Karaman Merkez İlçe’ye bağlı köy.
Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Türklerin Anadolu’ya gelmelerinden sonra bu yöreye yerleştikleri sanılmaktadır.
37° 29′ 27″ kuzey ile 33° 17′ 1″ doğu koordinatlarında yer alan köy, Karaman’a 39 km. uzaklıktadır. Konya-Karapınar; Karakışla ve Çiğil, Eğilmez, Karacaören ve Çoğlu köyleriyle komşudur.
Köyün bulunduğu yerin rakımı (deniz seviyesinden yüksekliği) 1.032 m’dir.
Köyün “Düz” ve “Uzunkuyu” adında iki bağlısı bulunmaktadır.
Köyün “Kameni/ Gameni” olan ismi; 1961 yılında yabancı ad taşıdığı gerekçesiyle “Boyalıtepe” olarak değiştirilmiştir. Türkiye’de ismi değiştirilen köylerin sayısı 12 binden fazladır. Bir başka ifade ile ülkemizdeki köylerin %35 kadarının ismi değiştirilmiş durumdadır. Yapılan köy adı değiştirme işlemlerinde her zaman isâbetli kararlar alındığını söylemek zordur. Çünkü mevcut literatürde de sıkça dile getirildiği üzere bir kısım Türkçe isimler de, Türkçe olmadıkları gerekçesiyle değiştirilmiştir.
Köyün adı 53 yıl boyunca “Boyalıtepe” olmasına rağmen köy halkının isteği ve yetkili kurul kararlarıyla, İller İdaresi Genel Müdürlüğünün 25 Aralık 2015 tarihli ve 91321194-151.03.02-E.7264 sayılı ile aynı tarihli ve 91321194-151.03.02-E.7265 sayılı İçişleri Bakanlığı olurları doğrultusunda tekrar eski ismi olan “Kameni”ye kavuşmuştur.
Karaman’ın mahalle, kasaba ve köylerinin tarihçesini araştıran ve bunu kitabında yayınlayan Durmuş Ali GÜLCAN [1319 (1904), Karaman-1996 Karaman], köyün Karadağ eteklerinde yaylak olarak kullanılan ve “Kameni” adıyla anılan tarihî kalıntılar üzerine kurulduğundan bu isimle anıldığını kaydetmektedir.
Köylülerin anlatımıyla; XVI. asırda Semerkand’ın Suğur nâhiyesinden (Özbekistan) geldikleri, Irak ve Suriye taraflarında kaldıkları, buradan Maraş, Adana taraflarında eğleştikleri, buradan Hortu hanında bir müddet kaldıktan sonra terkedilmiş boş bir köy olan Hotamış’a yerleştikleri şeklindedir. Suğurlu oymağı, bu köye kendi oymak adlarını vererek “Suğur” demişlerdir.
Suğur Temettü’ât Defteri’nde 69 hâne tespitinde; Kameni, Hasanoba, Karakışla ve Cinlivirân (Cinliören) köyleri bulunmaktadır.
Hotamış Türkmenlerinin 15 Safer 1168 (1 Aralık 1754) ve 5 Şa’bân 1168 (17 Mayıs 1755) tarihli emirlerle Suğur ve Yelekli (Bilekli) derbendlerine derbentçi olarak kaydedilmelerinden ve Türkmenlerin bir baskın şeklinde Suğur’a (Hotamış) yerleşmelerinden rahatsız olan Suğurlular, köyü terk ederek Cinniören’e taşınmışlardır.
Kameni, Karakışla ve Hasanoba gibi obalar (yaylâ) kuran Suğurlular kışı Cinlivirân’da, yaz aylarını da bu obalarda geçirirlerdi. 1940’lı yıllardan sonra Cinlivirân’a dönmeyen Suğurlular bu obaları köy hâline getirdiler.
Kameni Köy’ünde Suğur’dan (Hotamış) gelenler olduğu gibi Bekdik aşiretine tabi olanlar da vardır. Bekdik hanelerinden ekserisi Karaman’a göçmüşlerdir. Kayıtlar; Hotamış Türkmenleri, Hacıgözelli, Suğur, Celfeli, Şabanlı, Hotamışavatlı ve Taşpınar olmak üzere 6 aşirete işaret etmekle, Bekdiklerle Hotamışlıların aynı yerde ve yan yana yaşadıklarını göstermektedir.
Köy, arşiv belgelerinde “Kaman Bekdik (Beğdik)”i olan iki köyden (diğeri Ayrancı-Kavuklar Köyü) birisi olarak geçmektedir.
Köy, 1256 (1840) yılı Temettü’ât defterinde Bekdik aşiretine bağlı derbend olarak yazılmıştır . “Derbend-i Bektikî Kamânî” ve “Der mahalle-i Kamane derbend-i mezbûr (Bekdik Derbendi tabi-i kazâ-i Ereğli)” şeklinde ifade edilmiştir.
122 hâneye sahip Kamane’deki hâne reisleri ve meslekleri; Kısa boylu kır sakallı Süleymân (çiftçi), Orta boylu sarı sakallı Ümmet (çiftçi), Uzun boylu kara sakallı Âli (rençber), Kısa boylu kumral sakallı Süleymân (rençber), Orta boylu kara sakallı Mustafâ (rençber), Orta boylu kır sakallı Alî Hoca (rençber), Orta boylu kara sakallı Halîl (çiftçi), Kısa boylu köse sakallı Ömer (çiftçi), Uzun boylu kara sakallı Mehmed (çiftçi), Uzun boylu kara sakallı İsmâ’îl (çiftçi), Uzun boylu köse sakallı Alî (rençber), Uzun boylu kara sakallı Mustafâ (çiftçi), Kısa boylu kır sakallı İbrâhim (çiftçi), Orta boylu kara sakallı Mehmed (çiftçi), Kısa boylu kır sakallı Ömer (çiftçi), Orta boylu kara sakallı Alî (çiftçi), Orta boylu ak sakallı Halîl İbrâhim (çiftçi), Uzun boylu kır sakallı Ahmed (çiftçi), Uzun boylu kara sakallı Yûsuf (çoban), Orta boylu ak sakallı Feyzullah (rençber), Yetim-Sabi Memiş ve Halîl, Orta boylu kır sakallı Esseyd Süleymân (çiftçi), Orta boylu kır sakallı Halîl İbrâhim (çiftçi), Orta boylu kara sakallı Hüseyin (rençber) (çiftçi), Orta boylu ak sakallı Ömer (çiftçi), Uzun boylu kara sakallı İsmâ’îl (koyuncu), Orta boylu sarı sakallı Bekir (koyuncu), Orta boylu kara sakallı Alî (çiftçi), Uzun boylu kara sakallı Memiş (çiftçi), Uzun boylu kara sakallı Hüseyin (hâtip), Uzun boylu kara sakallı Hasan (çiftçi), Kısa boylu kumral sakallı Hüseyin (çiftçi), Orta boylu kara sakallı Hüseyin (çiftçi), Orta boylu kırca sakallı İbrâhim (çiftçi), Uzun boylu kara sakallı Mehmed (çiftçi), Orta boylu kır sakallı Mehmed (rençber), Orta boylu kara sakallı Yetim İsmâ’îl (rençber), Orta boylu ak sakallı İbrâhim (rençber), Yetim-sabi Mehmed, Orta boylu kırca sakallı Osmân (çiftçi) Orta boylu sarı sakallı Mehmed (çiftçi), Orta boylu kara sakallı Hasan (muhtar-ı sani), Orta boylu köse sakallı Mustafâ (çiftçi), Orta boylu kırca sakallı Osmân (çiftçi), Uzun boylu kır sakallı Mehmed (çiftçi), Kısa boylu kara sakallı Mehmed (rençber), Yetim-sabi Mehmed, Uzun boylu kırca sakallı Abdullâh (çiftçi), Orta boylu köse sakallı Mustafâ (rençber), Yetim-sabi Alî ve Mehmed, Yetim-sabi Osmân, Orta boylu kara sakallı Seyfi Alî (çiftçi), Orta boylu kır sakallı Koduş İsmâ’îl (çiftçi), Orta boylu kara sakallı İbrâhim (çiftçi) Uzun boylu kara sakallı Mehmed (çiftçi), Uzun boylu kır sakallı Osmân (çiftçi), Orta boylu kır sakallı Mehmed (çiftçi), Orta boylu köse sakallı Alî (çiftçi), Orta boylu köse sakallı Süllü (çiftçi), Uzun boylu kır sakallı Hânefi (çiftçi), Uzun boylu kır sakallı Halîl (çiftçi), Orta boylu ak sakallı Alî (çiftçi), Orta boylu ak sakallı Mustafâ (çiftçi), Orta boylu kara sakallı Hafız (muallim-i sıbyan), Orta boylu kara sakallı Molla Hasan (rençber), Orta boylu sarı sakallı Cura (koyuncu), Orta boylu kır sakallı Mehmed (çiftçi), Orta boylu ter bıyıklı Mehmed (rençber), Orta boylu ter bıyıklı Mehmed (rençber), Orta boylu kır sakallı Mustafâ (rençber), Kısa boylu köse sakallı Mehmed (çiftçi), Orta boylu ter bıyıklı Hüseyin (çiftçi), Orta boylu köse sakallı Mehmed (rençber), Uzun boylu ak sakallı Koç Hüseyin (çiftçi), Orta boylu sarı sakallı İbrâhim (koyuncu), Orta boylu ter bıyıklı Osmân (çiftçi), Orta boylu kara sakallı Hasan (çiftçi), Orta boylu kara sakallı Süleymân (imâm), Uzun boylu ak sakallı Âşık Velî (rençber), Kısa boylu köse sakallı Abdullâh (rençber), Uzun boylu kara sakallı Alî (çiftçi), Kısa boylu ter bıyıklı Mehmed (çiftçi), Orta boylu ak sakallı İsmâ’îl (çiftçi), Orta boylu kara sakallı Mustafâ (çiftçi), Orta boylu kara sakallı Hasan (rençber), Orta boylu sarı sakallı Boz Alî (rençber), Orta boylu kara sakallı Mustafâ (rençber), Orta boylu kara sakallı İsmâ’îl (rençber), Orta boylu köse sakallı Hasan (rençber), Orta boylu ak sakallı Alî (rençber), Orta boylu kır sakallı Süleymân (rençber), Orta boylu kara sakallı Mehmed (çiftçi), Orta boylu kumral sakallı Mustafâ (çiftçi), Kısa boylu kara sakallı Hasan (çiftçi), Orta boylu sarı sakallı Mehmed (rençber), Orta boylu kara sakallı Mustafâ (çiftçi), Orta boylu kara sakallı İbrâhim (rençber), Uzun boylu kır sakallı Mustafâ (rençber), Orta boylu ter bıyıklı Mehmed (rençber), Kısa boylu kara sakallı Sarı (rençber), Orta boylu ak sakallı Halîl (çiftçi), Uzun boylu ak sakallı İbrâhim (çiftçi), Orta boylu kara sakallı Ahmet (rençber), Orta boylu kara sakallı Mehmed (rençber), Orta boylu ak sakallı Mustafâ (çiftçi), Orta boylu ak sakallı Mustafâ (rençber), Orta boylu kara sakallı Mehmed (rençber), Orta boylu ak sakallı Yahyâ (çiftçi), Orta boylu ak sakallı Bekdaş (koyuncu), Orta boylu kara sakallı Hüseyin (rençber), Orta boylu kara sakallı Osmân (rençber), Uzun boylu kır sakallı Mehmed (rençber), Orta boylu kara sakallı Halîl (rençber), Orta boylu kara sakallı Mehmed (rençber), Orta boylu kara sakallı Mehmed (rençber), Orta boylu kara sakallı Süleymân Efendi (hâtip), Orta boylu kara sakallı Ahmed (rençber), Uzun boylu ak sakallı Ömer (rençber), Orta boylu kara sakallı Ahmed (eskici), Orta boylu kara sakallı Hüseyin (koyuncu), Orta boylu köse sakallı Mehmed (koyuncu) ve Orta boylu kara sakallı Mehmed’dir (koyuncu) (BOA, ML., VRD., TMT., nr. 10010, s. 172-196).
Kamâne’de; 140 dönüm ednâ tarla, 2 adet bargir (beygir), 23 adet camus (manda) boduğu, 2 adet koşum camusu, 39 adet camus ineği, 75,5 adet yekûn deve, 25 adet kısır koyun, 1.229 adet sağmal koyun, 305 adet toklu, 29 adet inek düğesi, 330,5 adet sağmal inek, 81 adet inek tanası, 49 adet tanalı inek, 233 adet sağmal keçi, 83 adet çepiç, 109 adet kısrak, 10 adet taylı kısrak, 131 adet merkeb, 136 adet öküz, 37 adet tay ve 75 adet tosun kayıtlıdır.
Temettü’âtı 48.450 kuruş, kıymet-i emlâkı 1.600 kuruş, kıymet-i hayvânı 189.449 kuruş, yekûn kıymet 239.499 kuruş, hâne başı ortalama gelir 1.963 kuruş, bir senede virgü-yi seneviyesi 4.740 kuruş ve tahsis olunan virgü-yi seneviyesi 9.560 kuruştur (BOA, ML. VRD. TMT. nr. 10010, s. 172-196).
Bekdiklerin (Beğdik, Beğdiki, Begdik, Bekduk, Bekdük, Bektuk, Bektuki, Begdük, Bektük, Bektik, Bektuki, Beydik) hangi Türk topluluğundan geldiği veya hangi Türk topluluğunun bir parçası olduğu konusunda bir görüş birliği bulunmamaktadır. Oğuzlar’ın Bozok kolundan Horasanî olan bu büyük grup, konar-göçer Türkmen Yörükân taifesindendir.
Karaman, Bekdiklerin yerleşme yerlerinden birisidir. “Kaman” ismi Dede Korkut hikâyelerinden birisi olan Bamsı Beyrek’te “Kam Gan Bey” olarak geçmektedir.
Türklerde eski dönemlerde hanlar aynı zamanda toplumun başındaki “kam” olarak da yer almışlardır (Kamhan, Ganhan).
Eski Türkler’de dinî törenleri yöneten kişiye “kam” denildiği, eski Çin kaynaklarından anlaşılmaktadır. Altay Türkleri’nin günümüzde “şaman” anlamında kullandıkları “kam” sözcüğü, araştırmacılara göre en az V. yüzyıldan bu yana yaşamaktadır. Uygurca’da şaman, “hastalıkları gideren, acıları dindiren, çılgınlıkları, saraları yatıştıran, hastalara ilaç yapan kimse” anlamında, “otacı” diye anılmıştır. Çin kaynaklarına göre, Kırgızlar’da şamanın adı “gan”dır. Altaylılar şamana “kam”, kamların yönettikleri törenlere de “kamlama” demişlerdir.
Kaman’ın ismi; Sultan IV. Murad Han [1032-1050 (1623-1640)] tarafından Maraş’tan Konya Ereğli Hortu (Sazgeçit) Derbendi’ne iskânları emredilmiş olan Dulkadiroğlu Süli Bey’den soyları inen ve 1126 (1695) civarında Ereğli’ye gelip, Aksaray Ilıcak’a firar eden 5 kabileden (Kara Beğdik, Kavuklar, Karacimler, Sağırlar) biri olup, Ilıcak’tan Kaman’a giden Kaman Beğdikleri’nden gelmektedir.
Cevdet TÜRKAY’ın Başbakanlık arşiv kayıtlarından derlediği “Osmanlı Devleti’nde Oymak, Aşiret ve Cemaatlar” adlı eserinde; Bekdiklerin konar-göçer Türkmen yörüklerinden Danişmendli aşiretinden olduğu belirtilmektedir. Bekdikler, Danişmendli olmaları hasebiyle Boz-ulus Türkmenlerindendir. Boz-ulus Türkmenleri ise Akkoyunlu devletinin yıkılması sonucu arta kalan (bakiye) Türkmen gruplarındandır.
Köy, 1287 (1870) yılında Hotamış ilk nâhiye olduğunda yörede müstakil muhtarlık hâlinde bulunan 6 köyden (diğerleri Taşpınar, Şabanlı, Eğilmez, İslik, Taşağıl) birisidir.
Köy, 1309 (1892) yılındaki hâne ve nüfus sayısına bakılırsa Hotamış’ta oturan Suğurlu oymağının şimdiki Hasanoba ile Karakışla köyleri arasında bulunan Avkın tepenin kuzey eteğinde ilk kurdukları Cinlivirân’dan sonraki en kalabalık oba olarak bilinmektedir.
Köy, Hotamış nâhiyesine bağlı iken 1300 (1883) ve arasında nâhiye merkezinin Kayacık köyüne taşınması nedeniyle bu nâhiyeye bağlanmıştır (Konya Vilâyeti Salnâmesi, s. 107).
Hotamış’ın 1331 (1915) yılında nâhiyeliğini tekrar kazanmasından sonra buraya bağlanmıştır. Ancak bu fazla sürmemiş, Jandarma karakolunun Kayacık köyüne açılmasından sonra Kayacık köyü tekrar nâhiye merkezi olmuştur.
1940 yılında jandarma karakolunun Hotamış’a nakledilmesi ile Hotamış tekrar nâhiye hüviyetini kazanmıştır.
1926 yılında başlayıp, 3 yıl devam eden kıtlık döneminde Karakışla köyü boşalmış, bu nedenle köyde çok az insan kalmıştır. Nüfusun azalması ile Karakışla köyü, 1928 yılında Kameni köy muhtarlığına bağlanmıştır.
Köy, 1942 yılına kadar Konya Vilayeti, Karapınar Kazası’nın Hotamış Nahiyesi’ne bağlı olarak kalmıştır.
Kameni Köyü, Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ, Başvekil Refik SAYDAM ve Dahiliye Vekili Ahmet Fikri TÜZER imzalı ve 4 Temmuz 1942 tarihli üçlü kararnâme ile Karacaviran (Karacaören) Köyü ile birlikte Karaman Kazası’nın Kılbasan Nahiyesi’ne bağlanmıştır (14 Temmuz 1942 tarihli ve 5157 sayılı Resmî Gazete).
Köyün Karaman’a bağlanmasıyla Karakışla köyü 1942 yılında yeniden muhtarlık olmuş ve Hotamış nâhiyesine bağlanmıştır.
Köy, 15 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen 3578 sayılı 4 il ve 5 ilçe Kurulması Hakkında Kanun gereğince Karaman ili, Merkez İlçe’ye bağlı Kılbasan Bucağı’na bağlanmıştır (21 Haziran 1989 tarihli ve 20202 sayılı Resmî Gazete).
“Kameni” adında Karaman’dan başka bir yerleşim yerine rastlanmamaktadır.
Kırşehir’de bir ilçe, Kayseri Pınarbaşı ilçe merkezinde bir mahalle, Sivas Yıldızeli’nde bir köyün, Bartın merkez’de bir köyün, Osmaniye Bahçe’de bir köyün ve Tunceli Mazgirt Gümüşgün’de bir bağlının adı “Kaman”dır.
Ankara Güdül ilçe merkezinde bir mahalle ile Karabük Eskipazar Köyceğiz’de bir bağlının adı “Kamanlar”dır.
Köyün nüfusu 1311 (1894) Konya Vilâyeti Salnâmesi’nde (İl Yıllığı) 280 kişi olarak tespit edilmiştir.
Köy, 1935’de 304, 1940’da 307, 1945’de 251, 1950’de 274, 1955’de 309, 1960’da 322, 1965’de 388, 1970’de 411, 1975’de 458, 1980’de 467, 1985’de 437, 1990’da 378 ve 200’de 335 kişi olarak sayılmıştır.
Köyün nüfusunun 1945’de 251’e düşüşünün nedeni Karakışla mahallesinin ayrılarak bağımsız muhtarlık hâline dönüşmesidir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından geçilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne (ADNKS) göre; köyün nüfusu 2007’de 310 kişidir.
2008’de 329, 2009’da 320, 2010’da 327, 2011’de 321, 2012’de 322, 2013’de 310, 2014’te 301, 2015’de 301, 2016’da 294, 2017’de 277, 2018’de 266, 2019’da 281, 2020’de 279 ve 2021’de 272 kişi olarak tespit edilmiştir.
Köydeki sülâleler ve aldıkları soyadları; Akoğlanlar (Akıcı), Badamusalar (Akkar), Karabıyıklar (Bal), Feyziler (Bilgiç), Kınalılar (Bilgin), Kocamemedler (Canel), Memedbeygiller (Dinçer), İmamlar (Erkan), Karamevlüdler (Evcen), Kelahmedler (Fidan), Karaduranlar (Göçer), Hasipler (Işık), Kömükler (İşcan), Balcılar (Pak), Zöberler (Sak), ? (Sayın), Polular (Saygı), Şabanlar (Selek), Coruklar (Şahin), Sulumahmudlar (Şen), Kocabayramlar (Uysal), Cavlaklar (Tekin), Vahaplar (Rakka’dan gelmişler, Tekin), Gökahmedler (Tozan), Hocalar (Yetkin), Yaramazlar (Yetkin), Dörttebirler (Yurtsever) ve Hacıeliler’dir (Zengin).
187 seçmeni olan Kameni Köyü’nde 1 Kasım 2015 günü yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde 185 seçmen 1326 numaralı sandıkta oy kullanmıştır. Kullanılan oyların 181’i geçerli sayılırken, 4 oy geçersiz sayılmıştır.
Kamenililer, 156 oyla en fazla AK Parti’yi tercih etmiştir. CHP 14 oy alırken, MHP 8 oy almıştır. HDP’ye ise oy çıkmamıştır.
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi öngören halkoylaması (referandum) sonuçlarına göre; Kameni Köyü’nde %84,43 “evet” çıkarken, %15,57 oranında “hayır” çıkmıştır.
Köy muhtarı, Nihat ŞAHİN’dir [irtibat numarası: 0 (533) 727 13 06].
Köyün azaları; Fatih ŞEN, Bilal GÖÇER, Celil GÖÇER ve Yasin SAK’tır.
Köyün eski muhtarları; Muhammet EVCEN (1999-2014), Ahmet İŞCAN (1994-1999), Hüseyin SAK (1989-1994), Ahmet İŞCAN (1984-1989), Mevlüt ERKAN (1977-1984), Harun ŞEN (1968-1973), Ahmet CANEL (1963-1965), Mevlüt BİLGİÇ (1954-1959), Mevlüt BİLGİÇ (1950), Mevlüt EVCEN (1947-1950) ve İsmail ŞEN’dir (1941-1947).
Köyün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.Buğday başta olmak üzere arpa, dane mısır, silajlık mısır, ayçiçeği, yonca, Macar fiği, elma, şekerpancarı, aspir, nohut, patates, yem bezelyesi, üzüm, fiğ ve sarımsak yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Köyün 708,737 dekar alanı nadasa bırakılmaktadır.
Köyün, 1.857 adet büyükbaş; 2.501 adet koyun ve 165 adet keçi olmak üzere toplam 2.666 adet küçükbaş hayvan ve 132 adet arı kovanı varlığı bulunmaktadır.
Köy, Bakanlar kurulu kararıyla 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu kapsamında uygulama alanı (2.796 hektar) ilân edilmiştir.
Toplulaştırma çalışmaları tamamlanmak üzeredir.
1983 yılında 136 ortaklı olarak kurulan sulama kooperatifi 4.620 hektar alana sulama hizmeti götürmektedir.
Köyde ayrıca tarımsal kalınma kooperatifi bulunmaktadır. Kooperatif hayvancılık projesi uygulamıştır.
Köyün kadastrosu 17.11.1976 tarihinde kesinleşmiştir. Köyün orman varlığı bulunmamaktadır.
Köyün mevkiileri; Arıktepe, Atağılı, Aykırı, Bağyeri, Boyalıdağ, Çiğledağı, Güllüburun, İmamalikuyusu, Karşı, Kaşarısı, Köyiçi, Köycivarı, Öküzöldüren, Ördeközü, Taşlıağıl, Unluk ve Uzunkuyu’dur.
Karaman’da bir dönem belediye başkanlığı yapan Dr. Kâmil UĞURLU, Kameni’nin sıcak tarafının insan malzemesinden kaynaklandığını belirtmektedir. UĞURLU; “Karaman, zekâ düzeyi olarak Türkiye genelinden yüzde yarım daha ilerdedir. Kameni ise, Karaman’ın önündedir.” demektedir.
Kamenili Mehmet Bey (DİNÇER), okuma yazma bilmeden girdiği askerlik vazifesinde, yüzbaşı rütbesine kadar yükselmiştir.
İnşaat Teknikeri olan Yaşar EVCEN, 2 dönem (1989-1999) Karaman belediye başkanlığı yapmıştır.
Prof. Dr. Ömer DİNÇER ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı (1 Mayıs 2009-6 Temmuz 2011) ve Millî Eğitim Bakanı (6 Temmuz 2011-24 Ocak 2013) olarak görev yapmıştır.
Köyün 1927 yılında yapılan câmii, 1979 yılında yenilenmiştir.
Köyde ilkokul 1928 yılında açılmıştır. Eğitim ve öğretime 1946 yılına kadar ara verilmiştir. Okul 1953’de tekrar açılmıştır (şu an Kur’an kursu olarak kullanılıyor). 1964’te inşa edilen okulun (şu an kütüphâne olarak kullanılıyor) yerine yapılan dört derslik ve ana sınıflı modern okul ise 11 Kasım 2013 tarihinde hizmete açılmıştır. Okula eski Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ömer DİNÇER’in adı verilmiştir.
Köye elektrik 1979 yılında gelmiştir.
Köydeki düğünlerin vazgeçilmez yemeği olan “Çirli” köye has bir yemektir. Kayısı kurusu, siyah erik, kişniş ve üzüm katılıp üzerine şeker ve su ilave edilir ve kaynatılır. İçine kuzu eti konur ve istenilen baharatlar (salça, tuz biber) atılır.
Köydeki düğünlerde bir gün önce bayrak dikilir ve bunun için tören yapılır. Dua okunur, silâhla gençler arasında nişancılık yapılır. Nişanı vurana ödül verilir. Bayrak törenine katılanlara da mendil dağıtılır.
BİBLİYOGRAFYA:
Cengiz Orhonlu, Osmânlı İmparatorluğu’nda Derbend Teşkilâtı, İstanbul 1967, s. 107, 124; İbrahim Gündüz, Bütün Yönleriyle Karapınar, Konya 1980, s. 499, 561, 563, 578, 479; Şükrü Özüdoğru, Tarihî, Sosyal ve Kültürel Yönleriyle Hotamış, Konya 2013, s. 41, 45, 51, 59, 105, 106; Doğan Koçer, Karaman Temettü’ât Defterleri, Karaman 2007, c. I, s. 108; c. III, s. 605-638; Durmuş Ali Gülcan, Karaman Mahalle, Kasaba ve Köyleri Tarihçesi, Karaman 1989, s. 117-119; Harun Tunçel, Türkiye’de İsmi Değiştirilen Köyler, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Elazığ 2000, c. 10, sy: 2, s. 23-34; Abdullah Uysal, Necati Alodalı, Musa Demirci, Dünü, Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya, Konya 1992, s. 123; Osman Ülkümen, Karaman ve Çevresi Türkmenleri Tarihi, Kültürü, Karaman 2011, s. 47-50; Musa Şaşmaz, Türkiye’nin İdari Taksimatı (1920-2013), Ankara 2014, c. 10, s. 229, 276; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Köylerimiz (1 Mart 1968 gününe kadar), Ankara 1968, s. 99, 689; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Konya İli (Bülten 65), Ankara: 1965, s. 39; Kâmil Uğurlu, Karaman Şehrengizi, Konya 2010, s. 313; 2015 Çalışma Raporu, Karaman il Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Karaman 2015, s. 10; www.karaman.gov.tr/ilimizde-iki-koyun-ismi-degisti erişim tarihi: 19.02.2016; biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr erişim tarihi: 05.02.2016; karaman.gov.tr/il-mahalli-idareler-mudurlugu erişim tarihi: 19.02.2016; tr.wikipedia.org/wiki/%C3%96mer_Din%C3%A7er erişim tarihi: 19.05.2016;
sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf erişim tarihi: 07.02.2016; boyalitepe.meb.k12.tr erişim tarihi: 19.05.2016; karaman.meb.gov.tr/www/boyalitepe-omer-dincer-ilkokulu-torenle-acildi/icerik/524 erişim tarihi: 19.05.2016; http://www.haritatr.com/harita/Boyalitepe/50554 erişim tarihi: 19.05.2016; www.karamankadastro.gov.tr erişim tarihi: 19.05.2016.
Uğur ERKÂN.