Karaman merkeze bağlı köy.

37° 14′ 9,5166” kuzey ve 33° 22′ 25,0386” doğu koordinatlarında yer alan köy, Karaman Merkez, Alaçatı (Canasan), Yeşildere (İbrala) ve Barutkavuran köyleriyle komşudur.

Karaman’ın kuzeydoğusunda yer alan köy 14,7 km uzaklıktadır.

Köyün bulunduğu yerin rakımı (deniz seviyesinden yüksekliği) 1.041 m’dir.

Köye 8 km’den az 4 köy bulunmaktadır. Alaçatı (Canasan) 4,83 km, Barutkavuran 4,88 km, Sudurağı 5,71 km ve Sazlıyaka (Güdümen) 7,11 km’dir.

Köy, Barutkavuran Köyü ile birlikte çiftlik durumunda iken beraberce tek köy hâlini almıştır. 1955 yılına kadar Barutkavuran Köyü ile birlikte sayılmıştır. Köy; 1935 yılı nüfus sayımında “Selerek”, 1940 yılı sayımında “Barutkavran”, 1945 yılı sayımında “Barıtkavran” ve 1950 yılı sayımında “Barutkavuran (Selerek)” adıyla kaydedilmiştir.

1955 yılından itibaren Selerek ayrı köy statüsü kazandığından ayrı ayrı sayılmaya başlanmıştır.

“Selerek” olan köyün ismi, 1961 yılında yabancı ad taşıdığı gerekçesiyle “Ağılönü” olarak değiştirilmiştir. Tapu ve Kadastro bilgi Sisteminde (TAKBİS) köyün ismi “Selerek” olarak geçmektedir.

Köy, vakıfnâmelerde “Karye-i Celâliye-i Selerek” olarak geçmektedirler.

Karamanoğlu Alâeddin Alî Bey, Celâleddin Rûmî evlâdı için gelir olarak Selerek Köyü’nün tamamını vakfetmiştir. 769  (1367) yılına ait bu vakfiyede; Selerek Köyü’nde hissesi bulunan Alâeddin Alî Bey’in kardeşleri Hızır Beğ Çelebi ile diğer kardeşi İshak Bey’in oğulları Emir Gıyasüddin ile Emirşah Çelebi’nin de bu hisselerini zâviyeye terk ettikleri belirtilmiştir.

Vâkfiyeye göre Selerek Köyü’nün sınırları; doğusunda Foni Köyü, Sinanbey Çiftliği denilen mezra, güneyinde Cemalın Şeylan yeri denilen tarlaları vardır. Bu tarlaların hepsine birden “Bozkuş Çiftliği” denilmiştir.

Selerek Köyü’nün geliri ile evvela köy imâr edilecek kalan paranın ondabiri zaviyenin şeyhine ve mütevellisine verilecek, mütebâkî gelir de zâviyeye inenlere, misafir olanlara sarf edilecektir. Vakfiyede israfa kaçınılmaması da açıklanmıştır.

881 (1476) yılında Karamanoğlu Mirza Halil Bey’in İbn-i Kalemî Zâviyesi’ne gelir kaydettiği araziler arasında Selerek Köyü başta gelmektedir.

881 (1476) yılında Alâeddin Alî Bey Câmii’nin gelirleri arasında Selerek’te Furun Deresi’nde çiftlik geçmektedir.

Karye-i Selârek; 888 (1483) yılı Karaman Vilâyeti’nde vâkıfların kaydedildiği Murâd Çelebi Defteri’nde (İstanbul Taksim Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet Yazmaları, nr. O. 116/1); şu şekillerde geçmektedir:

“Evkâf-ı Nefs-i Lârende ma’a Nevâhi

198- Vâkf-ı Zâviye-i Kalemî der nefs-i Lârende vâkıf Süleymân an ebnây-ı Karaman der tasarruf-ı Derviş Alî be hükm-i tevki-i şerîf;  “an karye-i Selârek tabi’-i Lârende hâsıl-ı öşr 630.”.

XVI. yüzyılda Lârende (Karaman) Kazası’nda yerleşme ve nüfusunu araştıran Osman GÜMÜŞÇÜ, tarihî vesikalarda Silerek/ Selarek/ Sülerek şeklinde geçen köyün isminin Türkçe olmadığı ve muhafaza edildiğini kaydetmektedir.

Selarek gibi ismi Türkçe olmayan köylerin Roma-Bizans döneminde kurulmuş olabileceğini kaydeden GÜMÜŞÇÜ, “Tabii aynı sürecin daha önceki dönemlerden beri tekrarlandığı da unutulmamalıdır” tespitini yapmaktadır.

Karye-i Selârek; XVI. asrın başlarında Lârende nâhiyesine tabi idi ve gelirlerinden bir kısmı Zaviye-i Kalemî Vâkfı’na ait idi. Ayrıca Gazalpa (Gazialp) Mescidi’ne gelir olarak kaydedilmiştir [BOA., TD., nr. 40, s. 939, sene 906 (1500)].

924 (1518) yılında 4 hâne ve 6 Müslüman neferden ibaretti. 1.670 akçesi vakıf olmak üzere toplam vergi hâsılı (geliri) 2.364 akçe idi. Karye-i Selârek/ Cânâsûn’un Kızılca mezraasından 300 akçe mülk hâsılı elde ediliyordu.

935 (1529) yılında 6 hâne ve 8 Müslüman neferden ibaretti. 1.670 akçesi vakıf olmak üzere toplam vergi hâsılı 2.388 akçe idi. Karye-i Selârek/ Cânâsûn’un Kızılca mezraasından 300 akçe tımar hâsılı elde ediliyordu.

948 (1541) Mufassal Tahrir Defteri’nin (TD., nr. 415) 123. sayfasında Zaviye-i Kalemî Vâkfı’na ait olduğu kaydedilmiştir.

III. Murat Hân çağında [29 Ramazan 981 (22 Aralık 1574)-5 Cemazeyilevvel 1003 (16 Ocak 1595)] Karaman dolayları köy adlarının yazıldığı defterde; “Öşrü Kalemî Zâviyesi’nin vakfı, sârisi ve örîsi timardır” şeklinde geçmektedir.

992 (1584) yılında 24 Müslüman neferden ibaretti. 2.930 akçesi vakıf olmak üzere toplam vergi hâsılı 4.530 akçe idi. Ayrıca Karye-i Selârek’in Bozkuş mezraasından 250 akçe tımar ve 426 akçe vâkıf hâsılı elde ediliyordu (TKA., TK., nr. 104. vr. 156a.).

12 Cemâziye’l-evvel 1246 (7 Kasım 1830) tarihli Medîne-i Lârende kazâsının mahallât ve kurâsından cem’ ve tedârik birle Konya’ya irsâl olunan şairin (köy ve kazaların arpa) kaydedildiği defterde; Silârek çiftliğinden şaîr 6 kile beyân olunmuştur (KŞS., nr. 296, s. 155.1).

27 Zi’l-ka’de sene 1246 (9 Mayıs 1831) tarihinde Silârek çiftliğinden Süleymân bin Mustafâ, gelen emir üzerine âsitâneye gönderilmiştir (KŞS., nr. 296, s. 76.3).

15 Safer 1247 (26 Temmuz 1831) tarihinde Silârek çiftliğinden Çeltik-oğlu çırağı Mustafâ, askere alınmıştır (KŞS., nr. 296, s. 86.2).

1 Cemâziye’l-evvel 1247 (8 Ekim 1831) tarihli tekalif da’vasında; Boyalu ve Silârek çiftliklerinde sâkin olanlar dahi tekâlif virmediklerin kazâ-i mezbûrun hâvî oldığı kurâ ahâlîsinden peyder-pey çiftliğ-i mezkûra nakl ve tevattun itmekde oldıkların beyân birle o mekûle firâr iden reâyânın yine me’vây-i kadîmlerine irca’ ve iskânları veyâhûd üzerlerine edâsı lâzım gelen bi’l-cümle tekâlifden ta’dîl ve tesviye vechile isâbet iden hisselerin bilâ muhalefet temâmen edâ eylemeleriçün yedlerine bir kıt’a emr-i şerîfim i’tâsı istenmiştir (KŞS., nr. 296, s. 104.1).

1256 (1840) yılı Temettü’ât defterinde Selerek Çiftliği; “Tîmâr-ı Vakf-ı Vâlide Sultan tabet-i seraha olub, zâviyesi şeyhi efendi tasarrufunda bulunduğu tarafından ta’şir oluna geldiği” şeklinde ifade edilmiştir.

Selerek çiftliğindeki hâne reisleri ve meslekleri; Feyzullah-oğlu Hasan Kethüda (çiftçi), Abid-oğlu Hüseyin (çiftçi), Hancı Mustafâ Oğlu Mehmed (ırgat), Değirmenci Alî-oğlu Durmuş (değirmenci), Kör Ömer-oğlu Ahmed (çiftçi), Himmet-oğlu Süleymân (çiftçi), Türkmen Alî-oğlu Velî (çoban), Abdülkerîm-oğlu Hâfız Hasan (alil), İçilli Osman-oğlu (5 yıldır Rum İli Ordusu’nda asker), Dalkıran Receb-oğlu Halîl (çiftçi), Durmuş-oğlu Alî (eytâm), Süleymân-oğlu Abid (eytâm), hamza-oğlu Ahmed (ırgat), Himmet Abdullâh-oğlu Mustafâ (çoban), Hasan Kethüda-oğlu Mehmed (eytâm) ve Aladağlı Mustafâ-oğlu Alî Hoca’dır (fukara). (BOA., ML., VRD., TMT., nu: 10468, s. 150-189)

20 hânesi olan çiftlikte; 1 adet camus (manda), 72 adet ganem (koyun), 2 adet toklu, 3 adet inek düğesi, 15 adet inek, 33 adet keçi, 4adet oğlak, 3 adet, 1 adet kısrak, 24 adet merkep, 1 adet merkep sıpası, 20 adet öküz, 1 adet tana, 2 adet tosun, 3 adet zenbûr (arı) kovanı, 78 dönüm mezru tarla, hâyvan kıymeti 6.589 kuruş, temettü’âtı 2.250 kuruş, yekunu 8.839 kuruş, hâne başı ortalama gelir 442 kuruş ve tekâlifi 670 kuruştur (BOA., ML., VRD., TMT., nu: 10442).

1312-1317 (1897-1901) yılları 323 Numaralı Karaman Şer’iyye Sicili’nde Selerek Karyesi’nden ismi geçenler şunlardır: “Mehmed bin Rikâb, Râziye bint-i Mustafâ, Mehmed bin Mûsâ, Fâtıma bint-i Halîl, Mustafâ bin Ömer Çavuş, Sinân (?) bint-i Ahmed, İsmâ’îl bin Alî, Şerîfe bint-i Topcu Ahmed, İbrâhim bin Mehmed, Şerîfe bint-i Ahmed, Hasan bin Nebî.”

Karaman ve köylerini araştıran ve bunu kitabında yayınlayan Durmuş Ali GÜLCAN [1319 (1904), Karaman-1996 Karaman], tamamı vakıf olan köyün arazilerinin bir kısmının vakıflar yönetimince satıldığını, geriye kalanların ise mütevelliler ellerinde kaldıktan sonra bunların çocuklarına intikal ettiğini kaydetmektedir. Bu arada boş ve hâli kalan araziler ve değirmenler zilyetlik iddiasında bulunan açıkgözler tarafından mülkiyetlerine geçirilmiştir.

Köylülerin aslı Boynuinceli yörüğüdür. 9 oba, 400 küsur çadırdan ibaret bu aşiretin 86 hânesi köyün bulunduğu topraklara, 70 hânesi Çimenkuyu Köyü’ne kendi gayret ve imkânlarıyla iskân olmuştur.

GÜLCAN, Bu aşiretin ileri gelenlerinin (Barutkavuran Hacı Hüseyin Ağa, Ali Hoca) 1320 (1906) yılında 1000 altın liraya satın aldıklarını ve kendi arasında taksim yaptıklarını kaydetmektedir. Bu arazilerin güneydoğusunda bulunan geniş otlaklarda hayvanlarını otlatmışlardır.

GÜLCAN, Celâliye vakfından satılmış olan araziler yüzünden köylüler arasında çeşitli anlaşmazlıkların çıktığını ve konunun mahkemelere taşındığını kaydetmektedir.

Göçebe hayata alışık olan bu yörükler, yerleşik hayata intibak etmekte zorlanmışlardır. GÜLCAN, rutubetli olan burada bir yıl içerisinde 58 kişiyi kaybettiklerinden bahsetmektedir. Bunların içerisinde Silifke’ye tekrar dönenler olduğu gibi, şu an Selerek Köyü’nün 5 km güneyindeki kırlara yerleşenlerde olmuştur.

Koyun ve keçileri çok olan yörüklerin hayvanlarını geniş alanlarda otlatmaları nedeniyle komşu köylerle mera ihtilafına düşmüşlerdir. Zengen Köyü ile yıllar boyu kavga ve çekişmeler yaşanmıştır. Zengenliler, bu yörüklerin Selerek çiftliğinden toprak satın aldıkları ve hayvanlarını otlattıkları meraların bu çiftliğin dışında kaldığı iddia emişlerdir. 1335 (1920) yılında İbrala Nâhiye müdürü soruna el atmış, köy sınırı belirlenmiş ve iki köy arasındaki çekişmeler sonlandırılmıştır.

Birinci Cihân Harbi’nin ilk yıllarında Rusların tazyikiyle İç Anadolu’ya göç eden Ağrı (Karaköse) yöresi halkından 9 aile Karaman’a gelmiş, şu an Kılbasan Köyü içerisinde kalan eski ve metruk bir durumda olan Davda Köyü’ne yerleştirilmişlerdir. Kılbasanlılar, bu durumu hazzetmeyerek bu ailelerin Selerek çiftliğine nakledilmelerini sağlamışlardır.

Buraya yerleşen aileler çiftçilik yapmaya ve ortakçılık yapmaya başlamışlardır. Zamanla araziler satın alarak zenginleşmişlerdir. Bu arada çoğalmakta olan Barutkavuran’a yerleşen Boynuinceli yörüklerinden bazı aileler de buraya gelerek yerleşmişlerdir. Zamanla müstakil köy olma özelliği gösteren çiftlik, Barutkavuran Köyü’nden ayrılarak hukukî bir kişilik kazanmıştır.

Konya Vilâyeti Sıhhiye Müdürü Dr. Nazmi Azmi Bey [SELCEN, 1303 (1887), Arapgir, Malatya-1945, İstanbul]; 1338 (1922) yılında tarafından kaleme alınan “Türkiye’nin Sıhhi-i İçtimai Coğrafyası, Konya Vilâyeti” adlı eserde; köyün ismini kaydetmemiştir.

1928 yılında eski Türkçe alfabe ile yayınlanan “Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları” isimli kitapta Kılbasan; Konya Vilayeti, Karaman Kazası, İbrala Nâhiyesi köyleri arasında zikredilmiş ve eski Türkçe harfler ile “سله رك”, Lâtin harfleriyle “Sélérék” şeklinde ifade edilmiştir.

Köy, Konya İli, Karaman İlçesi, İbrala Nâhiyesi’ne bağlı iken, 1945’li yıllarda Merkez Bucağı’na bağlanmıştır.

21 Haziran 1989 tarihinde kabul edilen 3578 sayılı 4 il ve 5 ilçe Kurulması Hakkında Kanun gereğince Karaman İli, Merkez İlçe, Merkez Bucağı’na bağlanmıştır (21 Haziran 1989 tarihli ve 20202 sayılı Resmî Gazete).

Amasya İli, Merkez İlçe, Doğantepe Bucağı’na bağlı “Gerne” köyünün ismi “Ağılönü” olarak değiştirilmiştir. Köy daha sonra Gerne ismini geri kazanmıştır.

Konya İli Beyşehir ilçesine bağlı mahallenin adı “Ağılönü”dür.

III. Murat Hân çağında Karaman dolayları köy adlarının yazıldığı defterde; köyde 25 kişinin kaydı bulunmaktadır.

1246 (1831) tarihli Lârende Nüfus Defteri’nde (COA, Nfs. d 3451); Selerek  Çiftliği, 27 hanede 46 kişi olarak kayıtlıdır.

1256 (1840) yılı Temettü’ât defterinde 20 hânede 38 erkek kayıtlıdır. Buradan nüfusunun 76-120 kişi olduğu tahmin edilmektedir.

Köy, 1314 (1896) yılı Konya Vilâyeti Salnâmesi’ne (İl Yıllığı) göre 18 hâne ve 237 kişidir.

Sapancalı Muallim H. Hünü Bey [SAVAŞÇIN, 1309 (1893), Sapanca, Sakarya-1958, ?]; 1338 (1922) yılında kaleme aldığı “Karaman Ahval-i İçtimâiyye Coğrafiyye ve Tarihiyyesi” isimli kitabında, diğer köylerin nüfusunu kaydederken Selerek’in nüfusunu kaydetmemiştir.

1341 (1925) yılında yapılacak olan mebus (milletvekili) seçimi için hazırlanan genel nüfus defterine göre 60’dır.

Selerek’te 1935 genel nüfus sayımında 148 kişi sayılmıştır.

1945-1950 yılları arasında Barutkavuran Köyü’nün bağlısı olarak birlikte sayılmıştır (1940’da 290, 1945’de 384, 1950’de 555).

1955 nüfus sayımında Barutkavuran’dan bağımsız olarak sayılmıştır. Nüfusu 248 olarak kayıtlara geçmiştir. 1960’da ise 414 olarak sayılmıştır.

1965’de 522 olan nüfusu, 1970 yılı sayımında 467’ye düşmüştür. 1975’de 380, 1980’de 437, 1985’de 446, 1990’da 413 ve 2000’de 374’dür.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2007 yılında geçilen Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne (ADNKS) göre köyün nüfusu 330 kişidir.

2008’de 332, 2009’da 319, 2010’da 317, 2011’de 307, 2012’de 318, 2013’de 304, 2014’de 291, 2015’de 287, 2016’da 261, 2017’de 244, 2018’de 232, 2019’da 235, 2020’de 250, 2021’de 259, 2022’de 234 ve 2023’de 261 kişi olarak tespit edilmiştir.

Ağılönü Köyü nüfusuna kayıtlı ailelerin soyadları; Akgün, Aktaş, Arslan, Barutçu, Baytaş, Çakırbey, Çelik, Ekmen, Erdoğdu, Deveci, Doğan, Gazik, Gözel, Gümüştaş, İçel, İrek, Karaca, Kaylı, Kılınç, Kızıltaş, Solak ve Yücetaş’tır.

209 seçmeni olan Ağılönü Köyü’nde 1 Kasım 2015 günü yapılan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde 200 seçmen 1309 numaralı sandıkta oy kullanmıştır. 196 oy geçerli sayılırken, 4 oy geçersiz sayılmıştır.

Ağılönülüler, 157 oyla en fazla AK Parti’yi tercih etmişlerdir. CHP 23 oy ve MHP 16 oy almıştır. HDP’ye ise hiç oy çıkmamıştır.

16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi öngören halk oylaması (referandum) sonuçlarına göre; Ağılönü Köyü’nde %75,14 oranında “evet” ve %24,86 oranında “hayır” çıkmıştır.

Ağılönü Köyü’nün Muhtarı; Doğan AKTAŞ’tır [irtibat numarası: 0 (536) 722 40 19].

Köyün azaları; Süleyman SOLAK, Yılmaz YAVUZEY, Şefika AKGÜN ve Mustafa KARATAYLI’dır.

Köyün eski muhtarları; Alpaslan AKGÜN (2014-2019), Doğan AKTAŞ (2013-2014), Hüsnü GÖZEL (2009-2014), Mesut EKMEN (1999-2009), Rıfat DOĞAN (1989-1999), Ali Rıza KARACA (1984-1989), Hüseyin İÇEL (1980-1981), Ali EKMEN (1977-1979), Halil İbrahim BAYTAŞ (1973-1977), Ahmet İÇEL (1970-1973), Halil İbrahim BAYTAŞ (1968-1969), Halil DEVECİ (1965-1968), Ali Rıza KARACA (1963-1965), Mustafa GÖZEL (1959),Nezir TAŞKAYA (1957), Nurettin ULAŞKEMER (1956-1957) ve İsa UYUR’dur (1954-1956).

İklim yapısı kışın soğuk ve yağışlı, yaz ayları ise kurak ve sıcaktır. Herhangi bir yer altı zenginliğine sahip olmayan köy, tarıma elverişli geniş arazilere sahiptir.

Ağılönü Köyü’nün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Dane mısır başta olmak üzere buğday, elma, arpa, yonca, silajlık mısır, yağlık ayçiçeği, kuru fasulye, Macar fiği, şekerpancarı, nohut, yem bezelyesi ve yulaf yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Köy genelinde sulu tarım yapılmakta olup, 32,581 dekar alan nadasa bırakılmaktadır.

Köyde 1.612 adet büyükbaş hayvan varlığı ile 671 adet koyun ve 112 adet keçi olmak üzere toplam 783 adet küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır. 135 adet arı kovanı mevcuttur.

Ağılönü Köyü, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu gereğince 2013 yılında Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nce 2.334 hektar alanda arazi toplulaştırması devam etmektedir.

Ağılönü Köyü’nde arazi kadastrosu 23 Şubat 1965 tarihinde kesinleşmiştir. Orman kadastrosu 02.11.1993 tarihinde ilân edilmiş olup, 77,7250 hektar orman varlığı bulunmaktadır.

Ağılönü Köyü’nün mevkiileri; Baykuş, Cemal, Eskiağıl, Gölyeri, Kayaönü, Köyiçi, Mezarlıkburun, Selerek, Selpek, Tolmezarlık ve Yanlızsöğüt’tür.

1963 yılında devlet tarafından yaptırılan okulun lojmanı da mevcuttur. Köyün çocukları Karaman merkezde bulunan Durmuş Ali GÜLCAN ilk ve ortaokuluna taşınmaktadır.

İnşasına 2012 yılı kasım ayında başlanan yeni câmii ibadete açılmıştır.

Karaman’ın yakın tarihteki kültürü ve geleneklerini araştıran ve bunu kitabında yayınlayan Ahmet Talat DURU, köyün kadınlarının giyiminin Silifke Erdemli yöresi yörüklerinin giyimleriyle aynı olduğunu kaydetmektedir.

DURU, giyimlerini “İpekten çeki bağlanır. Elbise üç etek ya da yekpare olup, içi astarlıdır. Ceket yerine üç güllü pazenden astarlı ve içi pamuk dolgulu dışı kapoteneli kollu güdük dikilir. Önünde iki adet bağcık bulunur. Bellerine kendi dokudukları veya kişmir kuşak kuşanılır.” şeklinde tarif etmektedir.

Köy yolu asfalt olup, köy içi yollarına parke taşı döşenmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Mehmet Akif Erdoğru, “Murâd Çelebi Defteri: 1483 Yılında Karaman Vilâyetinde Vakıflar-II”, Tarih İncelemeleri Dergisi, c. XVIII, S. 2, Aralık 2003,  s. 123; Mehmet Eröz, Yörükler, İstanbul 1991, s. 271-272; Osman Gümüşçü, XVI. Yüzyılda Lârende (Karaman) Kazasında Yerleşme ve Nüfus, Ankara 2001, s. 65, 66, 107; Sevda Gürbüz, 296 Numaralı Karaman Şer’iye Sicili Çerçevesinde 1829-1832 Yılları Arasında Karaman’da Sosyal, İdarî ve Hukukî Hayat, (Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2009, s. 221, 246, 290, 291, 440, 441; İbrahim Hakkı Konyalı, Âbideleri ve Kitâbeleri İle Karaman Tarihi, Ermenek ve Mut Âbideleri, İstanbul 1967, s. 118, 234, 237, 254, 255, 292; Mehmet Kurt, Antik Çağda Karaman (Laranda) ve Yakın Çevresi (Tarihî Coğrafya-Yerleşimler-Kalıntılar-Buluntular), Konya 2011,  s. 48; Doğan Koçer, Karaman Temettü’ât Defterleri H. 1256-1261/ M. 1840-1844, XIX. Yüzyılda Karaman’ın Sosyo Ekonomik Durumu, Karaman 2007, c. I,  s. 80, 81, 231, 237; c. II, s. 298-301; Son Teşkilat-ı Mülkiye’de Köylerimizin Adları, Dahiliye Vekaleti, İstanbul 1928, s. 854; Durmuş Ali Gülcan, Karaman Mahalle, Kasaba ve Köyleri Tarihçesi, Karaman 1989, s. 88-92; Dr. Nazmi Azmi SELCEN, Türkiye’nin Sıhhi-i İçtimai Coğrafyası Konya Vilâyeti, Yayına hazırlayan: Mehmet Karayaman, Konya 2009, s. 80; Alaattin Aköz, 323 Numaralı Karaman Şer’iyye Sicili 1897-1901 (R. 1312-1317), Konya 2012, s. 41, 57, 63, 119, 126, 134; Abdullah Uysal, Necati Alodalı, Musa Demirci, Dünü, Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya, Konya 1992, s. 109; Ahmet Talat Duru, Karaman’ın Yakın Tarihteki Kültürü ve Gelenekleri, Konya 1999, s. 38, 39; 2015 Yılı Faaliyet Raporu, Karaman İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, s. 10; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Köylerimiz (1 Mart 1968 gününe kadar), Ankara 1968, s. 12, 749; Şeyda Taşdemir, 1831 Tarihli Lârende (Karaman) Nüfus Defteri’nin Değerlendirilmesi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya 2019, s. 15; İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Konya İli (Bülten 65), Ankara: 1965, s. 37; Musa Şaşmaz, Türkiye’nin İdari Taksimatı (1920-2013), Ankara 2014, c.8, 322; age c. 10, s. 178; http://sonuc.ysk.gov.tr erişim tarihi: 07.02.2016; www.tuik.gov.tr erişim tarihi: 05.02.2016; www.karaman.gov.tr erişim tarihi: 19.02.2016; www.bucivar.com erişim tarihi: 14.01.2017.

Uğur ERKÂN.