetler (Özkoçak), ? (Kâzımkarabekir Karalgaziden gelme, Şahin), Hacıveyseller (Şenol), Marangozlar (Ünsay), Tavukçumustafaoğulları (Ünvar), Enverağalar (Yalım), Canbazlar (Yavaş) ve ? (Değle’den gelme, Yılmaz).
61 seçmeni olan Yuvatepe Köyü’nde 1 Kasım 2015 günü yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde 57 seçmen 1424 numaralı sandıkta oy kullanmıştır. Kullanılan oyların 2 tanesi geçersiz sayılmıştır.
Yuvatepeliler, 42 oyla en fazla AK Parti’yi tercih etmişlerdir. MHP 10 ve CHP 2 oy alırken, HDP’ye ise hiç oy çıkmamıştır.
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi öngören halk oylaması (referandum) sonuçlarına göre; Yuvatepe Köyü’nde %70,18 oranında “evet” ve %29,82 oranında “hayır” çıkmıştır.
Köy muhtarı, Ahmet GÜNGÖREN’dir [irtibat numarası: 0 (539) 708 18 71].
Köyün azâları; Tevfik BAKIŞ, Vasfettin FİLİZ, İbrahim FİLİZ ve Tahir TANIŞ’tır.
Köyün eski muhtarları; Ali Beke ÇETİNKAYA (2004-2014), Ali AKÇAKAYA (1989-2004), Aziz BÜYÜKÇETİNKAYA (1986-1988), Abdullah KOCAOĞLU (1984-1986), M. Emin KAYIŞ (1980-1984), Hüseyin KÜÇÜKÇETİNKAYA (1977-1979), Salim GÜNAYDIN (1974-1977), Tahir TANIŞ (1971-1973), Rıza ÖZKOÇAK (1970-1971), Ömer GÜNGÖREN (1968-1969), M. Emin KARABABA (1963), Ahmet KOCAOĞLU (1954), Hasan ERCAN (1949-1950), Mehmet KAYA (1949), Mehmet ÖZKOÇAK (1948-1949) ve Hasan ÇETİN’dir (1947).
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Dane mısır başta olmak üzere elma, silajlık mısır, buğday, şekerpancarı, arpa, yonca, kiraz, kuru fasulye, yağlık ayçiçeği, Macar fiği, kimyon, domates, vişne ve patlıcan yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Köyde 70,653 dekar alan nadasa bırakılmaktadır.
Köyde 231 adet büyükbaş hayvan varlığı ile 516 adet koyun ve 367 adet keçi olmak üzere toplam 883 adet küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır. 200 adet arı kovanı mevcuttur.
1986-1992 yılları arasında 952 hektar alan mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu gereği arazi toplulaştırması başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir.
Köyün Göztepe ve Hamidiye köyleri birlikte kurulan tarımsal kalkınma kooperatifi gayri faaldir.
42 ortaklı Sulama kooperatifi 1976 yılında kurulmuş olup, 3.000 hektar tarım arazisi sulanmaktadır.
Arazi kadastrosu 10.07.1991 yılında kesinleşmiştir. Köyün orman varlığı bulunmamaktadır.
Köyün mevkiileri; Demiryolu, Eminler, Eminleryolu, Halimekuyu, Kızıldağ ve Köyiçi’dir.
Köyde bulunan okul 1989’da inşa edilmiştir. Köyün çocukları ilk ve orta öğrenim için Kılbasan Köyü’nde bulunan Kılbasan İlkokulu ve Kılbasan 75. Yıl Ortaokulu’na taşınmaktadır.
Köyün içme suyu 1 adet derin kuyudan sağlanarak su deposundan şebekeye verilmektedir. Köy yolu asfalt olup, köyiçi yolu parke taşı ile kaplanmıştır.
BİBLİYOGRAFYA:
Alâaddin Aköz, “XVI. Asırda Lârende Kazâsı Hakkında”, Osmânlı Araştırmaları XIII, İstanbul 1993, s. 113, 123; Mehmet Yılmaz, Konya Vilâyeti’nde Muhacir Yerleşmeleri (1854-1914), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi, Konya 1996, s. 217, 236, 237; Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları, Dahiliye Vekaleti, İstanbul 1928, s. 853; Mehmet Ali Güven, 33 Numaralı Konya Şer‘iye Sicili (Değerlendirme ve Transkripsiyon), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 2006, s. 367, 368; Cengiz Topal, Karaman Kültür Envanteri, Karaman 2007, s. 68; Mehmet Türker Acaroğlu, Bulgaristan’da Türkçe Yer Adları Kılavuzu, Ankara 1988, s. 89, 162, 202; Osman Gümüşçü, XVI. Yüzyıl Larende (Karaman) Kazası’nda Yerleşme ve Nüfus, Ankara 2001, s. 51, 64, 141, 180; Osmanpazarı maddesi, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, İstanbul 2007, c. 34, s. 1-2; Sapancalı Muallim H. Hüseyin Bey, Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi (1338 R./ 1341 H.), Yayınlayan: İbrahim Güler, Ankara 1993, s. 71; Durmuş Ali Gülcan, Karaman Mahalle, Kasaba ve Köyleri Tarihçesi, Karaman 1989, s. 345-347; Abdullah Uysal, Necati Alodalı, Musa Demirci, Dünü, Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya, Konya 1992, s. 171; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Köylerimiz (1 Mart 1968 gününe kadar), Ankara 1968, s. 432; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Konya İli (Bülten 65), Ankara: 1965, s. 39; Doğan Koçer, Karaman Temettü’ât Defterleri, Karaman 2007, c. 1, s. 241; Nazmi Selcen, Türkiye’nin Sıhhi-i İctimâi Coğrafyası Konya Vilayeti, Yayına hazırlayan ve sadeleştiren: Mehmet Karayaman, Konya 2009, s. 80, 82; 2015 Faaliyet Raporu, İl Gıda, Tarım Hayvancılık Müdürlüğü, Karaman 2016, s. 10; https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr erişim tarihi: 05.02.2016; http://karaman.gov.tr/il-mahalli-idareler-mudurlugu erişim tarihi: 19.02.2016; https://sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf erişim tarihi: 07.02.2016; bucivar.com/karaman/merkez/yuvatepe erişim tarihi: 19.12.2016;
Uğur ERKÂN.