[1309 (1893)-1977]
Karaman kaymakamı.
Topkapı Sarayı müstahdemliğinden emekli Erzurumlu Hâcı Selim Efendi ile Zelîha Hanım’ın oğludur. Erzurum’un Pasinler kazâsına bağlı Aha (Kavuşturan) Köyü’nde doğdu. Asıl adı Ebûbekir idi. Babasının memuriyeti dolayısıyle İstanbul Yerebatan Rüştiyesi’nde orta öğrenimini tamamladı. Burada öğretmeni ona “Sâmî” mâhlasını verdi. Lise öğrenimi için Mercan İdâdîsi’ne devam etti.
Yüksel tahsil için Mekteb-i Mülkiyeye kaydını yaptırdı. İkinci sınıf talebesi iken Balkan harbine gönüllü olarak iştirak etti. Edirne’nin geri kazanılmasından sonra üçüncü sınıfın imtihânları vererek son sınıfa geçirildi. Eylül 1330’da (Ekim 1914) Mekteb-i Mülkîye’den “iyi” derece ile mezun oldu.
Harbe iştirak etmesi nedeniyle askerlik vazifesini ifa etmiş sayılarak, Teşrinisani 1330’da (Aralık 1914) Mordağ (Karaburun, İzmir) Nâhiyesi müdürlüğüne atandı. Mayıs 1332’de (1916) Dikili (Bergama, İzmir) Nâhiyesi’ne nakledildi. Burada Balkan harbinde gösterdiği üstün muvaffakiyetinden dolayı “Harp Madalyası” ile taltif edildi. 1333 (1917) yılında Bağarası Ali Ağa çiftliği (Menemen, İzmir) nâhiyesine nakil edildi.
Nisan 1334’de (1918) Nif (Kemâlpaşa) kaymakamlığına yükseltildi. Aralık 1918’de ise Ödemiş Kaymakamı olarak nakledildi. 15 Mayıs 1335 (1919) tarihinde İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalinden sonra doğuya yayılan işgalin Ödemiş’i de kapsayacağı anlaşılınca, Ödemiş’teki vatanperver bazı şahısların ve aydınların kararıyla kendisinin riyâsetinde kaymakamlık binasında bir toplantı tertip edildi. Burada kanlarının son damlasına kadar mücâdele edeceklerine dair “nâmus sözü” verildi. Artık kalem değil, silâh konuşacaktı. Ödemişlilerin yiğitçe çarpışmalarına rağmen sayıca ve silahça üstün Yunan kuvvetleri, 1 Kanunuevvel (Aralık) 1353’de (1919) Ödemiş’i işgal etti.
Bunun üzerine önce Keles’e daha sonra Eşme’de bulunan ve kumandan vekilliğini Miralay (Albay) Bekir Sıtkı Bey’in yaptığı 17 nci Kolordu’nun emrine girdi. Bir süre burada kaldıktan sonra Alaşehir üzerinden İstanbul’a geçti. Ailesini İstanbul’a bıraktı. Dâhiliye Nezâretine vaziyeti izâh ettikten sonra Bursa’ya çekilmiş olan Miralay Bekir Sıtkı Bey’in yanına gitti. Yunanlıların Bursa’yı işgale hazırlandığı sırada Ankara’ya geçip, Kolordu emrine verildi.
Kanunusani (Ocak) 1337’de (1921) önce vekâleten sonra asaleten Boğazlıyan kaymakamlığına atandı. Burada Yozgat-Çapanoğlu Ayaklanması’nın bastırılmasında görev aldı. Eşkiya takibinde gösterdiği başarılardan dolayı takdirnâme ile ödüllendirildi.
Buradan 1338 (1922) yılında Kilis’e atandı. Burada millî mücadeleye verdiği destek, sabık Maraş ve Antep Havalisi Umum Kuvayi Millîye Kumandanı Kılıç Ali Bey tarafından takdir edildi.
1339 (1923) yılında Karaman’a atandı. Karaman, Delibaş Mehmet Ayaklanması’nın yaralarını henüz sarmıştı. Karaman’ın müzmin su derdini halledip, Lâle suyunu şehir merkezine getirdi. Kadirşinaslık örneği gösteren Karamanlılar, o yıl doğan çocuklarına “Bekir Sâmî” adını vermişlerdir. Burada iken Mücadele-i Millîye’nin bidayetinde Yunanlılara karşı icra edilen harekâtta ve Yozgat isyanında hidemat ve fedakârlığı görüldüğünden 17 nci Kolordu Kumandan Vekili Bekir Sıtkı ve sabık Maraş ve Antep Havalisi Umum Kuvayi Millîye Kumandanı Kılıç Ali beylerin vesikalarıyla tevsik edilerek kırmızı şeritli İstiklâl madalyası ile taltif edildi.
1340 (1924) yılında Bor’a atandı.
1925’te Çankırı valiliği tevdi edildi. Sırasıyla; 1927’de Van, 1931’de Maraş ve 1932’de Yozgat valiliği vazifelerinde bulundu. Atatürk, 3 Şubat 1934 tarihinde Yozgat’ı ziyaretinde kendisine “Baran” adını verdi.
“Türkiye Riyâset-i Cumhûr Umûmî Kâtipliği
Yozgat Vâlisi Bekir Sâmî beyefendiye; geçmişteki millî hizmetlerinizi bilirdim. Bugünkü fa’âliyetinizin verimli neticelerini yerinde gördüm; teşekkür ederim. Arzu ederim ki Bekir Sâmî lâkabınızı atasınız; onun yerine bütün bu havâlinin Öz Tükleri’nce ‘Şahika’ ma’nâsına olan “Baran” adını takınasınız. Size yakışan ad budur. Bu hususta Dâhiliye Vekîli Beyefendi’nin ma’lûmatı olmuşdur. İcâb eden kanunî formaliteyi de yaptırırsınız.
Türkiye Reîs-i Cumhûru Gazi Mustafa Kemâl.”
2 Ocak 1935 tarihinden itibaren “Bekir Sâmî” adını kaldırıp, “Baran BARAN” ad ve soyadını kullanmaya başladı. [2525 sayılı Soyadı Kanunu 21 Haziran 1934 tarihinde kabul edilmiş, 2 Temmuz 1934 tarihli ve 2741 sayılı Resmî Gazete’de neşir edilmiştir. 14 üncü maddesine göre neşir tarihinden altı ay sonra mer’iyete girmiştir. (Yayımlandığı Düstur: Tertip: 3, Cilt: XV, s. 506)].
1936’da Ordu valiliği yaptı. 1939-1945 yılları arasında Kırşehir’de hizmet gördü. Kırşehir Valiliği’nden Temmuz 1945’te emekliye ayrıldı.
Bor’a yerleşerek meyvecilikle uğraştı. 1946-1950 arası Demokrat Parti saflarında politika ile meşgul oldu.
25 yaşında evlenen Bekir Sâmî Bey’in 5 evlâdı oldu.
1 Nisan 1977 tarihinde Bor’da vefat etti. Adı Bor’da bir ilkokulda (Bekir Sami Baran İlkokulu) yaşatılmaktadır.
BİBLİYOGRAFYA:
Abdullah Özkan, A’dan Z’ye Kurtuluş Savaşı ve Atatürk Dönemi Ansiklopedisi, İstanbul: 2009, C. I, s. 191; Celâl Bayar, Ben de Yazdım (Millî Mücadeleye Gidiş), İstanbul: 1997, C. VI, s. 6, 72, 118-12, 122; Mücellidoğlu Ali Çankaya, Yeni Mülkiye Târihi ve Mülkiyeliler, Ankara: 1968-1969, C. IV, s. 1619-1622; İbrahim Hakkı Konyalı, Âbide ve Kitâbeleri İle Karaman Tarihi (Ermenek ve Mut Âbideleri), İstanbul: 1967, s. 658; Tahir Sezen, Osmanlı Yer Adları, Ankara: 2017, s. 31, 218; http://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d02/c017/b094/tbmm020170940135.pdf Erişim tarihi: 11.12.2019; http://www. bsamibaran.meb.k12.tr/ Erişim tarihi: 11.12.2019.
Uğur ERKÂN