Karaman merkeze bağlı köy.
37° 15′ 52,6026” kuzey ve 33° 18′ 6,6816” doğu koordinatlarında yer alan köy, Karaman’ın kuzeydoğusunda bulunmaktadır.
Köyün bulunduğu yerin rakımı (deniz seviyesinden yüksekliği) 1.010 m’dir.
Karaman’a 10 km uzaklıkta olan köyün komşuları, Kızık, Alaçatı (Canasan), ve Karaman-Merkez’dir.
Köye 8 km mesafeden daha yakın 7 köy bulunmaktadır. Kızık 1,74 km, Alaçatı (Canasan) 2,37 km, Salur 5,83 km, Sudurağı 6,5 km, Ağılönü (Selerek) 7,11 km, Göztepe 7,29 km ve Ekinözü (Aşıran) 7,9 km’dir.
Köyün en önemli özelliği az nüfusuna oranla büyük otlak ve tarlalara sahip olmasıdır.
Köyün eski adı “Güdümen”dir. Köyün ismi; XVI. ve XVII. yüzyıla ait tarihî vesikalarda “Güdümân”, “Güdemân” ve “Gödemân” şekillerinde de telâffuz edilmiştir.
Halk arasında “Güdümen” denildiğinde; 1,74 km yakınındaki Kızık Köyü ile karıştırılmaktadır. “Eski Güdümen” ifadesinden “Sazlıyaka Köyü” kasdedilirken, Kızık Köyü için ise “Yeni Güdümen” ifadesi de kullanılmaktadır.
Köyün “Güdümen” olan ismi 1961 yılında yabancı ad taşıdığı gerekçesiyle “Sazlıyaka” olarak değiştirilmiştir. Köyün yakınındaki bugün kuruyan Çavuş Sazlığı’ndan (arıtma tesisi) esinlenerek köye bu adın verildiği sanılmaktadır.
Halk dilinde ve resmî yazışmalarda karıştırılıp “Sazlıkaya” da denilmektedir.
XVI. yüzyılda Lârende Nâhiyesine bağlı karyeler arasında Güdümân (Güdemân) Karyesi’ne (İstanbul, Başbakanlık Osmânlı Arşivi; 906 (1500) yılı Mufassal Tahrir Defteri (TD., nr. 40), sayfa 959’da ve 948 (1541) yılı Mufassal Tahrir Defteri (TD., nr. 415), sayfa 184’de ve Ankara, Tapu Kadastro Kuyud-ı Kadime Arşivi, 992 (1584) yılı Mufassal Tahrir Defteri (TK., nr. 113), varak 218 a’da) rastlanmaktadır.
Köyün 924 (1518) yılında vergi hâsılının 1.350 akçe olduğu yazılıdır.
935 (1529) yılında “mîrmîran hâssı”na ayrılan köyün vergi hâsılı 2.024 akçe idi.
XVII. yüzyılda 936 (1530) yılı (TD., nr. 387) ve 278, 279, 289, 291 ve 293 numaralı Karaman Şer’iyye Sicilleri’nde köyün ismi “Gödemân” olarak geçmektedir.
Osmanlı Padişâhlarından III. Murat Han [29 Ramazan 981 (22 Aralık 1574)- 5 Cemazeyilevvel 1003 (16 Ocak 1595) çağında Karaman ve yöresi köylerinin nüfusunun saptandığı defterde; Obrukkışla ve Güdümen köyü’nün ismi geçmektedir.
5 Zilhicce 1246 (17 Mayıs 1831) tarihinde Güdiman çiftliğinden der-aliyyeye irsâl olunan bir neferin sâkir-i mansûreye harcırâhı 15 kurûştur (KŞS., nr. 296, s. 94.1).
15 Safer 1247 (26 Temmuz 1831) tarihinde Güdiman çiftliğinde; Seyyid Tâtâr-oğlu Seyyid Mehmed, askere alınmıştır (KŞS., nr. 296, s. 86.2).
1256 (1840) yılı Temettü’at defterinde Güdümen Çiftliği için “Sâhib-i Çiftlik Kamışzâde Abdülkadir Ağa sâkini Lârende, Hoca Hassı tîmârı olub, Voyvadalar tarafından ta’şir oluna geldiği ve ba’zı şürekası dahî bulunduğu” ifadesi kullanılmıştır.
Çiftlikteki hâne reisleri ve meslekleri; Kara Deli Abdullâh-oğlu Mehmed (çiftçi), Âşık Fuad-oğlu Alî Hoca (fukara güruhundan), İmâm Abdülkadîr-oğlu Mehmed (çiftçi), Kocadağlı Alî-oğlu Alî (çiftçi), Tatar Seyyid-oğlu Seyyid (çiftçi), Deli Alî-oğlu Hasan (çiftçi), Çandır Mehmed-oğlu Hasan (çiftçi), Karapınarlı Osmân-oğlu Ahmed (çiftçi), Sarı-oğlu Osmân’ın Hasan (çiftçi), Ahmed-oğlu Alî (üç sene evvel ereğli’ye hicret etmiş), Kileci İbrâhim-oğlu Ömer (çiftçi) ve Başçı Süleymân-oğlu Mehmed’dir (çiftçi) (BOA., ML., VRD., TMT., nr. 10447).
Hâne sayısı 16 olan Güdümen’de; 1 adet araba, 2 adet camus (camız), 1 adet tanalı camus, 13 adet ganem (koyun), 17,5 adet inek, 18 adet keçi, 4,5 kısrak bargir (beygir), 1 adet kısrak, 18 adet öküz, 9 adet tana, 1 adet zenbûr (arı) kovanı, 68 dönüm mezrû tarla varlığı kayıtlıdır.
Hayvân kıymeti 5.322 kuruş, temettü’atı 1.940 kuruş, yekûnu 7.262 kuruş, hâne başı ortalama gelir 454 kuruş ve tekâlifi 550 kuruştur (BOA., ML., VRD., TMT., nr. 10442, s. 278-280).
1256 (1840) yılı Temettü’ât defterinde; Güdümen Çiftliği’nden “ruz-ı hızır”da 674 kuruş ve “ruz-ı kasım”da 647 kuruş olmak üzere toplam 1.321 kuruş vergi tahsil edildiği belirtilmiştir.
1314-1316 (1897-1900) yılları arasında 323 Numaralı Karaman Şer’iyye Sicili’nde Güdümen’den şu isimlerin nikâh akdine rastlanmaktadır: “Emine bint-i Ahmed, Âyşe bint-i Hasan, Süleymân bin Alî, Âyşe bint-i İbrâhim, Mûsâ bin Hasan, Fâtıma bint-i İsmâ’îl, Hasan Alî bin Mustafâ, Şerîfe bint-i Mahmûd, Hasan bin Mehmed.”
Sözkonusu sicilde; Güdümen’den hem karye (köy) hem de “çiftlik” olarak bahsedilmiştir.
1313 (1908) yılı Şubat ayında Karaman kazâsının bazı köyleri hayvânlarında uyuz hastalığı ortaya çıkmıştır. Bu hastalığı muâyene ederek fennî tedbirlere başvurmak üzere vali tarafından vilâyet baytar müfettişi İbrâhim Efendi Karaman’a gönderilmiştir. Baytar müfettişi Konya’ya dönüşünde uyuz hastalığı ile ilgili olarak valiye bir rapor vermiştir.
Raporda kazâ merkezine civâr Kızık, Aşiran, Sıdırva, Cinason ve eski Güdümen köyleri hayvânları arasında kısraklar ile tayların ekserisinde cereb (uyuz) hastalığı olduğunun anlaşıldığı, hastalığın ismi bu köyler civârında bulunan merâda yaz günlerinde toplanılan sürüde zuhûr ederek kış mevsiminde etkisini gösterdiğini belirten İbrâhim Efendi, kışın tekrar başlamak üzere yazın etkisini yitiren uyuz hastalığının ciddi bir tedavisi yapılmadığı takdirde kışın yine ortaya çıkacağını ahâliye anlattığını, ayrıca hastalıklı hayvânların ayrı ahırlara koydurularak, bir arada bulundurulmadığını ve tedavisi hakkında halka gerekli bilginin verildiğini belirtmiştir.
Müfettiş, köy ahâlisine bu hastalığın tedâvisi ile ilgili reçeteleri bırakarak, tek tek yapılması gereken işlemi de göstermiş ve her köyde ayrı merâlar tayini ile tedâvi neticesinde olumlu sonuç alınmasını sağlamıştır.
İbrâhim Efendi’nin uyuz hastalığı ile ilgili olarak ahâliyi tarif ettiği tedâvi yöntemi ise şu şekildedir: “Esâsen hevâmm-ı cerebîyi (uyuz hastalığı böceği) öldürmek lâzımdır. Hastalıklı hayvânlar güzelce sabunla fırça ile yıkandıktan sonra benzin, petrol, tütün hangisi olur ise olsun birisi su ile kaynatılarak bu su ile bir kilo hâmız-ı arseniki, on kilo kibrîyyet hadîd (demir) yüz kilo su içerisinde eritildikten sonra hayvânların uyuz olan yerlerini dökülecektir.”
Vilâyet gazetesi yönetimi, gazetelerin köylere varıncaya kadar gittiğini belirterek böyle bir illet ve hastalığın hayvânlarda görülür görülmez yukarıdaki fennî tarife göre tedâviye girişilmesini istemiştir [Konya Vilâyet Gazetesi, nr. 1855, s. 1-2, sene 5 Şubat 1323 (18 Şubat 1908)].
Sapancalı Muallim H. Hüsnü Bey [SAVAŞÇIN, 1310 (1893)-1958]; 1338 (1922) yılında kaleme aldığı “Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi” isimli kitabında, nefs-i Karaman köylerini zikrederken Merkez nâhiyeye bağlı Güdümen Köyü’nden bahsetmiş ve merkeze mesafesinin 3 saat olduğunu kaydetmiştir.
1928 yılında eski Türkçe alfabe ile yayınlanan “Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları” isimli kitapta Güdümen; Konya Vilâyeti, Karaman Kazâsı, Merkez Nâhiyesi köyleri arasında zikredilmiş ve eski Türkçe harfler ile ” كوديمن “, Lâtin harfleriyle “Queudimin” şeklinde ifade edilmiştir.
Köy, Konya ili, Karaman İlçesi, Merkez Bucağı’na bağlı iken, 15 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen “3578 sayılı 4 il ve 5 ilçe Kurulması Hakkında Kanun” ile Karaman İli, Merkez İlçesi, Merkez Bucağı’na bağlanmıştır (21 Haziran 1989 tarihli ve 20202 sayılı Resmî Gazete).
Köyden başka “Sazlıyaka” adında başka bir yerleşim yeri bulunmamaktadır.
Karaman ve köyleri ile ilgili olarak araştırmalar yapan ve bunu kitabında yayınlayan Durmuş Ali GÜLCAN [1319 (1904)-1996], köyün XX. yüzyıl ortalarına kadar bir çiftlik halinde malikleri tarafından kullanıldığını kaydetmektedir.
Ünlü şair ve mutasavvıf Ferîdüddin Attâr’ın [530 (1136)- 618 (1221)] doğum yerininin İran’ın Nişabur Eyâleti’nin Güdümen Köyü olduğunu kaydeden GÜLCAN, bu alimin Salur Türklerinden olduğunu Sefîne-i Şuarâ isimli biyografik esere dayandırmıştır.
GÜLCAN, buradan hareketle Güdümen ve Salur köylerinin birbirine yakınlığına dikkat çekmiştir.
GÜLCAN, köyün adının menşei ile ilgili hayvanları güdülmesine elverişli bir yöre olması üzerinde de durmuştur.
Köyün Kamışzâdelerin mülkü olduğunu belirten GÜLCAN, Kamış-zâde Ahmet Nuri Ağa’nın 1286 (1870) yılında cum’a namazı kılmak için gittiği Kılbasan’da bir komplo neticesi katledilmesinden sonra çok geniş arazi ve meraların karısı Emine Hanım ve kızı Nefise Hanım’a kaldığını ifade etmektedir.
Nefise Hanım’ın Hâdimî-zâde Yunus Enver Efendi’nin [1270 (1854)-1927] ilk eşi olduğunu belirten GÜLCAN, dul kalan kayınvalidesini babası Hâdimî-zâde Hâcı Mustafa Galip Efendi’nin nikahı altına alması suretiyle Kamış-zâdenin mülklerinin tamamının Hâdimî-zâdelere geçtiğini ifade etmektedir.
Yunus Enver Efendi, daha sonra iki kez evlenmiş, üç eşinden de çocuk sahibi olmuştur. İlk eşi Nefise Hanım’dan olan Kamış-zâdenin ikisi erkek [Ahmet Nuri (1290 (1874)-1926] ve Abdullahi Hasip [ALTAN, 1297 (1881)-1957], biri kız torunundan [Hatice Hanım (GÜVENİR, 1307 (1891)-1982] hayatta kalan tek erkek evlâdı olan Abdullahi Hasip Ağa arazilerin annesinden kaldığını babasının hakkı olmadığını bu nedenle baba bir, anne ayrı kardeşlerinin de hakkı olmadığını iddia etmiştir.
Osmanlı zamanında başlayan ve sosyal sorunlara neden olan arazi ihtilâfının tarafları zaman zaman değişmiştir. Bir dönem komşu köylüler, bir dönem çalıştırmak için getirdikleri köye yerleşmiş köylüler veya varisler arasındaki ihtilaflar sürmüş, davalar devam etmiştir. Köyün nüfusu da şartlara göre bazen artmış veya azalmıştır.
Günümüzde Sazlıyaka köyü sınırlarındaki arazilerin tamamı Kamış-zâde damadı Hadîmi-zâde Yunus Enver Efendi’nin varislerinden satın alan hissedarlar tarafından kullanılmaktadır. Hazinenin de taraf olduğu arazi ihtilafı ve davaları yıllardan beri sürmektedir.
Köyün 924 (1518) yılında 3 hâne 8 Müslüman neferden oluştuğu kaydı bulunmaktadır.
935 (1529) yılında 4 hâne 9 Müslüman nefer kaydı düşülmüştür.
981 (1574)- 1003 (1595) yılları arasında Karaman ve yöresi köylerinin nüfusunun saptandığı defterde Obrukkışla ve Güdümen Köyü’nün nüfusu 94 kişi olarak kayıtlıdır.
1246 (1831) tarihli Lârende Nüfus Defteri’nde (COA, Nfs. d 3451); Güdüman Çiftliği, 11 hanede 21 kişi olarak kayıtlıdır.
1256 (1840) yılı Temettü’ât defterinde Güdümen Köyü nüfusu 16 adet hânede 31 erkek olarak kayıtlıdır. Bu defterler vergi amaçlı tutulduğundan sadece hâne reisi olarak sadece erkekler kayıt altına alınmıştır. Buna göre nüfusunun 62-96 olduğu tahmin edilmektedir.
Güdümen 1314 (1896) yılı Konya Vilâyeti Salnâmesi’nde (il yıllığı) 16 hânede 50 kişi ve 1320’de (1904) nüfusu 51 kişi olarak tespit edilmiştir.
Sapancalı Muallim H. Hüsnü Bey, 1338 (1922) yılında köyün nüfusunu 19 hânede 82 kişi olarak kaydetmiştir.
Köy; 1935’de 34, 1940’da 64, 1945’de 91, 1950’de 86, 1955’de 49, 1960’da 60, 1965’de 82, 1970’de 135, 1975’de 112, 1980’de 91, 1985’de 87, 1990’da 95 ve 2000’de 19 kişi olarak sayılmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2007 yılında geçilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne (ADNKS) göre köyün nüfusu 12 kişidir.
2008’de 17, 2009’da 17, 2010’da 11, 2011’de 9, 2012’de 6, 2013’de 9, 2014’de 12, 2015’de 13, 2016’da 12, 2017’de 13, 2018’de 14 ve 2019’da 23, 2020’de 13 ve 2021’de 12 kişi olarak tespit edilmiştir.
Köydeki ailelerin soyadları; Altan, Beydili, Demir, Gülsuna, Irılmazcan, Kabak ve Terlemez’dir.
11 seçmeni olan Sazlıyaka Köyü’nde 1 Kasım 2015 günü yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde 13 seçmen 1402 numaralı sandıkta oy kullanmıştır. Kullanılan oyların tamamı geçerli sayılmıştır.
Sazlıyakalılar; 7 oyla en fazla CHP’yi tercih etmişlerdir. MHP 5 oy ve AK Parti 1 oy almıştır. HDP’ye ise hiç oy çıkmamıştır.
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi öngören halkoylaması (referandum) sonuçlarına göre; Sazlıyaka Köyü’nde %14,29 oranında “evet” çıkarken, %85,71 oranında “hayır” çıkmıştır.
Köyün muhtarı, Şekip ALTAN’dır [irtibat numarası: 0 (544) 209 46 82).
Köyün azaları; Ahmet KARA, Fatma DEMİR, Recep GÜLSUNA ve Kadir DEMİR’dir.
Köyün eski muhtarları; Himmet KABAK (1993-1994), Zeki TERLEMEZ (1986-1993), Hüseyin IRILMAZCAN (1954-1986), Halil BEYDİLİ (1954-1962) ve Abdullahi Hasip ALTAN’dır (1947-1954).
Köyün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Buğday başta olmak üzere dane mısır ve şekerpancarı yetiştirilmektedir.
Köyde 23 adet büyükbaş hayvan varlığı ile 8 adet küçükbaş hayvan (koyun) varlığı bulunmaktadır.
Köyün 336,99 hektar mera varlığı bulunmaktadır.
Köy, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu kapsamında 6 Şubat 2014 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla “uygulama alanı” ilân edilmiştir. 740 hektar alanda arazi toplulaştırma çalışmaları devam etmektedir.
Köyün arazi kadastrosu 26 Eylül 1981 tarihinde kesinleşmiştir. Köyün orman varlığı bulunmamaktadır.
Köyün mevkiileri; Körisa, Köy civarı ve Köyiçi’dir.
Köy tüzel kişiliğine ait; 17.952 m2 câmii ve okul arsası ile 4.500 m2 mezarlık bulunmaktadır.
Güdümenli Hâcı Ali Efendi [Çocukları “Özkaraman” soyadını almıştır, 1266 (1850)- 1334 (1918)]; “hocaların hocası” olan büyük bir din âlimi idi. Karaman askerlik şubesinin bitişiğinde bulunan ve 1988 yılında yıkılan eski müftülük binasının olduğu yerde bulunan Celil Efendi Medresesi’nin müderrisi idi. Sıkı tedrisadı ve ateşin hitâbeti vardı. Karaman müftülüğü yapan Şimşir-zâde Çoğlulu Durmuş Efendi ile Mehmet YARALI (Kara Müftü), Karaman’ın vaizlerinden İbralalı Hacı İsmail Efendi ile Demirciler Câmii İmâm-Hâtibi ve Vaizi Bahri Efendi talebesi idi. Güdümenli Hâcı Ali Efendi’nin kabri, Kızlar Türbesi haziresinde talebelerinden İbralalı Hacı İsmail Efendi’nin yanındadır. Mezar taşında; “Fıkh-ı Numanî ledünniyatına vasıl olmuş sahib-i telkin idi/ Hem feraiz müşkilatı halline adeta Kadı Siraceddin idi/ Gerçi zahirde değildi müfti/ Lakin vakıf-ı fetva muhyiddin idi.” yazılıdır.
Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi ve acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup, köy içi yolları parke döşenmiştir.
BİBLİYOGRAYA:
Sevda Gürbüz, 296 Numaralı Karaman Şer’iye Sicili Çerçevesinde 1829-1832 Yılları Arasında Karaman’da Sosyal, İdarî ve Hukukî Hayat, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2009, s. 246, 267; Alaattin Aköz, XVI. Asırda Lârende Kazâsı Hakkında, Osmanlı Araştırmaları XIII, İstanbul 1993, s. 112, 122, 134; Fatma Keser, Konya Vilâyet Gazetesi’ne Göre II. Meşrutiyet Başlarında Konya Sancağı, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2008, s. 242, 243; Ahmet Gökhan Kaynakcı, XVII. Yüzyılın İlk yarısında Larende, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2007, s. 66; Alaattin Aköz, 323 Numaralı Karaman Şer’iyye Sicili 1897-1901 (R. 1312-1317), Konya 2012, s. 48, 54, 57, 120, 138,139; İbrahim Hakkı Konyalı, Âbideleriyle ve Kitâbeleriyle Karaman Tarihi, Ermenek ve Mut Âbideleri, İstanbul 1967, s. 118; Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları, Dahiliye Vekâleti, İstanbul 1928, s. 854; Osman Gümüşçü, XVI. Yüzyıl Larende (Karaman) Kazası’nda Yerleşme ve Nüfus, Ankara 2001, s. 60; Şeyda Taşdemir, 1831 Tarihli Lârende (Karaman) Nüfus Defteri’nin Değerlendirilmesi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2019, s. 15; Durmuş Ali Gülcan, Karaman Mahalle, Kasaba ve Köyleri Tarihçesi, Karaman 1989, s. 292, 293; Mehmet Ali Kırboğa, Karaman ve Konya Civarı Hocaları Silinmeyen Simalar, İstanbul 2012, s. 211, 212; Doğan Koçer, Karaman Temettü’ât Defterleri, Karaman 2007, c. I, s. 82, 208, 231, 237, 241 ; c. II, s. 290-292; Abdullah Uysal, Necati Alodalı, Musa Demirci, Dünü, Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya, Konya 1992, s. 177; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Köylerimiz (1 Mart 1968 gününe kadar), Ankara 1968, s. 470, 662; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Konya İli (Bülten 65), Ankara: 1965, s. 37; Sapancalı Muallim H. Hüseyin Bey, Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi (1338 R./ 1341 H.), Ankara 1993, s. 72; Karaman İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Çalışma Raporu, Karaman 2015, s. 11; https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr erişim tarihi: 05.02.2016; http://karaman.gov.tr/il-mahalli-idareler-mudurlugu erişim tarihi: 19.02.2016; http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx… erişim tarihi: 19.02.2016; https://sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf erişim tarihi: 07.02.2016; http://www.karamankadastro.gov.tr erişim tarihi: 19.02.2016;http://bucivar.com/karaman/merkez/sazliyaka erişim tarihi: 10.12.2016.
Uğur ERKÂN.