
Karaman merkeze bağlı köy.
Köy, Başkışla-Göcer yolu üzerinde yamaçta kurulmuştur.
37° 5′ 12″ kuzey ile 32° 57′ 20″ doğu koordinatlarında yer alan köy, Karaman’a 28 km. uzaklıktadır.
Köyün bulunduğu yerin rakımı (deniz seviyesinden yüksekliği) 1.231 m’dir.
Köyün “Sorgun” adında bağlısı bulunmaktadır.
Köy; Başkışla, Pınarbaşı, Burhan, Göcer ve Damlapınar (Manyan) köyleri ile komşudur.
H. 906/ M. 1500 yılında “Hayreddinlü namı diğer Eleğin Üyüğü/ Elginhöyüğü” Lârende nâhiyesine tabi idi (BOA., Mufassal Tahrir Defteri (TD 40), s. 991).
H. 924/ M. 1518 yılında 28 hâne ve 50 Müselman (Müslüman) neferden ibaretti. Vergi hâsılı (geliri) 4.244 akçe idi.
H. 935/ M. 1529 yılında 38 hâne ve 70 Müselman neferden ibaretti. Vergi hâsılı 6.906 akçe idi.
H. 948/ M. 1541 yılı Mufassal Tahrir Defteri’nin 131. sayfasında “Elginhöyüğü” şeklinde geçmektedir.
H. 992/ M. 1584 yılında 80 Müselman neferden ibaret olup, vergi hâsılı 8.300 idi (Tapu Kadastro kuyud-ı Kadime Arşivi, Mufassal Tahrir Defteri (TK 104), v. 152 a.).
Karaman’ın mahalle, kasaba ve köylerinin tarihçesini araştıran ve bunu kitabında yayınlayan Durmuş Ali GÜLCAN (R. 1319/ M. 1904, Karaman-1996 Karaman), köyün bir başka adının “Hayrüddinli” olduğunu ve III. Murat Han çağında (H. 988-998/ M. 1580-1590) Karaman dolayları köy adlarını saptayan defterde 81 nüfuslu olduğunu belirtmektedir.
İbrahim Hakkı KONYALI (R. 1311/ M. 1896, Konya-1984, Akşehir/ Konya) da, III. Murat Han zamanındaki Karaman köyleri ve nüfusundan bahsederken, listenin 24. sırasında yer alan ve nüfusu 80 kişi olan köy için; “Hayr-ed-dinlü diğer adı İlangümü” ifadesini kullanmıştır.
H. 2 Rebiülevvel 1000/ M. 19 Aralık 1591 tarihinde Hayreddinlü Karyesi’nde iki bab damdan oluşan ev 540 akçeye satılmıştır. (Karaman Şer’iyye Sicili, D. 31. 10.)
XVI. yüzyıl Lârende (Karaman) Kazası’nda yerleşme ve nüfus üzerine araştırma yapan ve bunu kitabında yayınlayan Osman GÜMÜŞÇÜ, Hayrüddinli/Hayreddinlü ve İlanlı/ Yılanlı köylerini farklı olarak Hotamış Gölü’nün güneyine lokalize etmiştir.
GÜLCAN, yörede demir madeni işletilmiş olduğunu köyün yaşlılarından dinlediğini kaydetmektedir.
Köy, H. 1177/ M. 1763 tarihli kayıtlarda Karaman Kazası’na bağlı 29 köyden biri olarak geçmektedir.
H. 15 Rebiulahir 1188/ M. 25 Haziran 1774 tarihinde Devlet merkezinden çeşitli sebeplerle gelen görevlilere ve ayrıca kazânın bazı hizmetleri için Karaman’dan yapılan masraflara mukabil karye halkından tahsil edilmek üzere; Karye-i Yılangömü’nün hissesine 20 kurûş vergi düşmüştür (KŞS., nr. 290, s. 28).
H. 5 Safer 1189/ M. 7 Nisan 1775 tarihinde H. 25 Rebiülahir 1188’den 5 Safer 1189’a kadar (M. 5 Temmuz 1774- 7 Nisan 1775 arası) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Yılangömü’ne 50 kurûş vergi taksim edilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 88).
H. 3 Recep 1189/ M. 30 Ağustos 1775 tarihinde Saferü’l Hayr’ı 5. gününden, Receb-i Şerîfinin başına gelinceye dek (7 Nisan 1775-28 Ağustos 1775 arası) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Yılangömü’ne 70 kurûş vergi taksim edilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 114).
H. 19 Zilhicce 1189/ M. 11 Şubat 1776 tarihinde H. 1189 senesi Saferü’l-Hayr’ı 15. gününden, Zilhicce’nin 19. gününe gelinceye kadar (M. 17 Nisan 1775’den 11 Şubat 1776’ya) Devlet merkezinden çeşitli sebeplerle gelen görevlilere ve ayrıca kazânın bazı hizmetleri için Karaman’dan yapılan masraflara mukabil karye halkından tahsil edilmek üzere; Karye-i Yılangömü’ye 60 kurûş vergi tahakkuk ettirilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 126).
H. 19 Receb 1190/ M. 3 Eylül 1776 tarihinde H. 1189 senesi 19 Zilhiccesi’nden 19 Receb-i şerifi’ne kadar (M. 10 Şubat 1776- 3 Eylül 1776) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Yılangömü’den 40 kurûş vergi ödemesi istenmiştir (KŞS., nr. 290, s. 153/1).
H. 20 Zilhicce 1190/ M. 30 Ocak 1777 tarihinde H. 19 Receb 1190’dan 20 Zilhicce 1190/ M. 3 Eylül 1776-30 Ocak 1777’a kadar Karaman’ın biliktiza vaki olan masarifatı Karaman’da sakin ulemâ, sülehâ, âyân ve ahali meyanında hesap edilerek mahalle ve karyelere taksim edilmiştir. Buna göre Karye-i Yılangömü’ye 60 kurûş vergi düşmüştür (KŞS., nr. 290, s. 163/2).
H. 5 Cemâziye’l âhir 1246/ M. 21 Kasım 1830 tarihinde rûz-i kâsımı i’tibâriyle kırk altı senesi Cemâziye’l âhiri gayetine kadar altı mâhda cümle ahâlî ma’rifetleri Yılângömü karyesinin salyânesi mümteni’u’l-husul olan bakâyâsı içün ağaya 230 kurûş ödenmiştir (KŞS., nr. 296, s. 52.1).
Karye-i Yılângömü, senede bir def’a olmak üzere H. 1245/ M. 1830 yılı için hâkim efendilere 4 kurûş ve mutâd kâtiplere 2 kurûş olmak üzere toplam 6 kurûş aidat veriyordu (KŞS., nr. 296, s. 14.1).
H. 5 Zilhicce 1246/ M. 17 Mayıs 1831 tarihinde rûz-i hızır i’tibâriyle yani Zi’l-hiccetü’ş-Şerîfenin beşinci gününe gelinceye kadar altı mâhda Karye-i Yılângömü’nün Der-Saâdete bildirilen masrafı 147 kurûştur (KŞS., nr. 296, s. 94.1).
H. 1256/ M. 1840 yılı Temettü’ât defterinde Yılangömü için “Hâssı Hümâyûn dâhilinde bulunduğu, Voyvodalar tarafından ta’şîr oluna geldiği” ifadesi kullanılmıştır.
Karyedeki hâne reisleri ve meslekleri; Abdullâh-oğlu Alî Efendi (imâm), Usta Ahmed-oğlu Memiş (kethüda, çiftçi), Tatar Mustafâ-oğlu Hüseyin (çiftçi), Kara Hasan-oğlu Abdülkerim (çiftçi), Çolak Îsâ-oğlu Mehmed (eytâm), Gölgeli Mustafâ-oğlu İbrâhîm (çiftçi), Kara Memiş-oğlu Hasan (çiftçi), Güç Yûsuf-oğlu Memiş (çiftçi), Kara Halîl-oğlu Mustafâ (müsin ve ihtiyar), Mûsâ’nın Mehmed (ırgat) ve Karaoğlanın Memiş-oğlu Mehmed’dir (ırgat).
Karyede; 1 adet bargir (beygir), 8 adet inek, 11 adet merkeb, 16 adet öküz, 3 adet tana, 4 adet zenbûr (arı) kovanı, 17 dönüm bağ, 45 dönüm ednâ tarla ve 45 dönüm mezrû tarla kayıtlıdır.
Kıymet-i emlâk 1.435 kuruş, kıymet-i hayvân 2.550 kuruş, temettü’âtı 960 kuruş, yekûnu 4.945 kuruş, hâne başı ortalama gelir 450 kuruş ve tekâlifi 505 kuruştur (BOA, ML., VRD., TMT., Defter nu: 10442, s. 177-178).
Köy, R. 1338/ M. 1922’de Konya Vilâyeti Sıhhiye Müdürü Dr. Nazmi Azmi Bey (SELCEN soyadını almıştır, R. 1303/ M. 1887, Arapgir, Malatya-1945, İstanbul) tarafından kaleme alınan “Türkiye’nin Sıhhi-i İçtimâî Coğrafyası (Konya Vilâyeti)” kitabında, Konya Vilâyeti, Karaman Kazâsı, Afgan Nâhiyesi’ne bağlı köy olarak geçmektedir.
Sapancalı Muallim H. Hüseyin Bey (R. 1309/ M. 1893, Sapancalı, Sakarya-1958, ?), R. 1338/ M. 1922 yılında kaleme aldığı “Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi” isimli kitabında, Afgan Nâhiyesi’ne bağlı Yılangömü Karyesi’nin Karaman’a mesafesinin 4 saat olduğunu kaydetmiştir.
1928 yılında eski Türkçe alfabe ile yayınlanan “Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları” isimli kitapta Yılangömü Köyü; Konya Vilâyeti, Karaman Kazâsı, Başkal’a Nâhiyesi köyleri arasında zikredilmiş ve eski Türkçe harfler ile “يىيلان كومى”, Lâtin harfleriyle “Yilan gumi” şeklinde ifade edilmiştir.
Yılangömü Köyü, idarî bakımdan Konya Vilâyeti, Karaman Kazası, Başkışla Nahiyesi’ne bağlı 21 köyden birisi idi. 8 Haziran 1931 tarihli kararname ile Başkışla Nahiyesi merkezi Kızılyaka Köyü’ne nakledilmiştir (1 Temmuz 1931 tarihli ve 1837 sayılı Resmî Gazete).
Köy, Konya İli, Karaman İlçesi, Kızılyaka Bucağı’na bağlı iken, 15 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen 3578 sayılı “4 İl ve 5 İlçe Kurulması Hakkındaki Kanun” ile Karaman İli, Kâzımkarabekir İlçesi, Kızılyaka Bucağı’na bağlı 17 köyden birisi olmuştur (21 Haziran 1989 tarihli ve 20202 sayılı Resmî Gazete).
Daha sonra 22 Şubat 1993 tarihli ve 21504 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararla Kâzımkarabekir İlçesi’nden ayrılarak Karaman İli, Merkez İlçe Merkez Bucağı’na bağlanmıştır.
Köyün adının yazımında resmî kayıtlarda “Yılangömü” ve “Yılangümü” şeklinde kargaşa yaşanmıştır. Köyün adı, 1965-1975 yılları ile 2008 yılında “Yılangümü” şeklinde yazılmıştır.
Ülkemizde “Yılangömü” adında başka bir yerleşim yerine rastlanmamaktadır.
Gömü (< göm-ü) kelimesi isim olarak; saklanmak için toprak altına gömülmüş olan altın, para vb. kıymetli şeyler, define anlamına gelmektedir.
Edilgen fiil olarak (< göm-ü-l-mek) saklanmak veya başka bir maksatla bir yere veya diğer bir şeyin içine sokulup örtülmek, bir şeyin içine derinlemesine girmek, batmak ve batıp kaybolmak anlamlarına gelmektedir.
Silifke dolaylarındaki Akyörük (Buynuinceli aşiretinden) ve Mut’un Gille Köyü dolaylarından gelen yörükler, ilk önce Manyan (Damlapınar) Köyü sınırlarındaki Pamukdere mevkiinde kışlak damlarını yaparak yerleşmişlerdir. Böylelikle yaz aylarını Verme Dağı yaylalarında, kış aylarını da obalarının bulunduğu kuytu yerlerde geçirmişlerdir. Talihsiz bir cinâyet nedeniyle Manyanlılarla arası açılan yörüklerin Manyan Köyü yakınlarından çekilerek Göcer Köyü ağalarından yerleşme izni almışlar ve Göcer Köyü sınırları içinde olan bugünkü köyün olduğu yere çadırlarını kaldırmışlardır.
Zamanla bu yörelerden kimi yerleri Göcerliler’den satın almak, kimi yerleri de hali arazi ve ormandan açmak suretiyle arazi ve bağ yerleri edinerek, göçebe hayattan sıyrılıp, yerleşik duruma geçmişler, nüfusları çoğaldıktan sonra köy tüzel kişiliğini teşkil etmişlerdir.
Köy Muhtarı Muzaffer CAN, kökü Morcalı Köyü’nden olan Nallı Fatma namında bir Osmanlı kadınının Göcer Köyü’nden Sorgun ve Alan mevkiilerinden tapu satın alarak köyün kurulmasına ön ayak olduğunu ifade etmektedir.
H. 1256/ M. 1840 yılı Temettü’ât defterine göre 11 hâne ve 25 erkek kayıtlıdır. Buna göre nüfusunun 50-66 kişi arasında olduğu tahmin edilmektedir.
Köy, H. 1314/ M. 1896 yılı Konya Vilâyeti Sâlnâmesi’nde (İl Yıllığı) 13 hâne ve 95 kişi olarak kayıtlıdır.
R. 1320/ M. 1904 genel nüfus yazımı defterinde 99 kişi olarak geçmektedir.
Sapancalı Muallim H. Hüseyin Bey, R. 1338/ M. 1922 yılında köyün nüfusunu 17 hâne ve 71 kişi olarak kaydetmiştir.
R. 1341/ M. 1925 yılında yapılacak mebus (milletvekili) seçimi için hazırlanan esas defterinde 119 kişidir.
Köy; 1935’de 125, 1940’da 125, 1945’de 150, 1950’de 151, 1955’de 189, 1960’da 161, 1965’de 240, 1970’de 234, 1975’de 191, 1980’de 182, 1985’de 168, 1990’da 142 ve 2000’de 57 kişi olarak sayılmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2007 yılında geçilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne (ADNKS) göre; köyün nüfusu 37 kişidir.
2008’de 79, 2009’da 69, 2010’da 45, 2011’de 45, 2012’de 41, 2013’de 50, 2014’te 58, 2015’de 55, 2016’da 39, 2017’de 42, 2018’de 71 ve 2019’da 80 kişi olarak tespit edilmiştir.
Köyün nüfusu Karaman’a göç, nüfus planlaması ve yurtdışına çalışmak üzere gurbete gidenler nedeniyle sürekli azalmıştır. Yurtdışında en fazla Yılangömülü, Hollanda ve Almanya’da yaşamaktadır.
Köydeki sülâlelerin lakâpları; Mehmetaliler, Tatarlar, Boşnaklar, Eseler ve Uzunhalılar’dır (Bayramlar).
Köydeki ailelerin soyadları; Avcı, Can, Coşkun, Çolak, Demir, Kara, Okur, Şeker, Taş, Uysal ve Yılmaz’dır.
Köydeki lâkaplar; Bozhoca, Camgöz, Çil, Deli, Hakalmaz, Kel, Kanlı, Kara, Kırpıcı ve Küçük’tür.
43 seçmeni olan Yılangömü Köyü’nde 1 Kasım 2015 günü yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde 37 seçmen 1418 numaralı sandıkta oy kullanmıştır. Kullanılan oyların 36’sı geçerli sayılırken, 1 oy geçersiz sayılmıştır.
Yılangömülüler, 33 oyla en fazla AK Parti’yi tercih etmiştir. MHP ve CHP 1’er oy almıştır. HDP’ye ise oy çıkmamıştır.
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi öngören halk oylaması (referandum) sonuçlarına göre; Yılangömü Köyü’nde %100 oranında “evet” çıkmıştır.
Köyün muhtarı, Mesut COŞKUN’dur (irtibat numarası: 0546 712 59 57).
Köyün azaları; Hüseyin AVCI, Nevzat DEMİR, D. Ali UYSAL (Ali oğlu) ve Muzaffer CAN’dır.
Köyün eski muhtarları; Muzaffer CAN (2009-2019), Bayram COŞKUN (2004-2009), Şevket DEMİR (1999-2004), Mehmet UYSAL (1994-1999), Ali AVCI (1990-1994), Cemal DEMİR (1984-1990), Süleyman AVCI (1977-1984), Ali AVEL (1975-1977), Hüseyin YILMAZ (1973-1974), Ali ŞEKER (1972-1973), Mevlüt UYSAL (1969-1971), Mehmet Ali CAN (1968-1969), Hüseyin YILMAZ (1968), Hasan TAŞ (1966-1967), Mehmet ÇOLAK (1963-1966), Mustafa KARA (1961), Hüseyin YILMAZ (1954), Mustafa KARA (1950-1953), Ramazan YILMAZ (1949), Mustafa KARA (1947), Mehmet ÇOLAK (1943) ve Mehmet Ali CAN’dır (1941).
Köyü’nün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Elma başta olmak üzere üzüm, buğday, fasulye, kiraz, nohut, ceviz, arpa ve şeftali yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Göksu vadisine inen ve mikroklima özelliği gösteren Pamukdere mevkiinde sebze yetiştirilmektedir.
28,978 dekar alan nadasa bırakılmaktadır.
Köyde 7 adet büyükbaş hayvan varlığı ile 568 adet koyun 56 adet keçi olmak üzere toplam 624 adet küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır.
Köyün “in” tabir edilen obruğu (100 m2); bekletilen tulum peynirlerine ayrı bir lezzet katmaktadır.
Köyün kadastrosu 24.11.1981 tarihinde kesinleşmiştir. Köy orman bitişiği köy kapsamındadır.
Köyün mevkiileri; Alan, Beşbelen, Çağlayan, Geleven, Gökgüney, Kaleydiği, Karadere, Lalelik, Mantarlık, Pancarcı, Pamukdere, Sorgun, Şahana ve Tepecik’dir.
Köyün, minaresiz olan câmiine, 2013 yılında minare yaptırılmıştır.
Köyde, ilkokul geçici olarak 1968 yılında açılmıştır. Köyün çocukları, şu an Fatih Eğitim Çalışanları Okulu’nda taşımalı öğrenim görmektedir.
Köyün silinmeyen simalarından birisi “Sarı İmâm” olarak bilinen Mustafa Hoca’dır (R. 1290/ M. 1874- R. 16 Teşrinisani 1326/ M. 29 Kasım 1910). Başkışla Köyü’nde doğan Hoca’nın babasının adı Ahmed, annesinin adı Alime’dir. Aynı zamanda hafız olan Hoca, köyde imâmlık yapmış, talebeler yetiştirmiştir.
Hoca’nın Ümmühani Hanımla (R. 1297/ M. 1881- 1 Kasım 1928) izdivacından Hüseyin (R. 1313/ M. 1897- R. 1332/ M. 1916), Fatma (UYSAL soyadını almıştır, R. 1317/ M. 1901- 5 Eylül 1981), Mehmet Ali (CAN soyadını almıştır, R. 5 Şubat 1323/ M. 18 Şubat 1908- 5 Şubat 1994), Ahmet (R. 5 Şubat 1323/ M. 18 Şubat 1908- R. / M. 15 Ekim 1926) ve Hasan Hüseyin (COŞGUN soyadını almıştır, R. 13 Temmuz 1325/ M. 26 Temmuz 1909- 6 Haziran 1975) adında çocukları olmuştur.
Köyün silinmeyen simalarından diğeri Yılangömülü Hafız Hasan OKUR Hoca’dır (R. 1297/ M. 1881- 6 Mayıs 1957). Başkışla Köyü’nde doğan Hoca’nın babasının adı Mahmûd, annesinin adı Fatma’dır.
2 kez evlenen Hoca’nın Cennet (R. 1299/ M. 1883- 27 Şubat 1931) ve Şerife (R. 1311/ M. 1895- 25 Nisan 1963) isimli hanımlardan evlâdları; Fatma (ÇOLAK soyadını almıştır, R. 1323/ M. 1907-2 Mart 1992), Ayşe (FIÇI soyadını almıştır, R. 1327/ M. 1911- 15 Mayıs 1989), Raziye (KAYACAN soyadını almıştır, R. 16 Şubat 1328/ M. 1 Mart 1913- 2 Eylül 2003), Abdulkadir (R. 7 Eylül 1331/ M. 20 Eylül 1915-18 Haziran 1964), Mahmut (R. 1 Ağustos 1334/ M. 1 Ağustos 1918- 28 Temmuz 1980), Dudu (R. 15 Kanunuevvel 1339/ M. 15 Aralık 1923-1929) ve Hüseyin’dir (2 Temmuz 1934- 16 Nisan 1997).
“Karaman ve Konya Civarı Hocaları Silinmeyen Simalar” isimli kitabı kaleme alan Mehmet Ali KIRBOĞA (Karasakal Hoca) Hoca için “Çelik hafızlardan olup, bir hayli talebe ve fahrî dinî hizmetleri vardır. Oğlu Hüseyin Bey okulun yanında oturmaktadır.” demektedir.
Köyün medar-ı iftihârı Çanakkale şehididir. Er Mustafâ-oğlu Hüseyin (R. 1305/ M. 1889- R. 10 Ağustos 1331/ M. 23 Ağustos 1915); Birinci Cihân Harbi, Çanakkale Cephesi, Arıburnu Muharebesi’nde şehadet şerbetini içmiştir.
Köyde düğünlerde “Canavar” oyunu oynanmaktadır (Kaynak Kişi: Mehmet KAYMAKÇIOĞLU). “Büyük bir su kabağının üzerine göz ve ağız oyulur. Ağzın bulunduğu boşluğa hayvan dişleri yerleştirilir. Gözlere cam boncuk takılır. Tepesine keçi kılından saç yapılır. Kulak yerine mısır kabukları yapıştırılır. Yanaklar ve dudaklar kırmızıya, diğer yerler siyaha boyanır. Hazırlanan kabak, beyaz şalvar ve post giydirilmiş bir oyuncunun başına geçirilir. Oyuncu köy meydanında yakılan ateşin çevresinde yatarak, kalkarak dans eder. Aniden kendisini izlemek için toplanan halkı yararak elindeki sopa ve lâmba ile karanlık sokaklara dalar, karşılaştığı kişileri çığlıklar atarak korkutmaya çalışır.”
Köyün çeşmeleri; Ilıpınar, İsmail, Kartal, Köy ve Şahana’dır.
Köyün tarihi köprüsü, 7 km kuzeybatısında yer alan Karadere Köprüsü’dür.
Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Köyün içme suyu Şahana mevkiindeki mağaradan cazibeli olarak sağlanmaktadır.
Köyün 2,5 km doğusunda yer alan Karadere mevkiinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Devlet Su İşleri tarafından bir gölet ve sulama inşasına başlanmıştır. 22 metre yüksekliğindeki gölet tamamlandığında bürüt 610 dekar araziye su temin edilmiş olacaktır.
Köye elektrik 1984 yılında gelmiştir. Köye ilk telefon 1986 yılında bağlanmış ve 1990’lı yıllarda da santral kurulmuştur.
Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup, 2012-2013 yıllarında köy içi yolları 2.400 m2’si parke taşı ile kaplanmıştır.
3 Ocak 2015 tarihinde saat 16:23’de merkez üssü Yılangümü Köyü’nde deprem meydana gelmiştir. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, depremin yerin 5,2 km derinliğinde ve 3.2 şiddetinde meydana geldiğini bildirilmiştir. Can ve mal kaybının olmadığı deprem köylülerde korku ve paniğe neden olmuştur.
BİBLİYOGRAFYA:
İbrahim Hakkı Konyalı, Âbideleri ve Kitâbeleri İle Karaman Tarihi (Ermenek ve Mut Âbideleri), İstanbul 1967, s. 115; Alâaddin Aköz, “XVI. Asırda Lârende Kazâsı Hakkında”, Osmânlı Araştırmaları XIII, İstanbul 1993, s. 112, 122, 136; Osman Gümüşçü, XVI. Larende (Karaman) Kazasında Yerleşme ve Nüfus, Ankara 2001, s. 60; Alâaddin Aköz, XVI. Yüzyıl Sonunda Karaman, Osmanlı Araştırmaları IX, İstanbul 1989, s. 340; Doğan Koçer, Karaman Temettü’ât Defterleri, Karaman 2007, c. I, s. 67, 231, 238, 243; c. II, s. 120-122; Sevda Gürbüz, 296 Numaralı Karaman Şer’iye Sicili Çerçevesinde 1829-1832 Yılları Arasında Karaman’da Sosyal, İdarî ve Hukukî Hayat, (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2009, s. 75, 161, 166, 272; Ahmet Cengiz, Karaman Tarihi (XVIII. Yüzyıl), Konya 2014, s. 128; Durmuş Ali Gülcan, Karaman Mahalle, Kasaba ve Köyleri Tarihçesi, Karaman 1989, s. 334-335; Mehmet Ali Kırboğa, Karaman ve Konya Civarı Hocaları Silinmeyen Simalar, İstanbul 2012, s. 264; Abdullah Uysal, Necati Alodalı, Musa Demirci, Dünü, Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya, Konya 1992, s. 282; Hatem Aka, H. 1186-1190 (M. 1772-1776) Tarihli 290 Numaralı Karaman Şer’iye Sicil Defterinin İncelenmesi (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 1994, s. 78, 81, 85, 89, 92, 94; Özlem Varışlı Atçeken, Karaman’da Oynanan Köy Seyirlik Oyunları ve Türküleri, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2015, s. 121; Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları, Dahiliye Vekaleti, İstanbul 1928, s. 854; Musa Şaşmaz, Türkiye’nin İdari Taksimatı (1920-2013), Ankara 2014, c. 8, s.323 ve c. 10, s. 229; Dr. Nazmi Azmi Bey, Türkiye’nin Sıhhi-î ve İçtimâî Coğrafyası (Konya Vilâyeti), Yayına hazırlayan Mehmet Karayaman, Konya 2009, s. 80; Sapancalı Muallim H. Hüseyin Bey, Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi (1338 R./ 1341 H.), Yayınlayan: İbrahim Güler, Ankara 1993, s. 36; Orman İçi ve Orman Bitişiği Köyler ve Belediyeler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Üretimi Geliştirme Genel Müdürlüğü, Ankara 2003, s. 378; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Köylerimiz (1 Mart 1968 gününe kadar), Ankara 1968, s. 179, 653; biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr erişim tarihi: 05.02.2016; karaman.gov.tr/il-mahalli-idareler-mudurlugu erişim tarihi: 19.02.2016; sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf erişim tarihi: 07.02.2016; http://www.kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=G%C3%96M%C3%9C&mi=0 erişim tarihi: 19.06.2016; http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php?koyid=265584 erişim tarihi: 19.06.2016; www.kazimkarabekir.gov.tr/tarihi erişim tarihi: 19.06.2016; erişim tarihi: www.msb.gov.tr erişim tarihi: 20.06.2016; www.haritatr.com/harita/Yilangomu/74071 erişim tarihi: 20.06.2016.
Uğur ERKAN.