[?- H. 1259 (1843)]

Karaman’ın yetiştirdiği âlim ve müderris.

Karaman’ın Başkal’a (Başkışla) nâhiyesine tabi’ Özdemir karyesinde dünyaya geldi.

Bir yörük çocuğu olan Mustafâ, ilk delikânlılık çağlarında köylerinin davar çobanı imiş ve “kızıl çoban” adıyla anılırmış. Bir gün Göksu Vadisi’ndeki Pamukluk mevkiinde davarlarını otlatıp, akşam karanlığında köye girdiğinde birkaç ailenin davarlarında eksiklik varmış. Davarları eksik olan kişiler Mustafâ’ya epeyce sıkıntı çektirmişler. Bu duruma çok üzülen küçük Mustafâ, bu işin kendisine münasip olmadığına kanaât getirmiştir.

İlk tahsiline Karaman’da başladı, Hadim’de Şehit Ahmed Efendi’den icâzet aldı.

Doğduğu karyeye izâfeten “Özdemirî” lakâbıyla anılırsa da boyunun uzun olmasından dolayı “Uzun Hoca” olarak da bilinirdi.

Konya’da İstanbul Caddesi üzerinde, eski Fenni Fırın civarında, hâlen faal olan Diğin Camii’nin bitişiğindeki medresenin banisi idi. Bu sebeple bu medrese “Özdemirî/ Uzun Hoca Medresesi” olarak anılmaktadır.

Bu medrese, daha sonra müderrisliğini yapan Başaralızâde İbrâhim Hakkı Efendi tarafından genişletilerek yeniden ihya edildi.

Özdemirî Hâcı Mustafâ Efendi’nin kurduğu bu medresede; Konya Müftüsü Müsevvid-zâde Abdullâh Vahdî Efendi, Abdülbasîr Efendi Medresesi Müderrisi Molla Salih Efendi, Şeyh’ül-Hattatîn Hasan Fevzî Efendi, Dârü’l-Hilâfe hocası Vâîz Yağcı-zâde Mustafâ Efendi ve Muallim Feyiz Efendi gibi pek çok âlim ve müderris yetişti.

H. 1259 (1843) öncesi inşa edilen medresenin H. 1264’de (1848) 15 hücresi olduğu halde H. 1307’ye (1890) gelindiğinde 4 hücre ve bir dershâne kalmış gerisi tamamıyla yıkılmıştır. Medresenin müştemilâtı arasında “Diğin Câmii” adıyla varlığını sürdüren bir câmii de bulunmaktaydı.

Medrese yıllarca Konya’da akademi gibi çalıştı ve buradan pek çok ünlü hattat, müzehhip, mücellit ve müderris yetişti. 1923 yılında medrese Düyûn-ı Umumiye binası olarak kullanıldı. 1929 yılında da yıktırıldı.

Âlim ve fazıl bir zât olan Özdemirî Hâcı Mustafâ Efendi’nin H. 1259 (1843) yılında darı bekâya göç etti. Vefatı Konya’da teessürle karşılandı. Özdemirî Hâcı Mustafâ Efendi, Mevlânâ Külliyesi haziresine defnedildi.

Kabir taşındaki kitâbesi, onun ilim ve faziletini ve Konya’daki itibarının hücceti hükmündedir:

“İlim ve fazlı ile dersi-i ifazaya mihriban

Bahr-i ilm içre muhakkak fazıl-ı devri zaman

Neşr-i ilimde mücahid, kalmadı etti hiç

Emir Hak’tan geldi derya-yı muhalif nâgâhan

Sarsılup belde-i Konya düştü firkat yasına

Ah hasret-i nilden fazılı düştü firkat yasına

Çeşm-i havf ile düşe, tarihi rihlet vehbiya

Dediler hep “ve’ahserta” yani ehl-i asuman

Özdemirî Hâcı Mustafâ Efendi ruhuna

Fatihâ ihsân idelim, ruhu olsun şadümân”

Doğduğu köy olan Özdemir’in bağlısı olan Pelitli’de 2016 yılında yapılan câmiiye ismi verilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Mehmet Ali Uz, Baha Veled’den Günümüze Konya Alimleri ve Velileri, Konya 1993, s. 91-92; Caner Arabacı, 1900-1924 Konya Medreseleri, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış doktora tezi), Konya 1996, s. 367-369 ; Mehmet Ali Kırboğa, Karaman ve Konya Civarı Hocaları Silinmeyen Simalar, İstanbul 2012, s. 225-226; http://konyaninalimvehocalari.konyacami.com/haci-mustafa-efendi-2/ erişim tarihi: 11.09.2017.

Uğur ERKÂN.