Otuzun ortalarında Karaman.
Temmuz güneşi harman yerlerini yakıp, kavurmaktadır. Toprak su testisini havaya kaldırıp su içmenin adı “harman işi” olmuştur. Öküzün boyunduruk, atın falaka ile işe koşulduğu, alın terinin sabırla yoğrulduğu yıllardır. Dahası bir senenin emeği yabalarla havaya savrulmaktadır.
Karaman’da traktörün esâmesi bile okunmuyordu[1].
Gazeteler, memleketimizde çok istifâdeli bir şekilde kullanılabilecek olan pratik bir döven[2] makinesi yapıldığını yazarlar.
Bu makinenin mûcidi Karamanlıdır. Bu mûcit, yaşı kadar tecrübesi olan Tartanzâde Hacı Sami Efendi’den[3] başkası değildir. Sa’y, tecrübe ve azmin zaferi…
“Yeni bir döven makinesi
Karaman’da Tartanoğlu Hacı Sami bir döven makinesi icat etti.
Bu döven makinesi üç dişli tekerlekle bir tırmıktan ibarettir. Pek kolay bir şekilde çekilen bu döveni bir çocuk ve at idare etmektedir.
Diğer adi dövenlerin altı saatte ezebileceği bir başağı bu dövenler bir saatte eziyor. Arkasına ilâve edilen tırmık bir kol vasıtasile sapın üstünü karıştırmaktadır.
Sami bu döveni meydana getirmek için on sene çalışmıştır. Şimdi beratını almak için Vekâlete müracaat etmiştir. Gelecek sene yeni icat döven makinesini çoğaltmak için bir imalâthane açacaktır.”[4]
“Yeni bir döven makinesi icad eden çifçi[5]
Bu makine, eskisinden çok verimli ve pratik imiş
Karaman’da ticaret ve çifçilikle meşgul olan Sami Tartanoğlu[6] adında bir vatandaşımız, memleketimizde çok istifadeli bir şekilde kullanılabilecek olan pratik bir döven makinesi yapmıştır.
Eski taşlı dövenler 25 liraya mal olduğu halde bu makine el yapısı olarak ancak 15 liraya çıkmaktadır. Fabrikada seri halinde imal edildiği takdirde maliyeti daha aşağı düşürmek de kabil olacaktır. Taşlı dövenler önce 3 sene dayanabildiği halde sahibi bu makinenin 30 sene dayanacağını iddia etmektedir.
Taşlı döven iki hayvan tarafından çekilmesini icap ettirmekte, ayrıca sapları ayırmak için iki işçinin çalışmasına lüzum göstermektedir. Halbuki bu makine tek atla çekilmekte ve tarakları vasıtası ile ayırma işini de yaptığı için ayrıca işçiye lüzum bırakmamaktadır.
Döven makinesi normal şartlar altında altı taşlı dövenin randımanını vermektedir.”[7]
“Yeni bir döven makinesi
Sami Tartan isminde 65 yaşında[8] ihtiyar bir çifçi, tecrübelerine istinaden bir düven makinesi icad etmiştir. İcadının beratını geçen sene alan ihtiyar, bu yıl makinesinde pek çok yenilikler yapmış, bunun tecrübesini muvaffakıyetle yapılmıştır. Harman zamanı olmadığı için ekin yerine bir araba kamış konulmuş makinenin bu kamışları bir saatte saman haline getirdiği görülmüştür. Üç parçadan ve bir tırmıktan ibaret olan makinenin bu verimi köylüyü sevindirmiştir.”[9]
Makineleşme ziraat hayatını canlandırmış,[10] alınan verimi artırmıştır. Hacı Sami Tartan, hayvan gücüyle çalışan mekanizasyona katkı sağlamış ve öncülük etmiştir. Bu gayretleri onu mûcit olarak ülke gündemine taşımıştır.[11]
Yıllar sonra traktör kullanımının artmasıyla insan ve hayvan gücü etkisi daha da azalmıştır. Artık bir ülkenin ziraî gelişme işlevi traktörün varlığı ve fazlalığı değerlendirilir hâle gelmiştir.
Uğur ERKAN.
________________________________________________________________________________
[1] 1867 yılında Edirne’de bir çiftlik sahibi İngiltere’den buharlı harman makinesi edinmiş, 1879 yılında Trakya’da bir Türk çiftçi İngiltere’den bir buharlı harman makinesi ve pulluk getirtmişti. XIX. asrın sonlarına doğru, yabancı tarım makinesi üreticileri hem İstanbul’da hem de yurdun diğer önemli tarım ve ticaret merkezlerinde bayiler açmaya başlamışlardı (Murat Baskıcı, “Osmanlı Tarımında Makineleşme: 1870-1914”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Vol. 58-1, 29-53, s. 36). Benzinle çalışan ilk traktör 1892 yılında ABD’de üretilmiştir. 1914 yılında üretimde azalan insan işgücünü tamamlamak amacıyla, gümrüksüz ithalat uygulaması kapsamında, Almanya’dan bazı enerji ve iş makinaları alınmıştır. 1924 yılında Tarım Bakanlığı tarafından 221 adet traktör ithal edilerek üreticilere dağıtılmıştır. 1930’lu yıllarda hayvan pulluğu imalatı ile ufak çapta tarım aletlerinin imalatına başlanmıştır. Türkiye’de tarım makineleri ile ilgili ilk resmî istatistikler 1936 yılında yapılmıştır. Bu sayımda saptanan ilk traktör sayısı bin 308’dir. Daha sonraki yıllarda dünya ekonomisinde meydana gelen ekonomik kriz ve II. Dünya Savaşı’nın yarattığı sonuçlar, Türkiye’de mekanizasyon çabalarını yavaşlatmıştır (Moment Expo Dergisi, Haziran 2011, Sayı: 37).
[2] Düven/ düğen/ döven/ döğen; harmanda ekinlerin (buğday, arpa, yulaf, vb.) tanelerini sapından ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla (öküz, at) çekilen, alt yüzeyinde keskin çakmak taşları çakılı olan kızak biçiminde araçtır. (Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu) Düven; 30-40 cm eninde, 170-200 cm boyunda, 3-4 cm kalınlığında birbirine geçmeli iki tahtadan yapılır. Ön tarafı sap denen ekinlerin toplanmaması için hafif yukarı doğru kıvrıktır. Düz bir yere 7-8 m çapında daire şeklinde serilen ekinin cinsine göre 2-3 gün, hem sürüp hem karıştırmak suretiyle döven altında ezilir. Saplar incelip, saman olacak hâle gelince, toplanıp savrulur. Daneler samanla birbirinden ayrılır.
[3] Hacı Sami Efendi; R. 1292/ M. 1876 yılında Karaman’da Tartanzâde Hacı Emin Efendi’nin 7 çocuğunun en büyüğü olarak dünyaya geldi. Karaman’ın tanınmış eşrafından olup, ziraat ve ticaretle iştigal etti. 7 Şubat 1966 tarihinde 90 yaşında Karaman’da vefat emiştir.
[4] “Yeni bir döven makinesi”, Kurun Gazetesi, 23 Eylül 1936, Sayı: 6719, Sayfa: 6.
[5] Çiftçi; geçimini toprağı ekerek sağlayan kimse (Güncel Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu).
[6] 2525 sayılı Soyadı Kanunu 21 Haziran 1934 tarihinde kabul edilmiş, 2 Temmuz 1934 tarihli ve 2741 sayılı Resmî Gazete’de neşir edilmiştir. 14 üncü maddesine göre neşir tarihinden altı ay sonra mer’iyete girmiştir (Yayımlandığı Düstur: Tertip: 3, Cilt: 15, Sayfa: 506). Hacı Sami Efendi de “Tartan” soyadını almıştır.
[7] “Yeni bir döven makinesi icad eden çifçi”, Akşam Gazetesi, 21 Nisan 1937, Sayı: 6647, Sayı: 5.
[8] Resmî kayıtlarda 1876 doğumlu olan Hacı Sami Tartan’ın 62 yaşında olması gerekmektedir.
[9] “Yeni bir döven makinesi”, Akşam Gazetesi, 2 Nisan 1938, Sayı: 6988, Sayfa: 5.
[10] Türkiye Zirai Donatım Kurumu kurulmuştur (1944); ABD destekli Marshall yardım programı ile tarım makinaları varlığı artmıştır (1949); Etimesgut (Ankara) Uçak Motoru Fabrikası’nda Türk Traktör Fabrikası kurulmuştur(1954); İlk traktör ihracatı yapılmıştır (1979); Traktör sayısı yaklaşık 1 milyon olmuştur (2000); Türkiye makina ihracatında 22 alt sektör arasında tarım makinaları sektörü, ihracat miktarı değeri açısından 6. büyük sektör olmuştur (2010); Türk tarım makinaları sanayi, genel makine sanayi alt kategoriler içinde ihracat büyüklüğü ve dış ticaret dengesi bakımından 5. sırada yer almaktadır. Yaklaşık 120 ülkeye, 830 milyon USD seviyesinde tarım makinaları ihracatı (Yaklaşık 150 milyon USD seviyesindeki traktör aksam ve parçaları hariç) gerçekleştirilmiştir (Türk Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği, Türkiye Tarım Makinaları Sektör Raporu- 29 Ağustos 2019).
[11] Hacı Sami Tartan’ın oğlu Halil Remzi’nin arşivinde bulunan bir fotoğrafta; söz konusu makinenin patenti için gelen memurlar yer almaktadır. Makineyi oğlu Nurettin Tartan (1925-2008) kullanmaktadır. Bir başka fotoğrafta ise Hacı Sami Tartan’ın îcadı yer almaktadır (Ziya Duru, Geçmişten Günümüze Fotoğraflarla Karaman, II. Baskı, Şubat 2007).