Karaman merkeze bağlı köy.

37° 8′ 31,3506” kuzey, 33° 37′ 55,47” doğu koordinatlarında arasında yer alan köy, Karaman’a 50 km uzaklıkta bulunmaktadır.

Köyün bulunduğu yerin rakımı (deniz seviyesinden yüksekliği) 1.477 m’dir.

Karaman’ın doğusunda yer alan köy, Taşkale (Kızıllar) ile Ayrancı; Yarıkkuyu, Kavaközü, Büyükkoraş ve Pınarkaya (Divaz) köyleri ile komşudur.

Köye Taşkale Köyü içinden geçilerek ulaşılmaktadır.

Köye 8 km mesafeden daha yakın 2 köy bulunmaktadır. Taşkale (Kızıllar) 1,82 km ve Büyükkoraş Köyü 6,93 km’dir.

Karaman ve köyleri ile ilgili olarak araştırmalar yapan ve bunu kitabında yayınlayan Durmuş Ali GÜLCAN (R. 1319/ M. 1904-1996), köyün adının “Kızıllar”ın (Taşkale) bir kolu şubesi olduğunu ileri sürmüştür.

“Kızıl” (Eski Türkçe’de kızıl < kız-mak) ise isim olarak; parlak kırmızı rengi, mecazi olarak; aşırı derecede olanı ifade etmektedir.

Türkçe’de dönüşlü fiil olarak (< ağ-ı-n-mak) halk ağzında yere yatıp, sırt üstü debelenmek, yuvarlanmak manasına gelmektedir (hayvan için).

Köyün ismi değişiklik furyasından etkilenmemiştir. “Kızıllar Köyü”nün ismi kominizmi çağrıştırdığı kuruntusuyla 1952 yılında “Taşkale” olarak değiştirilmiştir. Aynı şekilde isminde “ağın” bulunan “Gödetağını Köyü”nün ismi 1962 yılında “Gülkaya” olarak değiştirilmiştir.

Köyün ismi zaman zaman resmiyette ve halk dilinde “Kızıllarağini” şeklinde telâffuz edilmektedir.

432 (1041) yılı civarında Hazar Denizi’nin güneyinde ve güneybatı bölgesinde Tahran, Kazvin, Reşt, Zencan ve Tebriz bölgelerinde oturan, “Kızılören/ Kızılözen Irmağı bölgesinde yaşayan ve İldeniz hükümdarlarından Arslan Şah’ın oğlu, Kızıl Bey’in oymakları oldukları için bu Türkmenlere “Kızıl Oğuz Türkleri” adı erilmiştir.

Oğuz Yabgu Devleti içinde Selçuklu Devleti’ne adını veren Selçuk Bey’in oğlu Arslan Yabgu ile birlikte hareket eden Kızıl Bey, daha sonra Gazneli Mesud’un emrine girmiştir. Bir süre Alaüd’-devle’nin hizmetine giren Kızıl Bey, daha sonra Irak Oğuzları’na katılmıştır.

Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’in kız kardeşi ile evli olan Kızıl Bey, Selçuklu Devleti’nin kuruluşuna destek vermiştir.  Kızıl Bey’in vefatından sonra Kızıl Oğuz Türkmenleri başlarında Mansur, Gök-Taş ve Buka beyler olduğu halde Anadolu’ya yapılan akınlarda aktif rol almışlardır. 463 (1071) Malazgirt Zaferi’nden sonra Kelkit Vadisi’ni ele geçiren Kızıl Oğuz Türkmenleri, Selçuklu Devleti’nin iskân politikaları çerçevesinde Tokat, Amasya, Konya, Karaman, Ankara, Aydın, Isparta, Balıkesir, Bolu, Kastamonu ve Sinop illerine yerleştirilmişlerdir.

Anadolu’nun Türkleşmesinde önemli rol oynayan Kızıl Oğuz Yörükleri, başlangıçtan itibaren Karaman ve çevresine yerleşmişlerdir. Bizzat Karaman kazası ve bağlı nâhiyelerine yerleşen Kızıl Oğuz Yörükleri; Türk iskân politikasının da tabiî bir sonucu ve tarihi, sosyal ve kültürel gelenekler icabı yerleştikleri yerlere kendi isimlerini vermişlerdir.

XVI. yüzyıl tahrirlerinde Larende (Karaman) Kazası’nda “kızıl” ile başlayan 6 adet köye rastlanmaktadır (Kızılağaç, Kızılcaağaç, Kızılcakışla, Kızılcaköy (Varsaklı), Kızılcakuyu, Kızılcakuyulu).

XIX. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren köyler arasında “kızıl” ile başlayan 6 köy daha (Kızılalan, Kızılkuyu, Kızıllar, Kızılyaka, Aşağı Kızılca, Yukarı Kızılca) bulunmaktadır.

906 (1500) yılına ait mufassal tahrir defterlerinde “Kızıllarağını” adına rastlanmamaktadır. Kızıllarağını’na en yakın Manizan/ Manazan’da yerleşim gözükmektedir [906 (1500) yılı Mufassal Tahrir Defteri, s. 923; 948 (1541) yılı Mufassal Tahrir Defteri, s. 921 ve 992 (1584) Mufassal Tahrir Defteri, s. 191 a.).

Âbideleri ve kitâbeleri ile Karaman tarihini araştıran ve bunu kitabında yayınlayan İbrahim Hakkı KONYALI [1311 (1896)-1984], 1073 (1652) tarihli Nasuh Bey’e ait bir ilamdan hareketle Manizan karyesinin (köy) varlığından bahsetmiş, burasının daha sonra dağılıp, İbrala’ya (Yeşildere) göç ettiklerini kaydetmiştir.

Kızıllar, 387 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Karaman ve Rûm Defteri’nde [937 (1530)] Larende (Karaman) Livası’na bağlı “Kızıllar Yurdu” şeklinde geçmektedir. Bu da Kızıl Oğuz Yörüklerinin köye yerleştiğinin delilidir.

XVI. yüzyılda Larende (Karaman) Kazası’ndaki yerleşim ve nüfusunu araştıran ve bunu kitabında yayınlayan Osman GÜMÜŞÇÜ, hazırladığı 992 (1584) yılı “Larende Kazası’ndaki İdarî Bölünüş Haritası”nda ise Kızıllarağın’ın yakınına “Kızılcalar” isimli bir karyeyi yerleştirmiştir.

Kızıllarağını, 29 Rebiyyülahir 1177 (6 Kasım 1763) tarihli ve 288 numaralı Karaman Kadı Sicili’nin 89/2. sayfasında Karaman Kazası’na bağlı 29 köyden birisi olarak geçmektedir.

15 Rebiulahir 1188 (25 Haziran 1774) tarihinde Devlet merkezinden çeşitli sebeplerle gelen görevlilere ve ayrıca kazânın bazı hizmetleri için Karaman’dan yapılan masraflara mukabil karye halkından tahsil edilmek üzere; Karye-i Kızıllarağını’nın hissesine 100 kurûş vergi düşmüştür (KŞS., nr. 290, s. 28).

5 Safer 1189 (7 Nisan 1775) tarihinde 25 Rebiülahir 1188’den 5 Safer 1189’a kadar (5 Temmuz 1774- 7 Nisan 1775 arası) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Kızıllarağını’na 350 kurûş vergi taksim edilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 88).

3 Recep 1189 (30 Ağustos 1775) tarihinde Saferü’l Hayr’ı 5. gününden, Receb-i Şerîfinin başına gelinceye dek (7 Nisan 1775-28 Ağustos 1775 arası) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Kızıllarağını’na 500 kurûş vergi taksim edilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 114).

19 Zilhicce 1189 (10 Şubat 1776) tarihinde 1189 senesi Saferü’l-Hayr’ı 15. gününden, Zilhicce’nin 19. gününe gelinceye kadar (17 Nisan 1775’den 10 Şubat 1776’ya) Devlet merkezinden çeşitli sebeplerle gelen görevlilere ve ayrıca kazânın bazı hizmetleri için Karaman’dan yapılan masraflara mukabil karye halkından tahsil edilmek üzere; Karye-i Kızıllarağını’na 375 kurûş vergi tahakkuk ettirilmiştir (KŞS., nr. 290, s. 126).

19 Receb 1190 (3 Eylül 1776) tarihinde 1189 senesi 19 Zilhiccesi’nden 19 Receb-i şerifi’ne kadar (10 Şubat 1776- 3 Eylül 1776) Karaman’da biliktiza yapılmış olan masraf mukabili Karye-i Kızıllarağını’ndan 250 kurûş vergi ödemesi istenmiştir (KŞS., nr. 290, s. 153/1).

20 Zilhicce 1190 (30 Ocak 1777) tarihinde 19 Receb 1190’dan 20 Zilhicce 1190’a kadar (3 Eylül 1776-30 Ocak 1777) Karaman’ın biliktiza vaki olan masarifatı Karaman’da sakin ulemâ, sülehâ, âyân ve ahali meyanında hesap edilerek mahalle ve karyelere taksim edilmiştir. Buna göre Karye-i Kızıllarağını’na 375 kurûş vergi düşmüştür (KŞS., nr. 290, s. 163/2).

Karye-i Kızıllâr Ağını, senede bir def’a olmak üzere 1245 (1830) yılı için hâkim efendilere 4 kurûş ve mutâd kâtiplere 8 kurûş olmak üzere toplam 12 kurûş aidat veriyordu (KŞS., nr. 296, s. 14.1).

12 Cemâziye’l-evvel 1246 (7 Kasım 1830) tarihli Medîne-i Lârende kazâsına bâ buyuruldı matlub olunub kazâ-i mezbûrun mahallât ve kurâsından cem’ ve tedârik birle Konya’ya irsâl olunan şairin (köy ve kazaların arpa) defterinde; Kızıllâr Ağını karyesinden şaîr 6 kile beyân olunmuştur (KŞS., nr. 296, s. 155.1).

5 Cemâziye’l âhir 1246 (21 Kasım 1830) tarihinde rûz-i kâsımı i’tibâriyle kırk altı senesi Cemâziye’l âhiri gayetine kadar altı mâhda cümle ahâlî ma’rifetleri Kızıllâr Ağını karyesinin salyânesi mümteni’u’l-husul olan bakâyâsı içün ağaya 400 kurûş ödenmiştir (KŞS., nr. 296, s. 52.1).

5 Zilhicce 1246 (17 Mayıs 1831) tarihinde rûz-i hızır i’tibâriyle yani Zi’l-hiccetü’ş-Şerîfenin beşinci gününe gelinceye kadar altı mâhda [ayda] Karye-i Kızıllâr Ağını’nın Der-Saâdete bildirilen masrafı 318 kurûştur (KŞS., nr. 296, s. 94.1).

1256 (1840) yılı Temettü’ât defterinde Kızıllarağını için “Emineddin Vakfı perakendesinden olub ve bir mikdârı perakende olarak sipâhî tarafından ta’şîr olunageldiği” ifadesi kullanılmıştır.

Kızıllarağını’ndaki hâne reisleri ve meslekleri; Ahmed-oğlu Molla İbrâhim (imâm), Osmân-oğlu Beske Halîl (çiftçi), Mavi İsmâ’îl-oğlu Hâcı Mustafâ (çiftçi), Ağzıeğri Hüseyin-oğlu Hasan (eytâm), Mahmûd-oğlu Mahmûd (çiftçi), Korukçu Osmân-oğlu İbrâhim (çiftçi), Korukçu Osmân-oğlu Salîh (çiftçi), Ahmed-oğlu Durmuş (çiftçi), Kırış Hüseyin-oğlu Mehmed (çiftçi), Mustafâ-oğlu Kara Ahmed (çiftçi), Âli-oğlu Kâsım Hüseyin (çiftçi), Boşnak Osmân-oğlu Osmân (çiftçi), Kütük Hasan-oğlu Mustafâ (çiftçi), Kâsım-oğlu Abdurrahmân (çiftçi), Ömer-oğlu Durmuş (çiftçi), Kırış Hüseyin Ömer-oğlu İsmâ’îl (çiftçi), İsmâ’îl Kethüdâ-oğlu Abdullâh (çiftçi), Kâsım Süleymân-oğlu İsmâ’îl (çiftçi) ve Kör Hasan-oğlu Molla Ahmed’dir (çiftçi) (BOA., ML., VRD., TMT., nr. 10485).

22 hâneye sahip Kızıllarağını’nda; 1 adet boz daylak deve, 2 adet boz daylaklı deve, 4 adet bozdeve, 1 adet daylak deve, 2 adet deve, 2 adet boz mazur deve, 1 mazur deve, 194 adet ganem (koyun), 17 adet inek, 1 adet düğeli inek, 4 adet tanalı inek, 170 adet keçi, 8 adet oğlak, 19 adet merkeb, 1 adet merkep sıpası, 2 adet sıpalı merkeb, 23 adet öküz,5 adet tana, 21 adet zenbûr (arı) kovanı, 3,25 dönüm bağ, 13 dönüm alâ tarla, 167,5 dönüm hâli tarla, 109,5 dönüm mezru tarla kayıtlıdır.

Köyün emlâk kıymeti 1.128 kuruş, hayvân kıymeti 14.216 kuruş, temettü’âtı 5.740 kuruş, yekûnu 21.084 kuruş, hâne başı ortalama gelir 958 kuruş ve tekâlifi 1.005 kuruştur (ML. VRD. TMT. Defter nu: 10442, s. 50-53).

1313-1314 (1897-1898) yılları arası 323 Numaralı Karaman Şer’iyye Sicili’nde Kızıllarağını Karyesi’nden nikâh akdine rastlanan isimler şunlardır: “Râziye bint-i Alî, Sultân bint-i Mehmed, Âyşe bint-i Mehmed Alî, İsmâ’îl bin Süleymân, Emine bint-i Mustafâ, Durmuş bin Hâcı Osmân, Emine bint-i Hâcı Hüseyin, Hüseyin bin Ahmed.”

5 Şubat 1323 (18 Şubat 1908) tarihinde Karaman kazâsının Kızıllar ve Kızıllarağını köylerinde birer tane ibtidâî mekteb açılarak muallimliklerine Hâcı Mehmed ile Mustafâ Efendiler ve Kızıllar ibtidâî mektebi hademeliğine İsmâ’îl Ağa tayin olunmuştur (Konya Vilâyet Gazetesi, nr. 1835, s. 1).

Karaman İdadisi Riyaziyye Muallimi Sapancalı H. Hüsnü Bey [SAVAŞÇIN, 1338 (1922) yılında kaleme aldığı “Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi” isimli kitabında Kızıllarağını, İbrala Nâhiyesi’ne tabi köyler arasında zikretmiş ve merkeze mesafesinin 9 saat olduğunu kaydetmiştir.

1344 (1928) yılında eski Türkçe alfabe ile yayınlanan “Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları” isimli kitapta Kızıllarağını Köyü; Konya Vilâyeti, Karaman Kazâsı, İbrala Nahiyesi köyleri arasında zikredilmiş ve eski Türkçe harfler ile “قزيالر آغنى”, Lâtin harfleriyle “Kizillar aguini” şeklinde ifade edilmiştir.

15 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen “3578 sayılı 4 il ve 5 ilçe Kurulması Hakkında Kanun” gereğince Karaman İli, Merkez İlçe, Yeşildere Bucağına bağlanmıştır (21 Haziran 1989 tarihli ve 20202 sayılı Resmî Gazete).

Ülkemizde köyden başka “Kızıllarağını” adında başka bir yerleşim birimi bulunmamaktadır.

1246 (1831) tarihli Lârende Nüfus Defteri’nde (COA, Nfs. d 3451); Kızıllarağini Köyü, 21 hanede 43 kişi olarak kayıtlıdır.

1256 (1840) yılı Temettü’ât defterinde Kızıllarağını Köyü, 22 hânede 48 erkek olarak kayıtlıdır. Buna göre nüfusunun 96-132 olduğu tahmin edilmektedir.

1314 (1896) yılı Konya Vilâyeti Salnâmesi’nde (İl Yıllığı) 30 hâne 209 kişi olarak kayıtlıdır.

Sapancalı H. Hüsnü Bey, 1338 (1922) yılında köyün nüfusunu 48 hâne ve 248 kişi olarak kaydetmiştir.

1341 (1925) yılında yapılacak olan mebus (milletvekili) seçimi için hazırlanan genel nüfus defterine göre 289 olarak kaydedilmiştir.

Köy; 1935’de 460, 1940’da 537, 1945’de 483, 1950’de 504, 1955’de 538, 1960’da 607, 1965’de 586, 1970’de 532, 1975’de 560, 1980’de 485, 1985’de 438, 1990’da 294 ve 2000’de 210 kişi olarak sayılmıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2007 yılında geçilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne (ADNKS) göre köyün nüfusu 164 kişidir.

2008’de 155, 2009’da 135, 2010’da 127, 2011’de 118, 2012’de 113, 2013’de 111, 2014’de 106, 2015’de 104, 2016’da 105, 2017’de 102, 2018’de 118 ve 2019’da 118, 2020’de 123 ve 2021’de 120 kişi olarak tespit edilmiştir.

81 seçmeni olan Kızıllarağını Köyü’nde 1 Kasım 2015 günü yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde 69 seçmen 1379 numaralı sandıkta oy kullanmıştır. Oyların tamamı geçerli sayılmıştır.

Kızıllarağınlılar, 30 oyla en fazla CHP’yi tercih ettiler. AK Parti 27 oy ve MHP 7 oy aldı. HDP’ye ise oy çıkmamıştır.

16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi öngören halkoylaması (referandum) sonuçlarına göre; Kızıllarağını Köyü’nde %55,56 oranında “evet” çıkarken, %44,44 oranında “hayır” çıkmıştır.

Köyün muhtarı, İbrahim UĞUR’dur (irtibat numarası: 0544 366 66 32).

Köyün azaları; Mehmet AYDENK, Hasan ARSLAN, İsmail ÖZDEMİR ve Mehmet ALTUNTAŞ’tır.

Köyün eski muhtarları; Mehmet MAVİ (2004-2014), Abdülkadir ALTINDAŞ (1999-2004), Mehmet MAVİ (1994-1999), İsmail ALTINTAŞ (1989-1994), Şükrü TİSKE (1984-1989), Nazım MAVİ (1977-1984), Mustafa ERTAP (1976-1977), Şükrü TİSKE (1973-1975), İbrahim AKDEMİR (1972), Hasan AKTAŞ (1968-1972), İbrahim ALTINTAŞ (1965), Osman KAHYA (1963-1965), Hasan AKTAŞ (1954-1960), Mustafa ERTAP (1950), H. Hüseyin MAVİ (1949), Mehmet KAHYA (1947-1949), Mehmet SARI (1942) ve Durmuş UZUN’dur (1941-1942).

Köy nüfusuna kayıtlı ailelerin soyadları; Karakoyunlular (Aktaş), Mahmudlular (Altındaş), Türkmenler (Arslan), İmamlılar (Aydenk ve Uğur), Sarıkeçililer (Erdoğan), Mavılılar (Ertap ve Mavi), Piskeliler (Kahya ve Tiske), ? (Koçak), Kütükler (Kütük), Abdullahalılar (Özdemir), Sarıfakılılar (Sarı), Şanlılar (Şanlı) ve Karabelalılar’dır (Uzun).

Köyün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Karstik ve killi olan arazinin %20’ye yakın kısmı tarıma elverişlidir. Köyde karasal iklim hâkim olup, bitki örtüsü bozkır (step) bitkilerinden müteşekkildir. Yazları sıcak ve kurak, kışları sert ve soğuk geçmektedir. Yıllık sıcaklık ortalaması 10 0C-30 0C arasında değişmektedir.

Köyün çevresinde yer alan düz arazilerde ziraî faaliyette bulunulmaktadır. Buğday başta olmak üzere arpa, nohut, ceviz, üzüm, elma, kavak, badem, kayısı, erik, domates, kiraz, armut, patates ve biber gibi ürünler yetiştirilmektedir. 395,103 dekar alan nadasa bırakılmaktadır.

Köyde 1.875 adet koyun ve 931 adet keçi olmak üzere toplam 2.806 adet küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır.

5.180,0832 hektar mera alanı bulunmaktadır.

Köyün Taşkale (Kızıllar) Köyü ile birlikte kurulan tarımsal kalkınma kooperatifi, tasfiye hâlindedir.

Köyde arazi kadastrosu 4 Kasım 1988 yılında kesinleşmiş olup, köyün orman varlığı bulunmamaktadır.

Köyün mevkiileri; Ağrıalıç, Akdüziçi, Armutlukoyağı, Beşardıç, Çeşme, Çıtlık, Dekarderesi, Dikmen, Eğrialıç, Eğricin, Ekizce, Gelebilikaşı, Gelenibükü, Gökkakbaşı, Hamboğazı, Ilıcak, Kağnısırtı, Karacinboğazı, Kavurt, Kayalıağıl, Kisecik, Köseyeri, Köyyeri, Köyiçi, Köyönü, Kumlukoyağı, Kuyucak, Küçüköz, Nenekaşı, Salma, Sarıkaya, Sekiağıl, Sığracık, Sumakovası, Tekeçukuru, Topraktepe, Yarlağanbaşı ve Yoniskoyağı’dır.

Köyde, Maden Tetkik Arama (MTA) Enstitüsü Karaman İli Maden Haritası’na (2006) göre; Mangenez ve mermer yatakları bulunmaktadır.

Köyün ilkokulu, 1957 yılında köyün câmiinde geçici olarak öğretime başlamıştır.  1962 yılında devletçe yapılan iki derslikli yeni binasına taşınmıştır. Öğrenci azlığından köyün çocukları Sudurağı Kasabası’nda bulunan Karamanbey İlkokulu ve Ortaokulu’na taşınmaktadır.

Köyün medâr-ı iftiharı Çanakkale ve İstiklâl Harbi şehitleridir. Yusuf oğlu İsmail (R. 1298/ M. 1882- R. 16 Haziran 1331/ M. 29 Haziran 1915) Seddülbahir Muharebesi’nde şehit düşmüştür.

Garp Cephesi’nde vatanını savunan Hâcı Halil oğlu Mevlüt (R. 1312/ M. 1896-R. 25 Teşrinievvel 1337/ M. 25 Ekim 1921) 1. Fırka Sıhhiye Hastanesi’nde şehadet şerbetini içmiştir.

1973 yılında konutları taş düşmesi ve heyelan âfetine maruz kalan âfetzede ailelerin Yeşildere yolu civarı Mezarlıkönü Mevkii’ne yerleştirilmeleri İmar ve İskân Bakanlığınca uygun bulunmuştur (Resmî Gazete: 4 Temmuz 1973, 14584). Ancak , bu karar iptal edilerek Karaman’da Millî Savunma Bakanlığı depo sahasının kuzeyine yerleştirilmelerine karar verilmiştir (Resmî Gazete: 28 Ocak 1974, 14782). Bu âfetzedelerin yerleştirildikleri evler; “43 ve 96 evler” adıyla anılmaktadır.

Kızıllarağını Köprüsü (Tescil ve Karar No: 05.01.2009-2833); Köyiçi Mevkii’nde, Taşkale Deresi üzerinde kesme taşla yuvarlak kemerli, tek gözlü olarak inşa edilmiştir. Tabliye uzunluğu 10 m, genişliği 3,50 m’dir. Köprü kuzey-güney istikametinde uzanmakta ve tek gözlüdür. Yapı malzemesi olarak kesme taş kullanılmıştır.

Köprünün daha sonraki yıllarda tamir edildiği ve tabliye kısmının üzerine beton atıldığı görülmektedir. Mansap yönünün kemer ayaklarında kopmalar oluşmuştur. Geç Osmanlı Dönemi’ne tarihlendirilen köprü üzerinde herhangi bir kitâbe ve süsleme bulunmamaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

387 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Karaman ve Rûm Defteri (H. 937/ M. 1530), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşiv Daire Başkanlığı Yayınları (Dizin ve Tıpkıbasım), Ankara 1996, s. 1-52; Faruk Sümer, Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri-Boy Teşkilatı-Destanları, Ankara 1967, s. 60; Şeyda Taşdemir, 1831 Tarihli Lârende (Karaman) Nüfus Defteri’nin Değerlendirilmesi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2019, s. 14; Fatma Keser, Konya Vilâyet Gazetesi’ne Göre II. Meşrutiyet Başlarında Konya Sancağı, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2008, s. 373; Hatem Aka, H. 1186-1190 (M. 1772-1776) Tarihli 290 Numaralı Karaman Şer’iye Sicil Defterinin İncelenmesi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 1994, s. 78, 81, 85, 89, 92, 94; Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları, Dahiliye Vekaleti, İstanbul 1928, s. 854; Sevda Gürbüz, 296 Numaralı Karaman Şer’iye Sicili Çerçevesinde 1829-1832 Yılları Arasında Karaman’da Sosyal, İdarî ve Hukukî Hayat, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2009, s. 76, 161, 166, 272, 440, 441; İbrahim Hakkı Konyalı, Âbideleriyle ve Kitâbeleriyle Karaman Tarihi, Ermenek ve Mut Âbideleri, İstanbul 1967, s. 660-662; Osman Gümüşçü, XVI. Larende (Karaman) Kazasında Yerleşme ve Nüfus, Ankara 2001, s. 35, 111; Ali Güler, Karamanlı Sarı Paşa, Ankara 2008, s. 55-57; Tahsin Tapur, Karaman Şehir Coğrafyası, Konya 2009, s. 20, 26, 34, 53, 131, 133, 165; Alaattin Aköz, 323 Numaralı Karaman Şer’iyye Sicili 1897-1901(R. 1312-1317), Konya 2012, s. 43, 44, 63, 90, 95; Sapancalı H. Hüseyin, Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi (1338 R./ 1341 H.), Ankara 1993, s. 35; Nazmi Azmi Selcen, Türkiye’nin Sıhhi-i İçtimai Coğrafyası Konya Vilâyeti, Yayına hazırlayan: Mehmet Karayaman, Konya 2009, s. 80; Ahmet Cengiz, Karaman Tarihi (XVIII. Yüzyıl), Konya 2014, s. 123, 128, 174, 233, 303; Abdullah Uysal, Necati Alodalı, Musa Demirci, Dünü, Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya, Konya 1992, s. 158; Durmuş Ali Gülcan, Karaman Mahalle, Kasaba ve Köyleri Tarihçesi, Karaman 1989, s. 308, 309, 311;  İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Köylerimiz (1 Mart 1968 gününe kadar), Ankara 1968, s. 361; Musa Şaşmaz, Türkiye’nin İdari Taksimatı (1920-2013), Ankara 2014, c. VIII, 322; c. X, s. 178; Doğan Koçer, Karaman Temettü’ât Defterleri, Karaman 2007, c. I, s. 54, 231, 237, 242; c. II, s. 267-273; http://bucivar.com/karaman/merkez/kizillaragini erişim tarihi: 27.08.2016; sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf erişim tarihi: 07.02.2016; biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr erişim tarihi: 05.02.2016; karaman.gov.tr/il-mahalli-idareler-mudurlugu erişim tarihi: 19.02.2016; http://msb.gov.tr erişim tarihi: 19.02.2016.

Uğur ERKÂN.